- Kategori
- Öykü
Ayran gönlüm

O şarkıyı dinlerken, yemin etmiştim. Artık sevmeyeceğim. Ah benim ayran gönlüm. B.k mu vardı sevdin. Bak işte bırakıp gitti. Yan şimdi. Ay ışığı kara zindan. Bırakıp gidene isim de buldun. Puştluk. Senin, neyine aşk. Daha akıllanmadın mı? Ulan bu kaçıncı ha. Bu kaçıncı. Giden, gidene. Ulan sevo. Ha, bir de sen bırak. Bırakıp giden, bir de sen ol. Nerdee. Aha, yağmur yağıyor. Aşkın zamanı şimdi. Aha mehtap, Önüme ilk çıkana, tutulacağım. Bak, denizde yakamozlar da var. Cebimde iki simit, iki de çay parası oldu mu, tamam. Aşk bu.
İşte, o gün, öyle oldu. Yağmur aniden bastırmıştı. Yaz yağmuru. Garibim, sırılsıklamdı. Koştum. Gabardin ceketimi, attım omuzlarına. Hemen yakındaki kafeye girdik. İki çay, iki simit. Sıcacık sohbet. Çaylar da içimizi ısıttı. Kız çıtır. Simitler de öyle. Ulan aşk, yine yapıştın yakama. Camdan giren güneşle uyandık. Kız tutturdu, ben artık kalkıyim. Annemgil merak ederler, bu kız, bu yağmurda nerde kaldı, derler. Otur, ne olur, birer çay, birer simit daha diyeceğim, cepte o kadar para yok. Ah Recep Bey, ah! Üniversite bitirene iş bulmak zorunda mıyım demiştin ya, işte o gün, bu gündür, işsizim. Dilerim, benden beter olursun. Uzat mayalım, kız gitti. Ben kaldım, yürek çarpıntımla baş başa. İşte tam bu sırada, o, şarkı doldu kulaklarıma, “Artık sevmeyeceğim. Bütün kabahat benim.” İyi de, bütün kabahat neden benim oluyor? Yağmurun hiç mi kabahati yok? Ya ıslak sarı saçların, ya, ayran gönlümün? İşte o şarkı var ya, o şarkı. Artık Sevmeyeceğim. En son terk edildiğimde, yine o şarkı vardı kulaklarımda. Şimdi yine o şarkı var. Ama bu kez kararlıyım. Bir daha aşık olursam, eşşeğim. Ne eşeği, eşşoğlu eşeğim.
Aman da aman. Şu, önden yürüyene de bakın hele. O ne kırıtma, o ne endam. Analar neler doğuruyormuş.