- Kategori
- Tarih
Atatürk' ün dokunduğu yerlere dokunmak...

Dün kızımla birlikte Kurtuluş Savaşının ilk çalışmalarının yapıldığı mekanı ziyaret ettik. Bahsettiğim yer Şişli’ deki İnkılap Müzesi olarak da adı geçen Atatürk Müzesi...
Atatürk’ümüzün bu milli mücadele sırasında 6 ay sivil ve kiracı olarak kaldığı evin içinde dolaşmak, Atatürk’ün dokunduğu yerlere dokunmak, onun çıktığı basamaklardan çıkmak bana büyük bir heyecan verdi.Aralık 1918 ila 16 Mayıs 1919 tarihleri arasında kısa bir dönem o evde oturmuş olan Atatürk arkadaşlarıyla birlikte, Kurtuluş Savaşının çalışmalarını bu evde planlamış.
Bu bina, gayrimüslim birine ait olup zamanında İzmir Milletvekilinin hanımı satın almış .Daha sonra da bu hanımdan İstanbul Belediyesi satın alarak müze haline getirilmiş.
Evin büyüleyici bir havası ve tarih kokan odaları mevcut.. Bir tutam sarı saçlarından alınmış örnek sergilenmekteydi. Tıpkı resimlerinde ki gibi açık sarı rengindeydi. Atatürk’ün şahsi eşyalarına bakarken dalıp gidiyorsunuz.. Bunlar büyük Atatürk’ümüzün giydiği, yazdığı, kullandığı eşyalar diye.. .Giysilerinin çoğu K.A. arması taşımakta.. İpek gömlekleri ve gecelikleri, yine K.A armalı ipek mendiller, giydiği yazlık veya toplantı kıyafetleri Atatürk’ümüzün giyimine ne kadar önem verdiğini sergilemekteydi... Tüm takımları ayakkabısından tutun kravatına kadar, yazlık ve kışlık olarak ayrı ve büyük uyum içinde...
Koleksiyonun içinde en ilgimi çeken, Atatürk’ün takma dişleriydi. Altın bir damak bulunmaktaydı...
Üniformaları, giydiği frak, el yazısıyla tuttuğu not defteri, madalyaları, kullandığı altın kaplama sigara tabakası, yazılarını yazdığı diviti, masasında duruyordu.. Sanki hiç ölmemiş de, onları her gün gelip kullanıyor gibi hissettim.
Bir diğer parçalarda, Sivas kongresinde giydiği kıyafeti ve Amerika Başkanı Roosevelt’in hediye ettiği ahşap kaplamalı radyo dolabı bana göre tarihin en önemli anlarını anlatabilen en değerli parçalardı...
Yandaki resim de sadece giriş katında resim alınmasına izin verildiği için oradan alabildiğimiz bir görüntüdür...
Diyorum ki yolu düşen, imkanı olan, vakti olan hem kendimize hem çocuklarımıza, tarihimizi anlatmak, birebir hissettirebilmek için mutlaka ziyaret edin....