- Kategori
- Müzik
Azer Bülbül'ün cenaze töreninde neden izdiham vardı?

Önceki gün Antalya'da bir otel odasında ölü bulunan ünlü yorumcu Azer Bülbül bugün Esenyurt'ta toprağa verildi.
Ailesine ve sevenlerine baş sağlığı ve merhuma rahmet diliyorum.
Bülbül, son yolculuğuna uğurlanırken Esenyurt Camisinde yağmura rağmen sanatçı arkadaşların yanısıra vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi ve izdiham yaşandı.
Azer Bülbül, Arabesk tarzında kendine özgü farklı bir yorumcuydu. Bir kitleyi öylesine etkilemiş, öylesine kendisine bağlamış ki, o fotografı son yolculuğunda hepimiz haber bültenlerinde gördük, izledik.
Cenaze törenlerinde ender rastlanan bu görüntüleri seyrederken beni farklı yerlere götürdü.
Görüntülerde, toplumun bir bölümünün ne kadar acılar içinde yaşam sürdürdüğünü hissettim. İzdihamda, gurbet, ayrılık, hasret, aşk ve karşılıksız aşklar vardı.
Bülbül'ün hayran kitlesinin ortalama yaş gurubu tahmini 18-28 arası olduğunu düşünürsek, o yaşlarda problemlerin sanki hiç çözülemeyecek miş gibi hissedenler, çözüm yolu olarak Arabesk şarkıları dinleyerek teselli bulmaya çalışıyorlar.
Oysa tam tersi, Arabesk müziği kişinin içindeki acıları, ayrılıkları, çözümsüzlükleri daha da depreştirip kişinin içine kapanmasına yol açtığı bilinmeli dir.
Arabesk müziği, kişinin motivasyonunu düşürdüğü gibi, üretime dayalı toplum yerine, tüketici toplum haline getirmesine yol açtığını da unutmamamız gerekir diye düşünüyorum.
Arabesk müziği, kişinin olgunlaşmasını geciktiriyor.
Bir müzik sever olarak, etnik müzikler dahil her tür müzik dinlerim. Arabesk müzik eserlerinde sanatsal emeklerin var olduğuna da inanan kişiyimdır. Zira duygu yüklü eserler dir. İçinde şiir var, beste var, nota var, yorum var. Her müzik gibi Arabesk müzik de dinlenebilir ama tadında, ortamında ve kıvamında.
İnsanların gergin, huzursuz, öfkeli ve mutsuz anlarında Klasik müzik dinlemelerini tavsiye ederim. Bethowen-Vivaldi-Modzard dinlediklerinde kendilerini daha iyi hissedeceklerini göreceklerdır. Caz müziği de unutulmamalı.