- Kategori
- Deneme
At Bayramı

Türkmen Ahal-Teke atları...
Başlık, okuyanların bir kısmında merak uyandırmış olabilir, bir kısmı ilgilenmemiş de olabilir, bilenler için ise zaten bir sözümüz yok. Birazdan bu konuya değineceğim fakat önce “at” hayvanının bizde, Türk Milleti’nde neler ifade ettiğine bakmak uygun olacaktır.
At; mutlak surette bildiğiniz üzere Türk kültüründe pek önemlidir. Atın ehlileştirilmesinden sonra at kültü büyük önem kazanmıştır. “At, avrat, silah” üçlüsü Orta Asya ve akabinde Anadolu’da da başkasına emanet edilmeyecek üç şeydir. Göçebe Türk kültüründe at, en önemli vasıtadır. Bir Türk’ün hayatının büyük bir kısmı at üzerinde geçmekteydi. Hatta Hun Türklerinin tabiî ihtiyaçlarını karşılamak için dahi attan inmedikleri, at üzerinde uyudukları rivayet edilir, bilinir. Ayrıca Cengiz Han’ın atının gökten indirildiği bile rivayet edilir. Destan kahramanımız Köroğlu Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar kır atı ile haksızlıklarla mücadele etmiştir. Oğuz Türkleri devletlerini at üzerinde kurmuş ve Anadolu’ya da at üzerinde gelmişlerdir. Oğuz Kağan Destanı’nda Çinliler’in Mete Han’dan istedikleri üç şeyden biri attır. Divân-ı Lügat’it Türk'te de “Kuş kanadıyla, er atıyla” gibi atla ilgili birçok deyim ve atasözü söylenir. At, Türk kültüründe o kadar önemlidir ki ölen insanların atıyla birlikte gömüldüğü dahi olurdu. Yakın tarihe kadar Doğu Anadolu’da, Azerbaycan ve Nahcivan da mezar taşı olarak kullanılmakta idi. Türkler’de at kültünün bu denli önemli olması attan her türlü fyadalanmayı beraberinde getirmiştir. Örneğin at sütünün bir takım işlemlerden geçirilerek yardımcı maddelerle oluşturdukları “kımız” adlı bir tür içecek vardır. Bu kımız günümüzde Türkiye’de de bir Kazak Türkü tarafından Mustafa Kemal Paşa At Çiftliği’nde de aynı şekilde üretilmektedir. Birçok örnek verilebilir. Biz gelelim asıl konumuza:
“Türkmen At Bayramı” adından da anlaşılacağı üzere Türkmenistan Devleti’nde nisan ayının son Pazar günü kutlanan bir bayramdır. “At” figürünün bu denli önemli olduğu Türk kültüründe böyle bir bayrama şaşmamak gerekir. Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’tır. Aşk+Abat kelimelerinin birleşiminden oluşan bu kelime Aşk şehri anlamına gelir. Türkmenistan birçok Avrupa Ülkesi’nden yüzölçümü bakımından büyüktür, yüzölçümünün büyük çoğunluğu çöllerle kaplı olsa da yer altı kaynakları bakımından çok zengindir, hatta halka bedava olarak dağıtılacak kadar. Türkmenistan Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı 2007 yılında seçilen Gurbangulı Mälikgulıyeviç Berdimuhamedov’ dur. Kendisi de çok iyi bir at binicisidir. Atlara verdiği önem nedeniyle Türkmenistan, “At Bayramı’nın kutlandığı tek ülke olmanın yanında At Bakanlığı’nın da bulunduğu tek ülkedir. Bir Türkmen atı olan “Ahal-Teke” atları arasında güzellik yarışması dahi düzenlenmektedir. Bu tür atlar güzellikleri ve kısa mesafede çok hızlı oluşlarıyla bilinmektedir. Kaşgarlı Mahmut da Divân-ı Lügat’it Türk'te Ahal-Teke atları için “Türkler’in kanadı” demiştir.
Bu durumdan bir sonuç çıkarmak gerekirse binek anlayışının bu denli önemli olduğu bir soydan gelen, günümüzün iyi ve güzel araba, motor vb. meraklılarına şaşmamak gerekir. Umarım, güzel insanlar güzel atlara binip gitmezler ve güzel atların cinslerini korumaya devam ederler.
Kaynak:
- Türkler’de At Kültürü ve Kımız, Dr. Mustafa AKSOY, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Ekim 1998.
- http://turkmenistanembassy.com.tr.