Aşksız ve şiirsiz kalmayınız...

CUMHURİYET SÖYLEŞİLERİNİN ÜÇÜNCÜSÜ YİNE BÜYÜK BİR KALABALIKLA GERÇEKLEŞTİ. HİKMET ÇETİNKAYA VE SERDAR KIZIK TÜRKİYE’NİN DÜNÜ VE BUGÜNÜNÜ DEĞERLENDİRDİLER.

Karşıyaka Belediyesi’nin, Cumhuriyet Söyleşilerinin üçüncüsünü, Karşıyaka Nikâh Sarayı’nda düzenledi. Çok sayıda kalabalık izleyici, konuşmacıları yalnız bırakmadı

K.Yaka Belediye Başkanı Cevat Durak da kısa bir açılış konuşması yaptı. Durak ”Ben fazla bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü burada çok değerli iki gazetecimiz var. İkisi de son derece donanımlı. Hikmet Çetinkaya O bizden biri uzun yıllar İzmir’de yaşadı. Sonra Serdar Kızık kendisi Cumhuriyet’in İzmir temsilcisi Ben kendilerine şimdiden teşekkür etmek istiyorum ve sözü onlara bırakıyorum, ” dedi.

İlk sözü alan Serdar Kızık “Son dönemde toplumda ortak bir kaygı bazı vatandaşlarımızda da tedirginlik ve yılgınlık yaşanıyor. Örneğin Fazıl Say’ın ülkeden gitmek istediğini söylemesi gibi. Aslında burada sanatçı ülkenin içinde bulunulan durumu yorumlamak istemiştir. Ama bu da bazı kesimlerce saptırılmıştır, ” dedi. Cumhuriyetimizin kökünde müthiş bir maya var. Dünyada ulusal kurtuluş mücadelesini başlatan tek ülkeyiz. Biz bu süreci de dayanışmaya geçerek yaparız. Hepimize çok şey düşüyor. Türkiye’nin başında uluslar arası boyutta oluşturulan sorunlar var. 12 Eylül de Türkiye’nin 2007’sini yaratan bir projedir. Temel düşman küreselleşme ve emperyalizmdir. Ve üstelik Türkiye’yi AB’ne almayacaklar. Bu kesin artık, ” dedi.

Yazar Hikmet Çetinkaya da, sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında “Biz artık toplum olarak alacakaranlık düşleri içindeyiz. İşin özü demokratik örgütlenmedir. Demokrasi yasaklarla değil yasalarla korunur. Ülkede bir geriye gidiş var. Bu 5 yıllık bir süreci kapsamıyor. Çünkü bunun bir altyapısı var. Bir karşı devrim var. 12 Eylül’ün ürünüdür bu yaşananlar. Eğitim –sağlık ve yargı, karşı güçlerce ele geçirildi. Türkiye’de 1475 ilk-orta ve lise düzeyinde özel okul var 1200’ü tarikatçıların.

Çetinkaya’nın konuşma satırbaşları, özetle şöyleydi:

& Fazıl Say’ı iyi tanırım. Babası, bizim gazetede yazı yazardı. Açtı telefon, ’Ne yapayım abi?’’ dedi. ’’Bu mücadele laik ve yurtsever bir ortamda yapılır. Atatürkçülük, şiarımızdır. Burada yaşamağa devam edeceğiz, ’’ dedim

& Tarikatçılar, 2.Cumhuriyetçiler, Kürtçüler, MHP çatısı altında toplanan sözde milliyetçiler var.

& Biz şimdi, alacakaranlık düşleri içindeyiz.

& Biz Hizbullahı ne zaman öğrendik? Hizbullah PKK.ya karşı çıkardılar. PKK ile Hizbullah sonunda işbirliği yaptı. İkisi de, biliyorsunuz Kemalizm’e karşı idi

& Bunlar, dinle vurmak istiyor. Bunlar cami avlusundan toplanmış kişiler

& 1475 özel okul var Türkiye’de. Bunların 1200’ü tarikatçıların, F ethullahçı’ların, özellikle kırsal ve varoş bölge çocukları seçilerek eğitilmekle, ailelerine aylık bağlanmıştır.

& Gülen, demokrasi yolu ile Devlet kademelerinde kadrolaşarak, Atatürk ilke ve inkilaplarını ortadan kaldırıp, şeriat esaslarına dayalı bir devlet kurmayı düşlemektedir. Yani dünya Türk-İslam Birliğidir esas amacı

& Gülen grubu Nurcular, yasal platformda orta ve yükseköğrenim gençliğini kazanmak amacı en kutsal ideali olmaktadır.Böylelikle kendi rahle-i tedrisatına geçecek olanlarla bir taban oluşturmayı hedeflemektedirler. Böylelikle tüm Devlet kadrolarında kademe kademe yer almağa çalışılmaktadır.

& Eğitim, sağlık, yargı, bu 5 yıllık süre içinde ele geçirilmiştir.

& ABD, Irak’ı işgal ediyor. Bizdeki yardakçıları ‘’Irak’a demokrasi götürecekler onun için girdiler’’ diyebilmektedirler.

& Bu gün, örgütlenme günüdür. Mücadele günüdür

& AKP .nin yol haritasını ABD çiziyor.

& Laiklik olmadan, demokrasi olmaz.Demokrasiler yasaklarla değil, yasalarla olur.

& Aleviler fanileştiriliyorlar, kafa kafaya vurduruluyorlar,

& ürkiye’de bütün kadınlar, K.Yakadaki olabilseydi, bizler buralarda olmazdık.

& Biz kendimizi 2.sınıf vatandaş görmemeliyiz.Önümüzde M.Kemal örneği var. Koskoca emperyalizmi yendi. Biz niye karamsarız?

& Latin Amerika, Amerikanın arka bahçesidir .Bu ülkeler ABD’ye kafa tutmaktadırlar. Ulusalcılıkla ayakta durdular.Yurtseverlik işte budur.Ezdirmeyeceğiz kendimizi.Kafa tutmak önemli.

Sorular cevaplar sırasında salonda birinin şu sual kağıdı okundu: ‘’Bu ülke, Müslüman bir ülke. Biraz da bu Müslümanlığı taşıyanlara imkan tanıyın. Niye taş koyuyorsunuz? ’’Çetinkaya’nın cevabı şu oldu ve uzun uzun alkışlandı:’’ Eğer, laik bir Atatürk Cumhuriyeti kurulmasaydı, bu gün bu notu gönderen arkadaş, bu salonda bu suali soramazdı bile. Bu Türkiye, hangi karanlıkların içinden doğarak geldi, öğren! Tarih kitapları oku bol ol..

Yazar Hikmet Çetinkaya, en son konuşmasını, yine alkışlar arasında: ‘’Aşksız ve şiirsiz kalmayın’’ diyerek bitirdi

Başkan Durak toplantı sonunda bir teşekkür belgesi ve çiçek takdim etti yazara. Katılımcılar, daha sonra kitaplarını imzalattılar.

RESİMALTI: Toplantıdan enstantaneler görülüyor.( AZZZZZ, sonra, ''onay'' alınca tabi.)