Babil kraliçesi Semiramis

Üç bin yıl önceye gidip Babil’e doğru yol alsaydık eğer çok uzaktan fark edebileceğimiz bir yapıyı seyrediyor olacaktır. Bu yapı bir zigurat yani katlardan kurulu bir kuleydi. En üstte bir tapınak vardı, içerde özenle hazırlanmış bir yatak ve altın masa bulunuyordu. Her gece bir kadın bu yatakta büyük Tanrının gelmesini beklerdi. İncil’e göre bu zigurat Babil kulesidir.

Herodotos Babil kraliçesi olan Semiramis adlı bir kadından bahseder. Semiramis bir Babil soyadı olan Şamurat’ın Grekçe çevirisidir. Efsaneye göre Med prensesi olan Şamurat Nebukadnezar’ın baş kadınıymış. Babil’in sıcağına ve güneşine dayanamamış. Bunun üzerine ona hoş görünmek isteyen eşi sarayın terasına toprak örtülmesini ve çeşitli çiçekler , ağaçlarla donatılmasını istemiş. Fırat’ın sularını kölelerin çalıştırdığı makinelerle bu bahçelere taşımışlar.

Herodotos’a göre Babilliler evlilik sorununa basit bir çözüm bulmuşlardı. Yılda bir kez evlenme çağındaki genç kızlar bir alanda toplanır ve bir çığırtkan kızları ayağa kaldırır ve onları açık artırmaya sunardı. Tabi en güzelleri ilk evlenenler arasına girerdi. Satış sağlanan para halkın ortak bir kasasına konuluyordu. Satışın sonunda bir genç kızla parasız evlenmeyi kabul eden bir erkek hem kızı alıyor hem de satışlardan elde edilen paradan pay alıyordu. Böylece güzel olmayan kızlarında koca bulmasına güzel kızlar yardım etmiş oluyordu.