Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Askıya astıklarımdan bir tane

Askıya astıklarımdan bir tane
 

Hep düşündüğüm birşeyler var. İnsan düşündüklerini ne kadar evrene yaymalı? Miktarı ne olmalı? Söz gümüşse sükut altındıra ne kadar uymalı bir insan?

Hayat boyu bu tarz sorular vardır. Günün başında giyersin onları akşam olupta eve gelince çıkarır ve askıya asarsın. Çünkü çıplak girmek istersin yatağına...

Çıplaklık nereye kadar iyidir nereden sonra kötüdür? Herşeyin bir ölçüsü var değil mi?

İletişimdede görünmeyen matematik ve kurallar...

Seneler boyunca gösterilen anlamsız abuk subuk iks kareli, ye kareli denklemlerden daha gerçek, daha hayatın içinden... Ama çözmesi daha bir zor olan bu ilişkiler.

Aslında bakınca kalıplar aynı. Anne baba ilişkileri, kardeş ilişkileri, aşk ilişkleri, vb... Kalıba koydun ve tek tek bölülere de ayırdın. Peki bu matematiksel zorluk nereden geliyor.

Sanırım insanın özelliğinden. Hiçbirimiz aynı değiliz. Parmak izleri bile bunun için küçük bir örnek kalıyor. Parmak izlerimiz bile benzemezken biz nasıl birbirimize benzeyeceğiz ki? Tamam hepimizde el, hepimizde parmak hepimizde iz ama ama şekiller farklı, aralıklar farklı...

Peki bu farklılığımızı ne kadar evrene yansıtmalıyız...

İnsan zaman ilerledikçe, içindeki çocuğu okullardan mezun ettikçe daha bir dinginleşip daha bir sessizleşiyor. Sadece içinde yaşamak istiyor. Yani hep sesini duyurmak istediği evrenin aslında tam içinde yüreğinde olduğunu farkediyor ve huzura kavuşuyor. Siz hiç huzurlu insanların geveze olduğunu gördünüz mü?

Sanırım ben bu yüzden sessizliği seviyorum. Şu anda da zaten taa içime bir mektup daha yolluyorum.
 
Toplam blog
: 37
: 560
Kayıt tarihi
: 16.10.07
 
 

Yirmisekiz yaşında bir bayanım. Yüksek yapıyorum. Çalışmıyorum. Hayata dair yazmayı seviyorum. Yazma..