Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '11

 
Kategori
Spor
 

Aziz Yıldırım'ın kırmızı kravatı

Aziz Yıldırım'ın kırmızı kravatı
 

Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu’nun, katıldıkları televizyon programında gayet açık konuşmaları takdire şayan bir tutumdu fakat konuşmanın Fenerbahçe ekseninde olacağını bekleyenler sanıyorum hayal kırıklığına uğradı zira konuşulanların geneli Fenerbahçe’den ziyade Türk Futbolu ile ilgili konulardan oluştu.

Programın Aziz Yıldırım’ın kontrolünde geçtiğini söylemek yanlış olmaz fakat şunu da kabul etmek gerekir ki Yıldırım’ın konuşmaları, bundan önceki yaklaşımın aksine, oldukça ılımlıydı. Bu ılımlı yaklaşımın bir yansıması mıdır bilinmez ama kırmızıyı sevmediği söylenen Fenerbahçe başkanının programa kırmızı bir kravatla başlaması oldukça ilginç bir ayrıntıydı!

Yıldırım’ın söylediklerinin çoğuna sadece biz izleyiciler değil diğer kulüp başkanlarının da katılacağına hiç şüphe yok ancak Fenerbahçe başkanına katılmadığım noktalar da oldukça fazlaydı.

İşte Pazar akşamı konuşulanlar ve değerlendirmeler:

Önce Doğrular…

Aziz Yıldırım’ın futbolcular ile ilgili açıklamaları ve tespitleri son derece yerindeydi. Futbolcuların takımları için gerekli fedakârlıkta bulunmadıkları, sahip oldukları 2 aylık tatil süresinin uzunluğu ve geleceklerini garanti altına alacak bir sandık oluşturmaları gerektiği yönündeki açıklamalara söylenecek hiçbir şey yok.

Öte yandan TFF ile ilgili konularda TFF’nin daha organize çalışması gerektiği, sezonun tüm maçlarının takviminin yapılması, Türkiye Kupası finalinin oynanacağı stadın önceden belirlenmesi ve ulusal bayramlar için ayrı bir stat yapılması gibi konularda da Yıldırım ile aynı kanaatteyim.

Gelelim eğrilere…

Aziz Yıldırım, Rıdvan Dilmen’in bir sorusu üzerine “geriye dönüp baktığımda yapmak istediğim her şeyi yaptım, başka bir doğruya inansaydım onu yapardım” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu açıklamadan Fenerbahçe başkanının tüm icralarından herhangi bir pişmanlık duymadığını çıkarmak mümkün ama geride kalan on üç sezonun ardından böyle bir açıklamayı anlamak mümkün değil. Zira diğer her şey bir yana, sadece alınan, alınmayan ve gönderilen futbolcu ve teknik direktörler bile dikkate alındığında sarı lacivertli yönetimin birçok yanlışı söz konusuyken yönetimin başındaki kişinin uygulamalarda herhangi bir yanlışlık görmemesi sadece basit bir “eleştiriye kapalılık” değil, ayını zamanda da hatayı kabul etmemek anlamına gelir ki bu ilerlemenin önümde oldukça büyük bir engeldir.

Katılmadığım ikinci konu ise Aziz Yıldırım’ın sahip olduğu şu düşünce: “ başkan kulübün her şeyinden sorumludur ve bu nedenle yeri geldiğinde futbolcusundan maçların hakemlerine kadar herkesle irtibata geçip onlara tepki gösterebilir; nitekim geçen sene üst üste sekiz maç kazanılması yönetimin futbolcular ile yapılan toplantının bir sonucudur.” Bu yaklaşım her şeyden önce oldukça antidemokratik bir tutum ve kurumlardan ziyade kişilerin ön plana çıktığı bir idare şekli. Doğru olan ise herkesin ve her kurumun görev ve yetkilerinin belirlendiği bir futbol ortamı olup, herkesin bu sınırlar içinde hareket etmesidir. Şayet Fenerbahçe’nin başarısı başkanın futbolcular ile konuşmasına bağlı ise bu takımın kurumsallığından söz edilemeyeceği gibi kulüp başkanlarının MHK ile ilgili açıklamaları kitleleri ateşlemekten başka bir işe yaramamaktadır.

Aziz Yıldırım ayrıca Anadolu takımlarının güçlenmesinin yıllardır özlenen bir durum olduğunu ve bu nedenle üç büyüklerde yaşanan düşüşün kimseyi rahatsız etmemesi gerektiğini söyledi ancak Anadolu takımlarının yükselmesi ile üç büyüklerdeki düşüşü birbirine bağlamak asla doğru bir düşünce değil zira bunlar birbirinden bağımsız olaylar. Bir başka deyişle, asıl istenen bir tarafın güçlenirken diğerlerinin güç kaybetmesi değil tüm takımların başarılı bir grafik çizmesi ve ligimizdeki büyük takım sayısının 5-6 olması.

Beklenip görülecekler…

Son olarak programda Aziz Yıldırım’ın en şaşırtıcı açıklamaları transferlerden tamamen Aykut Kocaman’ın sorumlu olması, anlık değil uzun vadeli başarı peşinde oldukları, bu nedenle Aykut Kocaman kararını verdikleri ve bu sene şampiyonluk gelmese de uzun vadede başarılı bir yapı kurabilmek için istikrardan taviz vermeyecekleriydi. Aslına bakılırsa bu tür açıklamaları hemen hemen her kulüp başkanından duyuyoruz fakat henüz bu düşünceyi hayata geçiren olmadı. Her ne kadar Aziz Yıldırım’ın vücut dili de bu düşüncelerin gerçeğe yakın olduğunu söylese de bunu gösterecek asıl unsur, zaman olacaktır.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..