Aynalar

Aynalar bizi bize olduğu gibi gösteren eşyalarımızdan biridir. Çoğu insan sabah kalktığında kendini aynada kontrol eder. Sabahleyin nasıl göründüğüne bakar ve görüntüsünde şekil verir. Saçını tarar, traş olur, makyaj yapar. Eğer boy aynası ise üstünü başını düzeltir. Giyeceği elbiseyi kontrol eder. Çünkü aynalar bize görsel gerçeklerimizi gösterir. 

Başlangıçta sudaki yansımada kendini gören insan oğlu tarihsel süreç içinde aynayı bulmuş ve her dönemde yanından ve evinden aynayı eksik etmemiştir. Evinin en güzel köşelerine seçkin mobilyalar ile yerleştirmiş, beraberinde taşımak için çeşitli şekiller vermiştir. İnsanoğlunun ayna ile olan bağı bazen ona ilhan kaynağı olmuş, onunla ilgili şiirler, masallar ve hikayeler üretmiştir. Romanlarda da aynalar hayal dünyasının en gizemli eşyası olarak yerini almıştır.

İnsanlar birbirine baktıklarında genellikle duygusal yaklaşımları ile hareket ederler. Övücü, yerici ya da gerçekleri yansıtmayan sözlerle görüşlerini aktarırlar. Bu yaklaşımları bazen moral verici bazende krıcı olabilir. Ama aynalar bize nasıl görünüyorsak onu yansıtırlar. Gerçekleri yüzümüze vurur. Her anımızın, her yaşımızın görüntüsünü karşımızda durur. Ağaran saçlarımız ve kırışan yüzümüze bakarak geçmişi hatırlar, bazen onunla sohbet ederiz güler bazen de ağlarız.

Kendimizi olduğumuzdan farklı görsekve göstersekte, gerçekleri bir tarafa bırakıp hattimizi aşsak ta, yaratılan yalan dünyanın içinde ne oldum delisi olsak ta, kötülüklerin sahtekarlıkların ardından  haksız elde ettiğimiz koltuklarda otursak ta, yolsuzluklarla çaldığımız paraların içinde yüzsekte bir kırık ayna bile gerçekleri yüzümüze çarpar. Aynadaki görüntümüz bize bakar. İçimizdeki sahtelikleri ve yaptığımız haksızlıkları yüzümüze kusar. Adeta karşımızdaki bir ses sen diye söze başlar. Bizi vicdan mahkemesinde yargılar. 

Aslında hiçbirimiz kaçamayız aynanın gösterdiği gerçeklerden, belki dış görüntümüzü yansıtan bir eşya gibi düşünürüz aynaları, ama aynalar bizlere içimizdeki gerçekleride gösterir. Sahteliklerimizle de bizi yüzleştirir. Giydiğimiz süslü elbiseler, pahalı eşyalar dış görüntü olarak bize bir resim sunsada aynada karşı karşıya kaldığımız andaki hesaplaşma yakamızı bırakmaz. 

Olduğu gibi görünen, göründüğü gibi yaşayan insanlar genelde ayna ile barışıktır. Çünkü onların sakladıkları çok şey yoktur. Yaşam boyu doğrulara ve gerçeklere göre hareket etmişlerdir. Çevrelerindeki insanların haklarını yememişler, dürüst ve adaletli olmaya çalışmışlar. Kendileri ile hesaplaşmaktan hiçbir kaçınmamışlardır. Aynaya baktıklarında suçluluk ve utanç duygusu yaşamamışlardır.   

Aynalar, kimi zaman bizi sevindiren, kimi zamanüzen görüntüler sunan eşyalarımızdır. Belki de gizemli dünyası içinde geçmişi geleceğe taşıyan hikayeleri süsleyen zaman yolculuğunun giriş kapısı gibidir. Onlar bize asla yalan söylemez. Onu en küçük parçalarına ayıracak şekilde paramparça etsekte gerçekleri gösterir. Yalancıların yalanlarını ve suçlarını  yüzüne vurur. Krallara bile günün her anı sen çıplaksın deme cesaretini kendinde bulur.