Avrupa seçimleri ve korsanlar

Avrupa Parlamentosu seçimleri dün yapıldı ve seçimleri genel olarak merkez sağ partiler kazandı. İngiltere'de İşçi Partisi ülkeyi sarsan 'bakanların özel harcamaları devlete fatura etmesi' skandalından sonra sadece %15 kadar oy toplarken, Fransa'da da Sosyalist Parti çok ağır bir yenilgi aldı. Kıtada sadece Yunanistan'da muhalefetteki sosyalist PASOK seçimleri birinci bitirdi. Seçimlerin en büyük sürprizi anketlerin de gösterdiği gibi İsveç'teki Korsan Partisi'nin parlamentoda bir koltuk kazanması oldu.

Seçimlere sadece %43'lük bir katılımın olması tarihin en düşük katılımının yaşanmasına neden oldu. Avrupa Parlamentosu'nun 736 üyesi bu seçimle belirlendi ve parlamento, isminden de anlaşılacağı gibi 'yasama' görevini üstlenmekte. Seçimde merkez sağ partilerin yükselişi -ne tesadüf, aynen ülkemizde olduğu gibi- liberal demokratların adeta zil takıp oynamalarına neden oldu. İngiltere'de Liberal Demokrat Parti'nin lideri Graham Watson ''Seçim sonuçları seçmenin sosyalist yaklaşımı reddettiğini gösteriyor.'' diyerek; analistlerin söylemesi gereken birşeyi söyledi ve adeta ''Liberallerin zaferi değil, sosyalistlerin mağlubiyeti daha önemli.'' demeye getirdi. Hollanda'da aşırı sağcı Özgürlük Partisi oyların %15'ini aldı; NTV'ye konuşan Olli Rehn ''Paniğe gerek yok, parlamentonun üçte ikisi Türkiye'nin arkasında duruyor.'' dedi. Tabii ki eski parlamentoda sağcıların daha zayıf olması ne kadar Türkiye'nin yararınaydı, onu da hatırlamak lazım.

Seçimlerin en ilginç sonucu ise İsveç'te yaşandı. 2006 yılında kurulan ve sadece yirmi bin kişilik bir seçmen kitlesine seslenen ''Korsan Partisi'' geçtiğimiz ay ülkede dört korsan internet paylaşım sitesi sahibinin tutuklanması sonrası hızla ilerledi 200 bin kişilik bir desteğe sahip oldu; sonucunda parlamentoya girmeyi başardı. Partinin ideolojik bir söylemi yok; sadece 'korsan' diye tabir ettiğimiz olayın yasal olmasını ve cd-dvd kopyalanmasının, internet üzerinden paylaşımın serbest ve yasal olması gerektiğini savunuyorlar. Parlamentoda temsil edilmelerinin faydalı olduğuna inanıyorum. Lizbon Antlaşması'nın onaylanması sürecinde seçimler çok önemli bir süreç. Aşırı sağcıların yükselişi antlaşmanın yürürlüğe girmesini daha da zorlaştırıyor.