- Kategori
- Gündelik Yaşam
Aslında bir başlangıç "ölüm"
fotolirik.com/files/images/yalnizlik.preview.jpg
Hiç tanımadığım ve daha önce hayatımın hiçbir evresinde görmediğim bir kişinin ölümüne kederlendim ve bu kederlenmenin etkisiyle başka birçok şeyi hatırladım kendi hayatıma dair… Gözlerim açıldı, zihnim daha bir berraklaştı. Kendimi harap edişlerim, boşveremeyişlerim, bütün ufak aksilikleri kocaman edip, yüreğime bir sıkıntı daha ekleyip yürümelerim aklımın ve beynimin transit yollarından önüme çıkıverdi. Utandım, mahcup oldum, yanımda ve belki de daha da yakınımda “ölüm” vardı… O hiç tanımadığım insan daha 29 unda göçüp gitmişti dünyadan…
Kendimi düşündüm birden. Ben 26 ımdaydım, 29 umda öleceğimi bilseydim, birkaç yıllık bu zaman içerisinde ne yapardım dedim. Ve tuhaftır hiçbirşey gelmedi aklıma, o kadar hayatla dolmuşum ki, ölümün benim aslında ensemde olduğunu ya da olabileceği ihtimali üzerinde yorum bile yapamıyordum.
Biz yani bu kara parçasında hayatı paylaşan insanoğlu hep bir erteleyişler silsilesi içinde kaderlerimizi paylaşıyoruz. Sanki ölümsüzmüşüz gibi yaşıyoruz hayatlarımızı, oysa doğmak aslında aynı anda ölüme bir adım atmak değilmidir ? Doğduğumuz anda ölümün her an bizi bir köşebaşında yakalaması olanaklı değilmidir?
Ya yaşam? Yaşam bir anlam kazanır ölümle birlikte. Ölüm kapatır tüm hesapları… Ölümden korkmak yaşamla yüzleşememektir. Yaşam ölüme her an daha da yaklaştığımız zamanlarda daha bir anlam kazanmalıdır.
Askıda kalmamalıdır yaşam kan olup akmalıdır damarlardan, yaprak olup düşmeli bazen dallardan, çiçek olup açmalı tomurcuklanarak, yolu uzunsa bir yerden başlamalıdır…
Yaşam içindeki küçük kıpırtılarla, küçük anlarla anlam kazanarak ölüme doğru yol almalıdır.
Yalnız başıma yolculuk yapmayı severim. Ölüm de tek başına yapılan bir yolculuktur. Ne dünyada kazanılanlar, ne kaybedilenler, ne en çok sevdiğimiz, ne de sevme ihtimalimiz olanları yanımıza alırız ölüme doğru yol alırken…
Bir biz gideriz, tek biz…
Gitmelerimiz yeni bir başlangıç gibidir, hep bir başlangıcı özleriz, kapımıza dizilmiş onca başlangıcı görmezden gelerek, fark edemeyerek…
Doğmak ölüme bir adım atmak,
Ölüm yeniden doğmanın habercisi.
Ölüm bizden öte, bize bizden bile daha da yakınlarda…
Ama yaşam yarın ölecekmiş gibi yaşanacak kadar anlamlı ve değerli…