Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Atatürk ilke ve inkilâp’larını ben savunamam! Neden? Hemen cevap veriyorum; başım kapalı!

Atatürk ilke ve inkilâp’larını ben savunamam! Neden? Hemen cevap veriyorum; başım kapalı!
 

Atatürk İlke ve İnkilâp’larını ben savunamıyorum!

Neden? Hemen cevap veriyorum; başım kapalı!

Kaç gündür derin düşüncelere dalan yüreğim, bugün aradığı sorunun cevabını öğrenmiş bulunmakta.

Ne kendimi, ne çevremdekileri sorgulayabiliyorum.Sadece düşünüyorum;

Vatanı savunamam, düşmanı püskürtemem.Mehmetçiği koruyamam.Laikim diyemem.

Neden?

Kafamdaki yarım metre başörtüsü.

Düşünen varlık olmaktan çok, görüntülü varlık haline bürünüyor olmak… Bu Örtü, benim beynimdeki düşüncelerimi, ilkelerimi, fikirlerimi meydana çıkartamaz. herşeyden önemlisi ATATÜRK’çü zihniyeti düşünmem bile söz konusu değil! öyle ya…

Yaşar Kemal, Livaneli, Yalow, Tolstoy, Freud, nietzche vb. okuyamam.

Neden? Başörtülüyüm.Okusam okusam, sabah-akşam elde kur'an öyle ya...

Sistem savunamam, para-politika, siyaset, hukuk hakkında fikirlerimi söyleyemem. Felsefe, psikoloji, din, tarih, sosyoloji vb.tartışmam bile imkansız!


Dürüst olmak, ahlaklı olmak, haram yememek, düşmüşe yardım etmek, fakiri doyurmak, vb. iyi şeyler olamaz!

Bütün başörtüsü benim Us’umu, aydınlığımı, ışığımı alıp götürüyor.

Acaba Ulu Önder:Benim kurduğum Ülke’de “DEMOKRASİ” sadece lafta kalır diye, düşünmüş'müdür?

Yada İkiye ayırmış mıdır vatandaşını; ”Açıklar, ilkelerimi savunur, kapalılar savunamaz. Açıklar Kamusal alanda gezebilir, yaşayabilir, kapalılar gezemez” diye.. Tarih ve Atatürk üzerine çok kitap okudum, elbette sizler de okumuşsunuz'dur. Rastladınız ise yazın lütfen, çekinmeyin…

Kafası açık olanlar zeki, kapalı olanlar aptal’dır diye bir tez yazıldı mı?

İnsan Değilim, yaratığım!!

Niye Anıtkabir’e giriyorsam artık, her Ankara’ya gidişimde…Ölü olduğu için beni kovamaz diye mi acaba?

Düşünemedim bugünün aydın kafalı'larının beni dışlayacağını, sanıyorum Ata’m da düşünememiştir.

Yoksa kesin madde koyardı…”Kimse benim mezarıma, başı örtülü gelmesin” diye…Halbuki, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde…Şalvarlı, çemberli, takım elbiseli, kot pantolonlu, yerlisi, yabancısı hep huzurundaydık.

Demek ki, “Cansız Vücudu bizi kovalayamaz” diye gittik.Öyle ya…Biz Kan ile yoğurulan bu vatanın yılmaz bekçisi bile değiliz.Olamayız da, nasıl olalım ki? Başımızda örtü ile…

Düşünme yeteneğimiz de yoktur bizim.Biz olsak olsak, geriye saran makarayız…

Ve son bir şey daha;Atatürk Cumhuriyeti kurdu mu? Kurdu..İlke ve Inkılâpları kurdu mu? kurdu...

Allah rahmet etsin her ikisini de; Annesi Zübeyde Hanım’ın ölene kadar başı başörtülüydü…

Unutmuşuz Kurtuluş Savaşının; şalvarlı, çakşırlı, çarıklı, yemenili kadınlarımızla kazanıldığını…

Acaba beyin hücrelerini öldürüyor olmasın bu örtü?

Aslında blog da yazıyor bile olmamam lazım!

Neden? Başörtülüyüm.

Resim:Haftasonu gezisinden böğürtlen ve ırmak& Keşke imlâ hatasız yazabilseydim:(

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..