Bağımsızlık ve Türkiye

T.C.’de bağımsızlık filan olmaz. Bunu herkes kafasına iyi yazsın. Bir birimizi boşuna aldatmayalım. USA’ya kafa tutacakmışız da! İsrail’e çelme atacakmışız da! AB’ye salvolar savuracakmışız da! Rusya, Çin bloğuna ışık yakacakmışız! Başka? Mars’ta koloni de açar mıyız? İnternette çeşitli sitelerde zekâ yaşını ölçen testler yapılmaktadır. Bi tıklayın.

Üniversiteden yeni mezun olmuş gençler gibi gayet dinamik ve idealist bir muhalif yapıya sahibiz. AKP hükümetinin yanlış uygulamalarına karşı tutunduğum tavrı okurlarım gayet iyi bilirler. Kaldı ki, kurulduğu günden bugüne karşıyım. Ne ümitlerle gelmişlerdi. Sonra başladı yalpalamalar. Bölgenin şerifi edaları oldukça popularite kazanmalarına yol açmıştı. Obezitede üst sınırlar zorlanınca bünye daha fazla dayanamadı. Hem kendileri hasta oldular hem de bizi hasta etmeye devam ediyorlar. Görmemişlik bu olsa gerek.

Sn. Kılıçdaroğlu’na “Peygamber Soyundanım” sözü üzerine ayrıca, iktidara en yakın parti olarak görmüş olmam ve de kuşkusuz M.K. Atatürk’ün partisi düşüncelerim doğrultusunda açık destek verdim. Destek vermeye de devam edeceğim. Neymiş efendim, CHP Genel Başkanı ABD ile yakın temaslarda bulunmaktaymış. Gitti bizim bağımsızlık. Bence Kılıçdaroğlu, dünyaya indi. Ve de hoş geldi. Surlardan atlayıp Bizansın kellesini tiz vakit almış olsaydı muhteşem olacaktı ama kader işte. Malkoçoğlu Süleyman önce davrandı. Başka biri miydi yoksa? Her neyse.

Satılmış olmak başka, şartları kabullenip yaşama devam etmek başka bir şeydir. Aynı kapıya çıkmaz mı? Çıkmaz canım. Birisinde ihanet, ötekisinde çaresizlik, vardır.

Önce aynanın karşısına geçelim. Kendimizi iyice bir tartalım. Sonra sokağa çıkıp canımızı kim sıkıyorsa önümüze geleni dövelim. Birkaç gün işe gitmeyelim. İş yerimizin kapısına iki günlüğüne kilit vuralım. Eşimizin tahammül edilemez tafralarını artık çekmeyelim. Çocukların mızmızlıkları üzerine iki okkalı şamar patlatalım. Bugün gidip kafayı iyice demleyelim. Alıp başımızı uzaklara gidelim. Bir daha dönmemek üzere.

Tüm sorunlar bitti. Ruhunuza Fatiha. Okuyan olursa.

******

Çözüm ne peki? Yüreğinizdeki özgürlük ateşi hiç sönmesin. Siz olun. Şartları kabullenin. Amacınızdan asla vazgeçmeyin. İkiyüzlü sahtekâr olmayın. Politika yapın. Zaten siyasi bir anlayış ile yönetilmiyor muyuz?

Ben askeri yönetimleri severim. Mehmet olanından. Ne var ki, demokratik siyasal bir rejim var ise kılıç kalkan oynayacak halimiz de yok. Sandığa gideceğiz. Ne çıkarsa bahtımıza.

Demokrasi ile kalın. İyidir.