Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '09

 
Kategori
Deneme
 

Aydın olmanın dayanılmaz hafifliği

Aydın olmanın dayanılmaz hafifliği
 

Düşünmeye ve aklını kullanmaya cesaret edip, ham taşını yarattığı kendi doğrularıyla şekillendiren, kişiliği ve vicdanını özgünleştirebilen çağdaş bir insanı bir aydın olarak tanımlayabiliriz.

Batıda Rodin'in 'Düşünen Adam' heykeli büyük üniversitelerin bahçesinde bulunurken, bizde ise ruh ve sinir hastalıkları hastanesinin bahçesinde duruyor! Bu görüntünü sizde şu soruları mı çağrıştırıyor ? Biz düşünmeyi tehlikeli bulan bir toplum muyuz ? Farklı düşünene karşı nasıl davranıyoruz?"

Bu olumsuzluk ile tarihteki ve günümüzdeki birçok problemin kaynağına da işaret edilmektedir. Bunu kısaca "insan beynini yeterince çalıştıramamak veya çalıştırılmasına engel olmak " diye özetlemek istiyorum.

Fransız heykeltıraş Rodin bir heykel yapıyor, öğrencilerine gösteriyor... Gelen cevap şu;''Hocam elleri muhteşem! Şu ellere bakın, sanki Tanrı özenip de yaratmış!''
Bütün tepkiler böyle. Sinirlenen Rodin atölyedeki çekici alıp heykeli paramparça ediyor. ''Demek ki eller bütünle uyumlu değil! Hiçbir parça bütünden önemli olamaz!''
Parçalar olmadan bütün olmaz. Mükemmellik; ancak parçaların oluşturduğu bir bütündür. Evren bir bütün ve bizler de parçalarız.

İçinde bitmez tükenmez tekrarlarla ve yıllardır yaptığınız çalışmalarla ''AYDIN OLMA ÇABASI '' sıradan insanlara göre monoton veya komik bulunabilir, ama bunlar sıradan insanlara göre hem orjinal, hem de özgün bir çalışmadır. Aydın olma çabasında olan topluluklar özgün bir topluluk olduğu için eylemleri ve düşünüleri diğerlerine göre orijinal ve zaman zaman işleyişindeki duyarlılığın anlaşılmasında güçlük çekilen özelliktedir. Başka birilerinin yazdığı tartışılması yasak olan sloganlar peşinde koşularak aydın olunamaz ve insanlığa hizmet edilemek. Bir düşünceye sahip olmak ile ideolojik olmak çok farklıdır.

Yeni şeyler söylenilirken, aslında aydın olma çalışmasında yapılan sadece içtihattır. Öncelikle mevcudu tanıyor, sonra da yeniyi buluyorsunuz. Sosyal ve Kültürel değerlerde içtihat yapabilmek dünyanın en zor işlerindendir. Ancak,

1- Sosyal yapı ve kültürleri değiştirebilen,

2- Bir de bu değişimi kabul ettirebilen insanlar, akımlar, düşünce sistemleri ve felsefeler,

muhakkak ki yenilikçidir. Tekrar ederek yaşamak, tekrar ederek öğrenmek, tekrar ederek anlamak, tekrar ederek uygulamak için yaşıyoruz.

Her tekrarımızda;

1-Kendimizi, Şartları, Öğrendiklerimizi, Anladıklarımızı ve mevcudu test etmek,
2-Önce detayları görmek,
3-Sonra öze ulaşmak,
4-Buradan da yeni detay yaratabilmek….
5-Tekrarla yeni tecrubeler kazanmak,

için yaşıyoruz.

Mevcudu değerlendirirken , yaptığımız tekrarlarla yeniyi yeniden keşfedererek yorumlayarak düşünmek!!! Yaşarken yaptığımız tamamen budur.

Mevcutta içtihat yaratarak yeni düşünceye ulaşmak ve sonra bunları yeni bir formla yeni bir şey olarak söylemek.!!!!!! Kökünden kopmadan, her baharda kendi isteğinle dallarından budanarak büyümek.

Yeni şeyler söylemek kadar, güzel şeyler de söylemek ve de usulüne uygun söylemek lazım.!!!!!! Mevlana bile ''artık yeni bir şeyler söylemek lazım'' cümlesini söyleyene kadar yaratıcılığını tam olarak kullanmamış olmalıdır.

İletişim çağının sonucu olarak Lokal içtihatlar yaratmak yeterli olmayıp, kültür ve sosyal hayatımız da küresel bir içtihatçıdır.

Araştırınız ve okuyunuz, Dinleyiniz ve izleyiniz, Sorgulayınız ve düşününüz, Hiç çekinmeden sorunuz, tanımaya ve anlamaya çalışınız . Bunları yaparken sadece kendiniz gibi olunuz. Özgür olunuz ki, özgün olabilesiniz. Başka bir kişi gibi, Tıpkı onun gibi olmayınız, Özgün olunuz, Siz gibi olunuz. Sizin özgünlüğünüz, tıpkı diğer kişilerin özgünlüğü gibi çok geniş bir çeşitlilik ve farklılık yaratacaktır. Bu farklılıklardan ise zenginlikler çıkacaktır. İnsanlığın yüzyıllarca ayakta kalmasını sağlayan bu zenginliktir .

Ömrümüzü aşan ideallerinizi gerçekleşmek isterseniz, ölümsüzlüğün bir parçası olabilirsiniz.

 
Toplam blog
: 55
: 4036
Kayıt tarihi
: 02.03.09
 
 

15 yıldır  İnsan yaşamı ile doğanın kuralları arasındaki benzerlik, kaos, değişim, kaostan düzene..