Aziz Yıldırım'dan Metris Türküsü...

Bildiğiniz gibi Fenerbahçe Spor Kulübünün Başkanı Aziz Yıldırım, Çıkar Amaçlı Silahlı Örgüt Kurmak, Yönetmek, Şike Yapmak ve Teşvik Pirimi Vermek suçlarından, bir haftalık işkenceden sonra Metris Cezaevine gönderildi. 

Aziz Yıldırım Metris Cezaevine gideceğini önceden bildiği için, gözaltındayken, ikinci gözaltı mekânı hastanede boş durmamış! Ali Asker’e ait “ŞU METRİS’İN ÖNÜ” isimli türküyü öğrenip, cezaevine girişinin ertesi günü sazı eline alarak, gözaltındayken ezberlediği türküyü söylemeye başlamış(!) 

Şu metrisin önü bir uzun alan
Bir tek seni sevdim (Fenerbahçe için)gerisi yalan
Senin hasretindir hücreme dolan
Bir tek seni sevdim gerisi yalan… 

*** 

Bildiğiniz gibi Aziz Yıldırım’ın bir sürü sağlık sorunu var, bu nedenle türkünün tamamını bir seferde söylemeye takati yetmiyor(!) Birinci dörtlükten sonra türküye kısa bir ara verip, gözaltı sırasında başına gelenleri anlatmaya başlıyor! 

“İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Laboratuarı’na ait şahsımla ilgili yapılan laboratuar test sonuçlarına benim adım yani Aziz Yıldırım yazılmış. Bunun karşı tarafında ise ikamet adresi olarak; Metris 1 ve 2 No’lu Kapalı Cezaevi İnfaz Kurumu yazılmış. Bu vesile ile sorgumun yapılmasından önce benim buraya geleceğim, etkili ve yetkili kişiler tarafından biliniyordu” diyerek, nasıl korunup, kollandığını(!) söylüyor… 

*** 

İşte Türkiye’de uygulamaya konulan ‘İleri Demokrasi’nin ulaştığı nokta! Bir insan gözaltına alınıp, gizli bir soruşturmanın tüm kuralları ihlal edilerek, medya ve kamuoyu önünde linç ediliyor, aleyhinde kamuoyu oluşturup, suçluluğuna inandırıldıktan sonra, kendisinin de suçlu olduğuna inanması için, daha savcılığa sevk edilmeden suçlu bulunup, adres yerine kapalı cezaevi yazılıyor! 

Yapılan bu soruşturmaya siz art niyetli diyebilir misiniz? 

Bu olsa olsa ‘İleri Demokrasi’nin gereğidir diyerek, her zaman olduğu gibi kabullenirsiniz. Tıpkı Ergenekon, Balyoz davalarında olduğu gibi… 

*** 

Nerde kalmıştık? 

Metris cezaevine konulan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın söylediği “Şu Metris’in Önü” türküsünde… 

Aziz Yıldırım sazı tekrar eline alıp, türkünün ikinci dörtlüğünü söylemeye başlıyor! 

Hücremdeyim hasretinle yanarım(Tabi Fenerbahçe’nin)
Senin için her gün her gün ağlarım
Kanım hep içime akar kanarım
Beni anlamadın ona yanarım… 

Siz kendinizi Aziz Yıldırım’ın yerine koyup, başınıza gelenleri bir süzgeçten geçirirseniz, böyle bir türküyü söylemez misiniz? 

*** 

Yargıya güven de nereye kadar? 

İnsanların başka güveneceği bir dal olmadığından olsa gerek, “yargıya güven” diyor başka bir şey demiyoruz. Sahi başka güvenecek bir dalımız veya kurumumuz var mı? 

Güvenlik güçlerinin görevi nedir? 

Bir suçu işlenmeden önlemek! Buna asayiş görevi denir. Ve amaç suçu işlemeden önleyip, vatandaşları ceza almaktan kurtarmak asli görevdir! Bu kadar telefon dinlemesi, ortam dinlemesi, görüntüleme yapılırken, neden bu şahıslara suçüstü yapılmadı? 

*** 

Futbol Federasyonu açıklama yaparak, futbolun kaldığı yerden devamına karar verdi. Yani lig nasıl tescil edildiyse öyle! 

Ligler zamanında oynanmaya başlanacak. Yani 5 Ağustos’ta… 

Olayın bir de ekonomik boyutu var. 

Fenerbahçe’nin, Trabzonspor’un, Beşiktaş’ın hisselerindeki değer düşüşleri ile uğranılan zararı kim tazmin edecek? 

Örneğin; Operasyondan önce yabancıların elinde bulunan 7 milyon kusur Dolar değerindeki Fenerbahçe hissesi, 1 milyon dolar kusur değerindeki, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor hisseleri satılmış! 

Operasyonun yapılacağını, yabancılar operasyondan önce biliyorlar mıydı? Bilmiyorlarsa, nasıl bir hidayete erip, şampiyon olan bir takımın, şampiyonlar ligine direkt katılacak olmasına rağmen, hisselerini satarlar? 

Olayın ekonomik boyutunun daha detaylı bir şekilde incelenmesi ve kimlerin bu hisselerden ne kazandığı tespit edilmelidir. Varsa bir manipülasyon, gereği yerine getirilmelidir.