Balyoz davasında 163 tutuklama...

Balyozun sapı kimin elinde? 

Balyozun sapını kapanlar, balyozun tokmağını kimin başına indirdiler? 

Bu soruları çoğaltmak pekâlâ mümkün! 

Ancak ortada garip bir durum var! 

75 milyonluk bir ülkede, Balyoz Davasında kimlerin müdahil olduğunu görünce, sizlerde garipliği anlayacaksınız. 

Bildiğiniz gibi 11.02.2011 günü Balyoz Davasının bitmek bilmeyen duruşmalarından birisi vardı. Davanın son bölümüne doğru, basına yansıdığı kadarıyla mahkemenin kapısı kapanarak, içerideki sanıkların kaçmaması için önlem alınıp, hepsi bir bir tutuklandı. 

Evet, Balyoz Davasında, savcı 180 askerin (emekli ve muvazzaf) tutuklanmasını talip etti! Mahkeme heyeti 163 asker hakkında tutuklama kararı vererek, savcının talebini yüzde 95 oranında kabul etti. 

Bu neye benziyor biliyor musunuz? 

Hani bir zamanlar bir genelkurmay başkanı vardı. “Başbakanım emrediyor, ben tak yapıyorum” diye böbürlenip, iktidara yaranmak istemişti. Bildiğiniz gibi bu Genelkurmay Başkanımız daha sonra ‘Kasaptaki ete soğan doğramayacağını’ beyan ederek, literatüre geçmişti! 

Biz gelelim Balyoz Davasına: 

Toplum 163 askerin tutuklanmasını konuşuyor! 

Bir içeri, bir dışarı, Balyoz Davası sanıkları cezaevini komşu kapısı yaptılar! 

Zamanın ünlü paşaları ve kuvvet komutanları bir bir tutuklanırken, o zamanın Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetler Komutanı piyasada yok! 

Bırakın tutuklanmayı, haklarında her hangi bir soruşturma dahi yok. 

Eski Hava Kuvvetleri Komutan İbrahim Fırtına ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek tutuklanırken, zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ve Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök hakkında her hangi bir soruşturma bile yok. 

Sahi bu nasıl iş anlayan var mı? 

Balyoz Davasının 1 numaralı sanığı, eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan değil mi? 

1. Ordu Komutanlığı kime bağlı? 

Kara Kuvvetleri Komutanlığına… 

Kara Kuvvetleri Komutanlığı? 

Genelkurmay Başkanlığına… 

O halde Kara Kuvvetleri Komutanı ve Genelkurmay Başkanı bu davada niye yok? 

İşin ilginç tarafı, bu davaya, Vakit, Akit gibi gazetelerde yazan ve iki lafından birisi orduya çamur atmak olan, açıkça şeriatı savunan Abdurrahman Dilipak’ın müdahillik başvurusunun kabul edilmesi! 

Bu zamana kadar askerle papaz olan Abdurrahman Dilipak, birçok kere askere tazminat ödemeye mahkûm olmuş birisi! 

Sahi hangi sıfatla ve hangi yüzle müdahillik yapacak? 

Abdurrahman Dilipak’ın müdahillik yapacak olması, bu davanın çok uzun süreceği anlamına gelir. Yarın bir gün tüm yandaşlar müdahillik için başvurup davayı uzatmaya kalkarlarsa, o insanlar içeride çürümez mi? 

Yok, çürümez bak Hizbullahçılar bile bir bir bırakılıyorlar ve sonra hepsi yurt dışına gönderiliyor diyorsanız, ona diyecek bir sözüm yok. 

Bu ülkede darbelerden her zaman sol kesim zarar görmüştür! 

Bu zamana kadar hiçbir darbeden mağdur olmayanlar, olası bir darbenin mağduru olacaklarını ilan edip, mahkemelere başvurabilir. Bu da davanın uzun süreye yayılmasına neden olabilir. 

Müdahilliği kabul edilen Abdurrahman Dilipak, mahkemede askerlere soru sorma hakkı kazandı. Ayrıca Balyoz Davası sanıkları hakkında yorumlar yapabilecek. 

Ne söyleyeceğini bende merak ediyorum... 

Mahkeme kararı ile Abdurrahman Dilipak askerlerle olan hesabını görebilecek! 

Ve böylece Abdurrahman Dilipak önderliğinde, belli bir kesim 28 Şubat ve irticayla mücadele anlayışıyla, asıl önemlisi TSK'nın rolü ile sembolik olarak hesaplaşacak! 

Netice itibarıyla, savcı istedi, mahkeme heyeti 163 askeri tutukladı!