Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '11

 
Kategori
Spor
 

Aziz Yıldırım'dan Adnan Polat'a yeni yıl hediyesi!

Aziz Yıldırım'dan Adnan Polat'a yeni yıl hediyesi!
 

Kazım’ın Fenerbahçe ile sözleşmesini karşılıklı olarak feshedip birkaç saat sonra Galatasaray ile sözleşme imzalamasının ardından bir anda geçmişe doğru bir yolculuk yaptım. Yaşımın bana izin verdiği süreci şöyle gözlerimin önünde getirdim.

Fenerbahçe’den Galatasaray’a, Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye geçmiş “bazı” futbolcuların kariyerlerine ne katkıda bulunduğunu gelin beraberce hatırlayalım.

70’li yılların sonlarına doğru milli takımın iki önemli futbolcusu vardı; Cemil Turan ve Büyük Mehmet. Yanlış hatırlayabilirim; ancak 1-1 sonuçlanan ve Cemil Turan’ın penaltıdan bir gol attığı bir Batı Almanya karşılaşması vardı. Bu ikili o maçta çok iyi futbol oynamıştı. Hani 90’lı yılların başlarında Tanju-Rıdvan ikisi vardı ya benzer arkadaşlıklarının olduğunu anımsayabiliyorum. Cemil Turan da aynen Rıdvan’ın Tanju ile aynı takımda oynama arzusunda olduğu gibi büyük Mehmet’le birlikte oynamak istiyordu; giydiği Galatasaray formasını bırakarak Fenerbahçe’ye transfer oldu. O yılların en önemli transferlerinden biriydi ve o sezon Fenerbahçe’nin orta sahasında Oğuz Çetin benzeri bir misyonu olmuştu. Bugün adının hiç anılmıyor oluşunun geri planında bu transferinin etkili olduğuna inanıyorum. Büyük Mehmet Galatasaray forması ile anılıyordu; futbolu orada bıraksaydı nasıl bir geleceği olurdu, bilmek mümkün değil. Ancak bu daha sonra birçok futbolcunun başına gelen gerçeklerdendi.

Tarihlerin kronolojisini karıştırabilirim; Raşit Çetiner – Erdoğan Arıca/Güngör Tekin takası olmuştu. Raşit Fenerbahçe’de oynuyordu; Erdoğan Galatasaray’ın sol bekiydi. Güngör’ü dışarıda bırakacak olursak bu takastan her iki takım da uzun yıllar yararlanacağı futbolcular kazanmış oldu. Her iki futbol adamı teknik direktörlükleriyle futbolumuzda hala önemli yerde durmaktadır.

Arif Kocabıyık; Fenerbahçe’de oynadığı ilk sezon bütün taraftarı kendinden geçiren, 1982 yılında o zamanki adıyla Fenerbahçe Stadyumu’nda oynanan Trabzonspor karşılaşmasında Fenerbahçe’nin dördüncü golü öncesinde kaleci Şenol Güneş’i birkaç kere yerlere yatırıp, çimleri yolduran gerçek bir top cambazıydı. Ancak İstanbul’un büyülü dünyasının içine kendisini fazla kaptırdığı için futbolunda istikrarı yakalayamadı. Galatasaray’a geçiş süreci bir anlamda bugün Kazım’ın gerçekleştirdiği türden olmuştur. Uzun yıllar Galatasaray formasını giydi; şampiyonluklarına katkıda bulundu ancak kalıcı izler bırakamadı.

Erhan Önal, Fenerbahçe’ye sezon ortasında gelmiş o tarihin en önemli Avrupa kökenli futbolcularındandı. Ancak o yarım sezon herhalde hayatının en kötü dönemiydi. Biraz uzun bir süreçten sonra Galatasaray’a transfer oldu; Galatasaray’ın 14 yıl sonra gelen ve futbolumuzun milatlarından biri kabul edilen Derwall’li kadronun omurgasında yer almış önemli futbolculardan biriydi.

İlyas Tüfekçi. Erhan Önal’ın aksine Avrupa’dan gelip Fenerbahçe’ye şampiyonluk yaşatan I. Veselinoviç döneminin futbolcusuydu. Sonraki sezonlarda büyük form düşüklükleri yaşadıktan Galatasaray’a gitmeyeceğine dair söz verdikten sonra bonservisini alıp daha bir saat geçmeden sözleşme imzalamıştı. Hiçbir zaman ilk senesindeki futboluna erişemedi. Teknik direktörlüğü de vasatı aşamadı.

Hasan Vezir. II. Veselinoviç dönemi ve 103 gollü şampiyonluğun kahramanlarından, 4-3’lük Galatasaray kupa maçının baş aktörlerinden biriydi. O yıl Fenerbahçe’de kiralık oynamıştı; sezon sonunda bir Ergün Gürsoy operasyonu ile kaçırıldı. Galatasaraylı yapıldı. Futbol adına hiçbir şey ortaya koyamadı. Hala Fenerbahçe’de kalmış olsaydı nasıl bir geleceği olurdu sorusu futbolumuzun içinde merak duyulan konulardan bir tanesidir.

Semih Yuvakuran, Galatasaray’ın Avrupa’daki en önemli zaferlerini yaşamış kadrosunun sol bekiydi. Fenerbahçe’ye transferi sürprizdi. Ancak uzunca bir süre Fenerbahçe forması altında başarılı oldu.

Tanju Çolak. Girişte biraz deyinmiş olduk. Bir taraftan Rıdvan’la oynama arzusu diğer taraftan o dönem Galatasaray yönetimi ile yaşanan kriz sonucu sanırım bir anlık öfke ve daha sonra kendisinin ifadesiyle pişmanlık duyacağı bir kararla Fenerbahçe’ye transfer olmuştur. Hem Rıdvan’ın hem de Tanju’nun futbolculuklarının düşüşe geçtiği bir dönem denk gelmiştir. Attığı gollerin Fenerbahçe’ye çok faydası dokunmamıştır. Fenerbahçe’nin 1989 ile 1996 yılları arasındaki o karanlık ve istikrarsız döneminin kargaşası içinde kaybolmuştur.

Elvir Boliç; Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye geçmiş futbolculardandır. Feldkamp’ın istemediği genç ve gelecek vaat eden bir futbolcuydu. Fenerbahçe’nin 1996’daki şampiyonluğunda önemli katkısının yanı sıra devamında katıldığı Şampiyonlar Ligi’nde 40 yıl sonra Manchester United’a tattırılan yenilginin golünü atan futbolcu olmuştur.

Birkaç sezon sonra Baliç bu sefer süreci Fenerbahçe-Real Madrid yoluyla Galatasaray’da tamamlamış. Ancak hiçbir zaman Bursaspor ve Fenerbahçe’deki başarılı Baliç olamamıştır.

Revivo. Lazetiç ve Rapaiç’le birlikte Mustafa Denizli’nin 2001’de Fenerbahçe’ye yaşattığı şampiyonluğun en önemli futbolcusuydu. Müthiş sol ayağı ile duran topları önündeki barajın üzerinden ustalıkla aşırdıktan sonra filelerle buluşturan özel yeteneklere sahip bir futbolcuydu. Futbolundaki düşüşü anlamak mümkün değildir. Galatasaray’da birkaç maç dışında başarılı olamamıştır.

Fatih Akyel, Galatasaray’ın UEFA Şampiyonu olduktan sonra bir anda dağılan kadrosunun önemli yapı taşlarındandı. Kısa bir süre Avrupa macerası yaşadıktan sonra Fenerbahçe ile sözleşme imzaladı. İnişli çıkışlı bir grafik izledi. Fenerbahçe taraftarı sanırım onu tam olarak içine sindiremedi. Başarılı olduğunu söylemek de oldukça zordur.

Kuşkusuz adı anılması gereken birkaç futbolcu daha var. Engin Verel, Selçuk Yula, Saffet Sancaklı, Sedat Balkan, Emre Aşık…

Bu tarihçeye bir başka zaman bir de gidecek duruma gelip de gitmeyenleri eklemek gerekiyor; o başka bir futbol tarihidir.

Son bir iki yıl içinde Fenerbahçe'den Galatasaray'a Servet Çetin, Galatasaray'dan Fenerbahçe'ye Caner geçtiler. Servet Fenerbahçe'deki düşüşünü tekrardan zirveye taşıdığı ve milli takımın değişmez stoperlerinden biri oldu. Caner için hala süre gerekiyor.

Kazım bu anlamda ilginç ve flash bir gelişme oldu. Futbolun içindeki bazı kişiler için sanırım çok da sürpriz değildi.

Başarılı olur mu? Galatasaray’ın Kazım’a ihtiyacı var mıydı? Acaba Kazım'ın mı Galatasaray'a ihtiyacı vardı?

Bu yazının genel dökümü biraz da bu ve benzeri transferlerin nasıl sonuçlandığını hatırlamak içindi.

Kazım milli takım oyuncusudur. Türkiye’nin kendisine belki ihtiyacı var. Ancak Fenerbahçe’deki iki buçuk sezonluk dönemini çok iyi değerlendirmiş olduğunu söylememiz çok zor. Kendisine fazlasıyla da şans verildi. Nedense bir türlü uyum sağlayamadı.

Galatasaray'a uyum sağlayabilir mi, Galatasaray taraftarı Kazım'ı kabullenebilir mi, tahammül eder mi?

Filmin sonunu kaldığı yerden başladıktan sonra göreceğiz.

Bu transfer biraz da Aziz Yıldırım'ın Adnan Polat'a yeni yıl hediyesi gibi görünüyor.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara