Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '17

 
Kategori
Bilim
 

Az çalışmayı,çok uyumayı seven ilim ve bilim kardeşler

Az çalışmayı,çok uyumayı seven ilim ve bilim kardeşler
 

Görsel alıntı


Az çalışmayı, çok uyumayı seven ikiz kardeş ilim ve bilim ruhların kâinatın hangi evrelerinde var edildiğini çözemeye yeltenmişiler.  

Yüce Allah’ın Kelamı Kur’an’ın mealini yanlışsız ve katkısız tercüme ettiklerini iddia ederler.  

Sessizi olun bu ilim ve bilim ikizlerini uyandırmayın. Onlar uyumaya devam etsin.

Uyanırlarsa doğru, yanlış demeden, kendi beyinlerindeki katkıları katarak ruhların ne zaman var edildiğini, Kur’an’ı doğru ve yanlışsız tercüme ettiklerini sanırlar.  

İkiz kardeş ilim ve bilim henüz yeryüzü hakkında yeterince bilgi sahibi olmadan şimdi gökyüzünü kurcalamaya kalkmışlar. 

Yüce Allah Kuran da “ Sana ruhtan soruyorlar” Deki “Ruh Rabbimin emrindedir, size ilimden az bir şey verilmiştir” buyrulmaktadır.

Ruhların mahiyetini ve yaratılış zamanını bilmeniz mümkün değildir. Ruhlar gizemli bir varlıktır. Ruhların gerçek yaratılış zamanını ve mahiyetini ancak Allah bilir. ( İsra-17-18 )

Siz ruhların ayrı, ayrı mı, birden mi hangi evrede yaratıldığını bilemezsiniz.Sizler ancak ruhların varlığını, yaptığı işleri ve hareketleri anlayabilirsiniz.

Peygamber Efendimiz (A.S.M )” Ruhlar toplanmış cemaatler gibidir. Onlar önceden birbiriyle tanışırlar, iyi anlaşırlar, tanışmayanlar ayrılırlar pek anlaşamazlar" diye buyurmuştur.

Hz. Âdem henüz yaratılmadan, Melekler göklerin, cinler ise yeryüzünün sakinleri olduğuna göre ruhların onlardan önce yaratıldığı akla gelir.

Ayrıca “ruh âleminde alınan söz “ vardır.

Bir vakit Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini almış ve onları kendileri hakkında şâhit tutarak, “ Ben sizin Rabbiniz değil miyim”? Demişti. Onlar da “ Evet, biz şahidiz “ Demişlerdi. Bunu kıyamet günü “ bizim bundan haberimiz yoktu” dememeniz için yaptık. (Araf-7-172 )

Burada sadece bir vakit diye yazıyor. Allah’ın ruhlardan söz aldığı “Kalubela “ dediğimiz anlaşmanın ne zaman olduğu yazılmıyor. İnsan beden ve ruhtan meydana gelir.  Beden et ve kemikten oluşan ve ölünce toprak olan karmaşık bir yapıdır. Ruh ise Allah’tan gelen ilahi ve emanet bir varlıktır.

Bir örnek: Bir tohum satıldığı anda poşette yüzlerce tohumla beraber cansız olarak büyümeden, çoğalmadan poşette durur. Tohum toprağa düşer düşmez o cansız ölü olan tohum canlanır. Toprağa kök salar, toprağı yararak yeryüzüne çıkar.

Böylece insanın üç dünyasının varlığından söz etmek gerekir.  

Her ruh ana rahminde 120. günde Allah kudretinin meleği güç olarak açığa çıkardığı tesirle o varlığın beyni tarafından üretilir. Anne karnında 9 aylık sürenin 5 aylık dönemi canlı olarak geçirir.

Anne karnındaki o küçük dünyasıİçinde yaşadığımız şimdiki dünyası. Nihayet sonuçta gideceğimiz esas yurdumuz olan ahiret dünyası.

Az çalışan, çok uyuyan ikiz kardeş ilim ve bilim. Siz hala kabul etmediniz mi Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ın kelamı Kur’an’ın tercümesi imkânsızdır.

İngiliz müsteşrik Marmaduke Pickthal, eserine yazdığı mukaddimede şöyle der: “Kur’an tercüme edilemez”. En eski İslâm âlimleri dahi buna inanmışlar. 

Kur’an’ın tercümesinin mümkün olamayacağını dolayısıyla tercümenin onun yerini tutamayacağını oryantalistler bile itiraf etmektedir.

Tercümenin, aslının manasına tamamen uygun olması için açıklıkta, delalet ettiği manada, kuvvette, doğrulukta, güzel anlatmada, beyan üslûbunda, asıldaki anlatım tarzına uygun olması gerekir.     

Kur’an’ın tercümesi, mütercimin anlayabildiği kadar bazı şeyleri anlatsa da, gerçek anlamıyla ifade edilmesi çok zordur. Anlattığı şeyler de Kur’an hükmünde ve değerinde olamaz. Onun manaları tam olarak anlaşılıp bitirilemez.

Az çalışan, çok uyuyan ikiz kardeş ilim ve bilim; Şayet Kuran’ı doğru ve katkısız şekilde tercüme etseydiniz dünyanın hali böyle olmazdı.

Kuran Allah’ın kelamıdır. Ruhlar Rabbin emrindedir. Ruhların yaratılış zamanını ve Kuran’ın tercümesini kurcalamayınız. En iyisi siz uyumaya devam ediniz.

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN   

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..