Aşkın Işığı

Yağmur gibi gelir, gelişine bazen hazır olur, bazen asla hazır hissetmez kendini insan. Aşka engel koymanızda mümkün, uzak tutarsanız ruhunuzu, bedeninizi ve zihninizi, başka başka şeylerle doldurursanız hayatınızı. Hayatınızı evler, arabalar, ailen gibi bir çok şey doldurur. Aradan yıllar geçer. Katmanlar oluşmuştur, aşka geçit vermez, aşık olmak ayıptır artık. Yılların ardından sıkıştırılmış bir kağıt gibi kalmıştır aşk.

Aşık olamam, buna vaktim, buna konumum, buna yaşım uymaz dersin. Rahatsındır, boşluklar içinde güvendesindir. Aşk bertaraf edilmiştir bir çok kadın ve erkek tarafından. Çunkü onsekiz ve otuz yaş arasına konulmuştur. O zaman normaldir her manada, sonrası için ise neredeyse yasaktır, ayıptır. Halbuki adı üzerinde duygu; gözle görülmez, elle tutulmaz, hissedilir, hiç bir değerin içinde ve dışında değildir. Aşk her zamanda dolaşan, bir türlü bitmeyen, bitmeside istenmeyen heyecandır, akıp gitmektir, başka birisine kapıp koyvermektir. Her şeyden önemli olmaktır. Aşk geçici de olsa, biçim değiştirse de, kadında ve erkekte başka başka yaşansa da.....

Vazgeçsek kapatıp kendimiz, başkaALARINDA SEYRETSEK de, içimizde bir yerlerdetanışmak için sabırsızlandığıduygudur.