Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Orta Oyunu

Orta Oyunu
 

Resim internetten Alıntı


İki sokak ötede kurulan semt pazarının, etrafında yer alan banklarda onca yıldır bir kez olsun oturup soluklanmamıştım.

Geçtiğimiz cumartesi fırındı marketti derken alış veriş torbalarının sayısı artmıştı; balıkçıdan da bir dilim somon aldıktan sonra rastgele bir bankın ucuna eğreti bir şekilde iliştim.

Evde beni bekleyen ne tüylü nede tüysüz bir canlı vardı.

Oturduğum yerde sabahlayabilirdim.

“Yahu bu kadın nerde kaldı” diyenim olmazdı.

Garip bir özgürlük hali benimkisi…

“Bu yakınlarda mı oturuyon?”

Bir çift maviş bakışlı göz; merakla beni süzerken; sorusuna yanıt bekleyen yüz ifadesi biraz mahcup biraz tedirgin; dudaklar gözlere eşlik ediyor dostça gülümsüyor. 

Evet iki sokak ötede

“Ben seni tanıyom senelerdir aha şuraya oturur etrafıma bakınırım. İsimlerini bilmem ama bi çok sima ezberimdedir. Onlardan biri de sensin; bilyon mu seni hep merak etmişimdir. Öyle pek fazla sürüp sürüştürmüyon ve pazara hep tek başına geliyon.

“Sen burda yalnız mı kalıyon.”

Birkaç senedir öyle; devamlı burada değilim. Birkaç ay kalır sonra giderim.

“Bana da gel kardeş cumartesileri evde yoğum; çıkar giderim. Kimseye de demem nerde olduğumu; benimkiler titreşir durur onları bi yerlerde irezil felan ederim diye halbukisem benim tahtalar eksik değel her biri yerli yerinde.

Varsın onlar eksik bilsin; akıllı bildikleri zamanlarda beni  pek  üzdülerdi.     

 Cumartesileri sırayla gelir gelinler; temizlik için deterjan kokusuna gelemiyom başım tutuyo. Ben de kendimi dışarı atıyom.

Eskiden ben de senin gibi yalnız dolaşır dururdum; pazar torbalarını sırtlanırdım. Bi sürü oğlan çocuğum var kimse sahip çıkmaz oldu bayramdan bayrama baklava mantı yapıyom diye gelirlerdi. Adam vefat edince iyice seyrek uğrar oldular.

Yalvardım yakardım sızlandım ağladım fayda etmedi.

Baktın olcak gibi değel ; Hermann Platzda bi Türk avukat va ya hani çok yardımcı oluyor böle gadınlara yaşlılara; konuştum akıl danıştım para pul meselesini bi önce karantiye aldım. Zaten kendisine avukatım yaptım.

Allahtan küççük torun avukatlık okuyo ordan biliyom.

Ben onun harçlığını bol tutuyom o da beni kolluyor.

Benim oturduğum iki göz odada yangın çıktıydı alettrikli battaniye yüzünden çok hasar kayıp yok ama o günden keri  evden kaçı kaçıveriyom evi temizlemiyom .Alış veriş torbaları taşımıyom.

Neden biliyon mu bu fikri kafama sokan benim tayfa; eh anamıza dikkat edek  az kalsın evi yakıyodu.

Battaniye ucuz adi demedile ama bana yaşlı bunak dedile. Doğru ehtiyarladık 67 olmuşum ama bunaklaşmadım nerden biliyon dersen; avukatlık okuyan torun bana yazmayı söktürtdü. Okumasını biliyom canım ben okula gittim. Yazmaya yazmaya yazmasını unutur gibi olmuştum.

Torun yazmak beyne iyi gelirmiş dedi ben de her gün ne ediyosam verdiği tefdere yazıyom. Hepsi doğru olmuyomuş ama farketmez dedi torunum. 

Artıkın becerikli Behiye yok karşılarında; bunak Behiye çok daha mutlu. Benim torun: Bu yeni imaç sana iyi geldi babaannecim gayrı terk etme dedi.

Etmiyom zaten eskiden peşi sıra koşardım hepsinin; şimdilerde tümü benim peşimde.

İnandırıcı bunak olmam için bi kez tramvay istasyonunda köşeye çömeliverdim birkaç damla akıttım.

Gına gecesine gidiyoduk. Gınada benden başka kimse göbek atmadı benimkiler çok üzüldüler demicem

Bi utandılar benden sorma gitsin.

Sen de öyle yap kardeş; hiç olmazsa peşinden dolanan biri olur.”

Yok, Behiye Hatun benim şansım yoktur zaten avukatlık okuyan bir destekçim de yok.

Alimallah bi kazığa bağlarlar; elimden dizüstünü de alırlar. İşin yoksa yeniden rüşdünü ispat et.

Yüce Rabbim! Çocuklara, yaşlılara, ağzı dili olmayan meleklerine merhamet et koru kolla.

Darda olanları yalnız koyma; orta oyunu oynamak zorunda bırakma.

Alev Meisel / Berlin (Sevgili Sema Şener'e teşekkürler)

16. Mayıs 2016 Pazartesi

   

 

                    

 
Toplam blog
: 584
: 853
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum. 'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskile..