Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '11

 
Kategori
Spor
 

Olmayan transfer politikalarımız

Olmayan transfer politikalarımız
 

Eskiden transferler ihtiyaçtan yapılırdı, şimdi sıkıntıdan yapılıyor.

En basit bir şirket bile eleman alırken onu en az bir mülakata sokarken bizim takımlarımızın bu “sorgusuz sualsiz” transfer hamlelerini anlamak mümkün değil!

Bir transfer yapılıyorsa, hele hele bu transfer devre arasında yapılıyorsa alınan oyuncu çok büyük bir olasılıkla bir ilk on bir oyuncusudur. Böyle bir oyuncu da takımın hemen hemen %10’u demek olur ki bunun ne denli önemli olduğunu anlatmaya gerek yok.

Takıma böyle bir takviye yapmadan önce basiretli kulüplerin bu oyuncuyu uzun süre incelemesi, onun takıma katkısını ve takımın ona ihtiyacını hesap etmesi, oyuncunun sadece sahadaki değil saha dışındaki yaşantısını da mercek altına alması, futbolcunun kişiliğini analiz etmesi ve tüm bunların sonucunda bir karara varması gerekir. Yıllardır gelenin gidenin haddi hesabı kalmayan ülkemizde kaç transfer bu şekilde yapılıyor?

Önceden beri çeşitli nedenlerle yabancı sınırlamasının kalkmasından yana oldum ama sınırlama varken kadrosunda on üç, on dört yabancı olan takımlarımızı görünce şimdi bu kararımı bir kez daha düşünüyorum.

Sahi ne yapmaya çalışıyoruz?

Bir oyuncu almanın amacı sadece transfer yapmış olmak mıdır?

Değilse kadrosunda genç yetenekler Necip ve Rıdvan, görev adamı Fink, yerinin rakipsiz ismi Aurello, Manisaspor’dayken ligimizin şimdiki Emenikesi Holosko veya hemen hemen her takımda oynayabilecek kapasitede Bobo varken Beşiktaş’ı devre arasında üç futbolcu almaya iten şey nedir? Yıldırım Demirören bu transferler ile Beşiktaş’ın yarınlarının kadrosunu kurmayı amaçladıklarını söylüyor ama bunun, Rıdvan’ı kadro dışı bırakarak. Necip’i kadroda üçüncü oyuncu pozisyonuna sokarak veya Nihat’ı tamamen ekarte ederek olacağına maalesef inanamıyorum.

Galatasaray’da da durum pek farklı değil. Sezon başında yapılan onca hatalı transfere karşın sarı kırmızılılar dün de Fenerbahçe’nin sözleşmesini feshettiği Kazım Kazım ile anlaştığını açıkladı! Bu transferin nedenini düşündüğümde aklıma sadece futbolcunun bonservis bedelinin olmaması geliyor. Yoksa sezon başından beri neredeyse iki maç üst üste oynamayan, oynadığı maçlarda hiçbir varlık gösteremeyen ve bununla kalmayıp sık sık özel hayatındaki düzensizlikler ile gündeme gelen bir oyuncuyu Galatasaray neden transfer etsin?

Görünen o ki yıllardır Fenerbahçe’yi eleştirdiğimiz bir gecede iki-üç futbolcu alma, sadece ismine aldanarak veya yeterince izlemeden futbolcu transfer etme veya gündem oluşturmak için oyuncu alma gibi alışkanlıklar Beşiktaş ve Galatasaray’a da sirayet etmiş ve bu alışkanlık gitgide yayılırken takımlar da yapboz tahtasına dönüyor.

Sonuçta bir transfer yapılırken mevcut takımın belirli alandaki bir eksiğini ortadan kaldırmak amaçlanır ve bu işlem her açıdan çok özenli çalışmalar gerektirir. Bizim takımlarımızın yaptığı gibi planlamadan uzak ve “fazla mal göz çıkarmaz” anlayışı ile yapılan transferler ise oyuncu kirliliği oluşturmanın yanı sıra takımın havasını da olumsuz etkiler. Bu nedenle meziyet fazla oyuncu almak değil uzun vadeli planlar çerçevesinde ihtiyaç duyulan oyuncuyu almak ve ondan en yüksek verimi elde edebilmektir. Zira tıpkı o ünlü sözde denildiği gibi: nereye gidildiği bilinmediği sürece nerede olunduğunun gerçekten önemi yoktur.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..