Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '11

 
Kategori
Siyaset
 

Avrasya Tüneli, Fehriye, Olof Palme ve Siyasi Vaatler

Avrasya Tüneli, Fehriye, Olof Palme ve Siyasi Vaatler
 

Geçen gün cep telefonuma bir mesaj gelmiş… "Ne var bunda" diyeceksiniz, "bize her gün yüzlerce mesaj geliyor." Bana o kadar çok gelmiyor gerçi ama, yine de bankaların gönderdikleri hafızayı doldurmaya yetiyor elbette…

Bu yüzden ben öyle sık sık mesajlara bakmayı sevmem. 3-5 günde bir boşaltmak için şöyle bir bakar geçerim. “Hani önemli bir şey varsa…” diyeceksiniz belki ama, bana önemli bir şey iletmek isteyen telefon eder, ya da bir biçimde mutlaka ulaşır değil mi?

Neyse uzatmayalım telefondaki mesajda, Asya ile Avrupa arasında otomobil geçişini sağlayacak bir tünelin temel atma töreni yapılacağından bahsediyordu.

İki kıtayı birbirine bağlayacak Marmaray projesinden sonra, lastik tekerlekli araçların geçişine imkân verecek böyle bir tünel, bir anlamda “köprü” görevini görecek önemli bir proje değil mi?

Üçüncü köprü üzerine yıllardan beri devam eden tartışmalardan, “hayır” kampanyalarından, rant kavgalarından sonra, deniz altında uygulanacak bu modern projenin herkes tarafından övgüyle, sevinçle karşılanması gerekmez miydi?

Doğrusu ben bu işten bir şey anlamadım. Kars’taki ruhsatsız otelin açılışı bile kamuoyunda bu kadar ilgi görürken böyle önemli bir olayın sessiz sedasız gerçekleştirilmesi doğrusu bana biraz garip geldi. Sanki seçim öncesi göz boyamak için atılan “Erbakan temellerinden” biri gibi…

Aslında son zamanlarda işlerimin yoğunluğu sebebiyle dış dünyaya biraz kapanmıştım. Blogda da Şubat ayı boyunca bu yazdığım ilk yazı. Herhalde kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu olayı ben takip edemedim diye düşündüm. Bu sabah gazete manşetlerine göz attığımda, yanıldığımı fark ettim.

Çünkü böylesi büyük bir proje sadece 2 gazetede tam; bir gazetede yarım manşet olabilmişti. Bir gazete ise olayı daha farklı bir açıdan manşete taşımıştı.

Bugün gazetesi “Deniz Altında Çift kat Yol” başlığıyla haberi verirken, Vatan gazetesi de “Deniz Altına Otoyol” manşetini seçmişti. Yeni Şafak’ın yarım manşetinde “Beş Yıl Sonra Trafik Çilesi Bitecek” diyordu.

Güneş gazetesi ise “Artık Engel Tanımayız” diye manşet atmıştı. Başbakan, Marmaray projesinde karşılaşılan bazı engellemelere karşı söylemişti bu sözü.

Haberin devamını okumayanlar bunun neyle ilgili olduğunu elbette anlayamazlardı ama, altta başbakanın bir fotoğrafı olduğuna göre, Ak Parti’nin yeni bir “baskısı(!)” yeni bir “sınır tanımazlığı(!)” yeni bir “istibdadı(‘)” zannedecekleri belliydi.

Habertürk gazetesi “Denizin Altına Otoyol Geliyor”; Hürriyet gazetesi “Avrasya Tüneli 3,5 Yılda Bitecek”; Milliyet Gazetesi “Otomobile Avrasya”; Posta gazetesi “Denizin Altına Otoyol”; Star gazetesi “Boğaza İki Tünel Bir Köprü”; Türkiye gazetesi “153 Yıllık Rüya Gerçek Oluyor”; Zaman gazetesi de “İkinci Tüp Geçit 3,5 Yılda Bitecek” başlığıyla habere küçük de olsa birinci sayfalarında yer vermişlerdi.

Evet, iki kıtayı birbirine bağlayacak bu muazzam projenin temel atma töreni, Basına böyle yansımıştı. İlk defa “yandaş” gazetelerle “candaş” gazeteler aynı paralelde hareket ediyorlardı. Hayırlı olsun.

*****

Peki ne vardı gazetelerin birinci sayfalarında? Mesela BirGün gazetesinin manşeti “Endişeliyiz” diyordu.

Diyarbakır’da yapılan bir toplantıda, son dönemde AKP hükümetinin “Barış” adına hiçbir adım atmadığı eleştirilerek, gelecekten duyulan endişeler paylaşılmış…

Doğrusu Kürt vatandaşlarımızın, özellikle de onları temsil ettiğini söyleyen örgütlerin ne istediklerini tam olarak bilemiyorum. BDP kendini sadece bir “Kürt Partisi” olarak görmek yerine, ülkedeki Kürtlerin de hakkını savunan bir “Türkiye Partisi” olarak görebilse, herhalde barajı da kolay aşar, yöreye de daha fayda sağlayan bir siyasi örgüt haline gelir.

Oysa şu anda bu yanlış tavrı yüzünden parti olarak seçime bile giremiyor, bağımsız adaylarla kendine yol açmaya çalışıyor. Öte yandan Ak Parti iktidara gelinceye kadar bölgeye ve bölge insanına yapılan davranışlarla, Ak Parti iktidarında yapılanlar mukayese bile kabul etmez. Sadece TRT Şeş’in açılması bile bence Ak Parti’nin “Barış” adına attığı çok büyük bir adımdır.

CHP ve MHP Ak Parti’yi “Kürt Meselesi”nde neyle tenkit ediyorlar?

Kürtle’re yumuşak davranmakla, yeteri kadar sertlik yapmamakla…

BDP ve diğer Kürt örgütleri de nasıl oluyorsa CHP ve MHP ile beraber Ak Parti hükümetine yükleniyor.

Şimdi bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

* * * * *

Bazı gazetelerde de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaatleri var..

Her sabah kapıyı sütçü çalacakmış..” “Mazot 1,5 lira olacakmış...

Bu sözler size bir yerlerden tanıdık geliyor mu?

Hani yakışıklı bir genç adam kendi özelliğini isim yaptığı partisiyle meydanlarda esip gürlüyordu bir zamanlar… “Mazot bir lira olacaaaak…!

Nerde o adam? Ne oldu o vaatler?…

* * * * *

Daha enteresan haberler de var gazetelerin ilk sayfalarında tabii… Mesela Fenerbahçe’nin 7’de 7 yaptığı, Alex’in Fener’i uçurduğu, Galatasaray’ın bu sezon Lig’de aldığı mağlubiyetlerle yeni bir rekor kırdığı filan…

Bu arada Sabancı Suikastının önemli isimlerinden Fehriye’nin öldüğü veya öldürüldüğü ile ilgili haberler de var…

Hayatım boyunca “kötü” insan olarak gördüğüm herkeste bir suratsızlık, yüzünde bir meymenetsizlik sezmişimdir. Nedense bu Fehriye bana hiç de katil suratlı gelmiyor. Bu konuda yanılmış olmam, Fehriye ile ilgili her haberde, acaba başka konularda da böyle yanılgılarım oldu mu diye beni hep şüpheye düşürür.

*****

Bir başka haber de Olof Palme’nin öldürüşüyle ilgili…

Vaktiyle “Barışçı” bir lider olarak dünyada tanınan İsveç Başbakanı Olof Palme, 28 Şubat 1986 gecesi her zamanki gibi korumasız olarak sinema çıkışı evine dönerken faili meçhul bir cinayete kurban gitmişti. Bütün suikastlerde olduğu gibi, katili olduğu iddia edilerek yargılanan ve delil yetersizliğinden bırakılan kişi de, öldürüldü.

O zamanlar bu olayda PKK’nın parmağı olduğu da söylenmişti. Şimdi ise Ergenekon’la bağlantılı olduğu şeklinde iddialar ortaya atılıyor.

Olabilir mi? Olsa ne olacak ki…

Biz henüz Ergenekon’un ulusal bağlantısını bile çözebilmiş değiliz… Nerde kaldı ki uluslararası ayağını halledelim…

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..