Balyoz kime iniyor?

Balyoz film senaryosu kapsamında tutuklanan muvazzaf ve emekli subay/astsubayların bir çoğu serbest bırakıldılar. Gerekçe ise "kuvvetli suç olgularının bulunmaması ve suçun vasfının değişme ihtimalinin bulunmaması".

Bu hukuk denen şeyi ben bir türlü anlamıyorum. Ya savcılar başka bir "Hukuk"tan bahsediyor ya da hakimler.

Televizyon programlarında adlarının önlerinde kocaman ünvanlar bulunan Hukuk uzmanları bir türlü uzlaşamıyorlar. Doğal hukuk, pozitif hukuk karmaşasını gözümüzün önünde yaşıyorlar. Olan da özellikle TSK'da çok önemli görevlerde bulunmuş ya da bulunmakta olan bir sürü değerli askere oluyor. Yıpratıyorlar bu insanları acımasızca. Aslında yapılmak istenen de bu. Yıpratmak. Bunu artık sokaktaki en sıradan vatandaş bile anladı, bir türlü bizim liboşlar anlamadı. Bu arada Hukukçuların üstünde anlaşamadığı anayasa değişikliği halka gidecek ve bizler de bütün bu maddeleri yorumlayıp anlayıp evet ya da hayır diye oylayacağız. Bana komik geliyor.

Hani planlar başarılı olunca darbe, olmazsa senaryo olurdu. Hani camileri bombalayacaklardı, uçaklarımızı düşüreceklerdi. Ne diyor 12.Ağır Ceza Mahkemesi Üye Hakimi Oktay Kuban? "Kuvvetli suç olgularının bulunmaması". Nerede bavullar dolusu deliller? Bu arada özellikle yandaş görsel basın Oktay Kuban'ın tahliye kararlarını verirken şu cümleleri kullanıyor: "tahliyelerin arkasında yine tanıdık bir isim Hakim Oktay Kuban var." Bunu da yüzlerinde alaycı bir ifade ve kelimelerde dikkat çekici bir vurgulamayla yapıyorlar. Çaktırmadan hedef gösterme bu olsa gerek. Yakında savcının başına gelenler bu Hakimin de başına gelirse hiç şaşırmayacağım.

Bu arada 4 Nisan Beşiktaş Barbaros Anıtı saat 14'de bir başka güzel olacak bahriyenin güzide emekli subay/astsubaylarıyla.