- Kategori
- Deneme
Ayrılık

Sevdiğim, kemençede titretiyorken yayı,
Bülbül sustu, unuttu o eski ağlamayı.
Öyle sandım ki gökte kızıllık sardı ayı,
Sevdiğim, kemençede inletiyorken yayı
Atsız
Pencerenin önünde iki koltuk karşılıklı bakışıyordu. Yaşlı adam ile eşi yıllarca bu koltuklarda oturmuş, birinde bağlama, diğerinde kemençe, sevdanın musikisini dile getirmişlerdi koskoca bir ömür. Yaşlı kadın boş koltuğa hüzünle baktı. Mutfaktan her zamanki alışkanlıkla iki fincan az şekerli kahve hazırlayıp salona geçmişti. Kahve tepsisini usulca ortadaki sehpaya bıraktı. Vitrinin üzerindeki kemençesine uzandı , alıp koltuğuna oturdu. Karşı koltuğun üzerindeki bağlama mahzun, bekliyordu. Kadın kemençeyi kucakladı , gözlerini usulca kapadı. Mehmet Beğ karşısında, gülümsüyordu. “ Haydi, başla, bekliyorum” dedi . “ Yorgunum .” dedi yaşlı kadın. “ Tut elimi , dinleneceksin. ” Elini uzattı kadın, kemençe usulca kucağına düştü. Elele uzaklaştı karı-koca, geride öksüz, bir kemençe, bir bağlama.