Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '14

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bahar Bey ve Atatürk sevgisi! Muğla Yenigün Gazetesi'nde Bedri Özer yazdı.

Halil İbrahim Turgut Köy Enstitülü öğretmen. Muğla'da yaşıyor.  Halil İbrahim hocam. Muğla'nın deniz ova köyünde doğdu, Yerkesiğe bağlı yaşadığım yörem. Ancak şimdi Muğla Büyükşehir olunca Denizova, Yerkesik mahalle olduk.

Sık sık Muğla'da karşılaşıyor, zaman zaman söyleşiyoruz.

Birkaç gün önce Muğla Yenigün Gazetesi'nden Bedri Özer ağabeyim aradı.

Bir yazısının Yerkesik çevresinden çkacağını söyleyince bir hayli meraklandım.Şimdi ise görüyorum ki,  bilmediğimiz şeyi gözler önüne serdi, gün ışığına çıkardı, yazar Bedri Özer.

Yazısında söz ettiği Bahar bey adıyla geçen kişinin oğlu Haill İbrahim Turgut Muğla'da hep söyleştiğim değerli ağabeyim Halil İbrahim Turgut hocam Kızılçullu Köy Enstitüsü mezunudur. Ve yazar Bedri Özer köşesinde  babasından söz etmektedir.

Yazarı Bedri Özer ağabeyim , Muğla üzerine genelde yazılarını yazar. Muğla Yenigün Gazetesi'nde yazmaktadır.

Şimdi konuk yazarı veriyorum.(N.K.)

Bahar bey, 1910 yılında Muğla/Denizova köyünde doğdu. Köyünde çiftçilikten başka öğrenebileceği işkolu olmadığından, sabanın tutağına yapıştı ve bu işin getirisiyle yaşamını sürdürmeye başladı. O yıllarda köyde okul yoktu, bu nedenle okuma yazma da öğrenemedi… Öğrenemedi, ama torunlarından birinin profesör olduğunu  görseydi  umarım çok  bahtiyar olurdu…  

Bahar beyin askerlik zamanı geldi ve Aydın/Merkez inzibat karakoluna tertibi yapıldı. Tren istasyonunda inzibat eri olarak görev yapan Bahar bey, üç yıl sonra terhis edilip köye döndüğünde yeniden sivil yaşamına başladı… Ancak, bu zaman içinde Bahar beyde, Atatürk’e ve Cumhuriyete karşı, büyük bir hayranlık  gelişti…

Köydeki hayatı; askere giderken bıraktığı noktadan başlayıp devam ediyordu ki, bir gün köye gelen iki askerin, havaya üç- beş el ateş edip ahaliyi meydanda  toplaması ve bekçinin köy halkına; İkinci Dünya savaşının başladığını ve  bu nedenle seferberlik ilan edildiğini duyurması, Bahar beyin yeniden askere alınması sürecini başlattı.

Bu ikinci süreç ihtiyatlıktı… Askerliğin yapılacağı yer Muğla kışlasıydı… Bahar bey ve diğerleri, yeniden eğitilip silahla buluşturuldu. eski bilgiler yinelendi, yanı sıra yeni bilgiler  edindirildi  ve askerlik eğitimi üç ay sürdü. Daha sonra tekrar eve dönen ihtiyatlar, normal hayatlarına başladı…

Türkiye genelindeki İhtiyatlar, başlayabilecek bir çatışmanın  hazır birlikleriydi  ve Türkiye ikinci Dünya savaşına katılma kararı alsaydı, Bahar bey ve yüzbinlerce  ihtiyat her an silah altına alınacaktı.

Bahar beyin Atatürk ve Cumhuriyete olan ilgisi; her geçen gün, önüne geçilemez biçimde arttı ve 1950’den itibaren 9Eylül törenlerini seyretme, o heyecanı yaşama, o coşkunun içinde olma arzusu, bastırılamaz hale dönüştü. Zihninde  kurguladığı  ve  9Eylül gününden bir gün evvel, köyden yola çıkma ve o gün İzmir’de olma istemi Bahar beyi, adeta baskı altına aldı.

Sonunda, Bahar bey; önceden konuşup kiraladığı, köyün tek motorlu aracı(Halk tanımıyla) uzun belli jip’le, 8 Eylül günü, sabah ezanı okunurken İzmir’e müteveccihen hareket etti. Hanımı, eşinin şoförle birlikte yolda ve İzmire varınca otelde karınlarını doyuracakları; zeytin, peynir, Z.yağlı yaprak dolması, domates, biber, haşlanmış yumurta gibi yiyecekleri hazırlayıp akşamdan sepete yerleştirdi. Ama ayrıca, bir sepet dolusu, ”Beylerce” üzümünü de sabahleyin eşini uğurlarken jipin içine koydu. Çünkü, “Beylerce” üzümü, Bahar beyin olmazsa olmazıydı.

O yıllarda, Muğla’dan İzmir gidişte öğle  vakti  ancak Aydın’a varılır,  akşama doğru da İzmir’de  olunurdu… Bahar bey de, anılan zamanda bedriözerBedri Özer Köşe yazısı içinİzmir’e vardığında törenin yapılacağı cadde üzerindeki otelin en üst katından bir oda kiraladı. Önce şoförle birlikte karınlarını doyurdular, sonra bir müddet sohbet edip köydeki alışkanlıkları gereği saat on’a gelirken yattılar… Zaten yol yorgunuydular…

Sabahleyin, köydeki gibi erkenden kalktılar. Bahar bey önüne geçemediği o duygularıyla, pencereden dışarı baktı. Caddedeki  hazırlıkları  gördü daha da heyecanlandı ve bir süre öyle kala kaldı. Jipin şoförü, mütevazi kahvaltıyı hazırlamıştı… Karınları doyduktan sonra kahvaltıdan  kalkıp sofrayı topladılar, geri kalanları sepete yerleştirip sandalyeyi pencerenin önüne çektiler.

İki saate yakın süre sonunda hazırlıklar ve çalışmalar bitmişti. Nihayet töreni izlemeye koyuldular … İzlediler izlediler… Bir an geldi ki Bahar bey, katıla katıla  ağlamaya başladı. Şoför; “Ağabey ne oldu?” Diye telaşlandı. Bahar bey hıçkırıyordu… Şoför lavabodan bardakla su getirip içirdi… Ama Bahar beyin hıçkırığı kesilmedi… Bir süre devam eden ağlama krizi sonunda: ”Askerleri görünce cephede ölenleri düşündüm. İçim yandı, yaralarım kanadı, kendimi  tutamadım.  Allaha şükür biz  Atatürk sayesinde rahatız… Onun için Atatürk’e, Cumhuriyet’e  baygınım, hayranım…” Diye ağlama nedenini açıkladı ve yavaş yavaş sakinleşti…

Töreni bitinceye kadar seyrettiler… Hemen aynı gün, öğleden sonra Muğla’ya, oradan  Yerkesik’e,    ve  gece yarısı, yorgunluk içinde  Denizovası’na döndüler…

Bahar bey; her yıl, aynı tarihte, aynı  araçla, aynı yoldan gidip, aynı otelin en üstündeki odayı kiraladı ve törenleri seyretti. Her seyrinde, hıçkıra hıçkıra ağladı. Ve tören bitiminde köyüne döndü. Gece yarısı evine geldi… Bu süreci 1965 yılına kadar hiç aksatmadan yaşadı. 1965 yılında, kalbi Atatürk sevgisiyle çarparken, bu gezegendeki yaşamı sona erdi… Toprağı bol olsun…

Bahar beyin gerçek adı: Mehmet Durgut’tur. Emekli öğretmen ve   ödüllü bulmaca yarışmacısı  Halilibrahim  Durgut’un babasıdır. “Bahar bey” adı; o yıllarda her hafta Denizovasına gelen, Ulalı ayakkabı tamircisi,  Hafızoğlu  Ali  tarafından yakıştırılmıştır. Bu nedenle, bir çok ilçe ve köyde,  Mehmet Durgut; “Bahar Bey”  olarak tanınmıştır. Ben de bu tanıma sadık kaldım… Atatürkçü ve Cumhuriyetçi bir yurttaş; bilinsin, hatırlansın  ve  anılsın diye namıdiğer adı ile köşeme aldım…

 

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..