Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '08

 
Kategori
Güncel
 

Bana, Gül-Bush görüşmesinden bahsetmeyin

Bana, Gül-Bush görüşmesinden bahsetmeyin
 

İçimiz yanıyor, içimiz kan ağlıyor, içimiz buruk, içimiz öfkeli ve yüreklerimiz taş bağlı bugünlerde… Üç polisimiz haince bir saldırıda, hayatlarının baharında sevdiklerinden ayrıldılar.

Bu ayrılışlarını da içimizi yakarak, içimizi kan ağlatarak, içimizi burarak yaptılar. Başkaları da içimizin öfkeyle dolmasına ve yüreklerimizin taşla bağlanmasına neden oldular, bu saldırı esnasındaki davranışlarıyla…

Bu saldırıdan sonra, dökülen timsah gözyaşları, alınan sahte pozisyonlar ve yapılan yavan kucaklayışlar içimizin yanmasını, içimizin kan ağlamasını, içimizin burukluğu ne yazık ki gidermeye yetmiyor. Yetmemeli de… Kafalarımıza geçirilen çuvalları, dansöze benzetildiğimiz karikatürleri, yıllardan bu yana bizlere reva görülen aşağılamaları ve en önemlisi yıllardır bizleri sadece paralı askerler olarak gören beyinleri unutmamalıyız. Bu hemen onlara kafa tutalım anlamına da gelmemeli; sadece dikkatli olmamız gerektiğini söylüyorum.

Sanırım çatışmadan yaralı olarak kurtulan ve 2 teröristi öldüren kahraman trafik polisimiz de böyle hissetmiş olsa gerek ki kendisine ABD Büyükelçiliğinden yollanan çiçeği odasına kabul etmemiş.

Ancak onun bu çiçeği kabul etmeyişinin bir başka ve yaşanılmış bir nedeni var ki bunu akıllarımızın her bir noktasına kazımak zorundayız. O da, yaralı olduğu halde son kurşununa kadar çatışmış olmasıdır, kurşunu bittiğinde karşılaşacağı acı gerçeğin hiç farkında dahi olmadan. Kurşunu biten kahramanımız, konsolosluğun kapısını zorlamış içeri girip canını kurtarabilmek için… İşte o acı gerçeği de o anda yaşamış; kapılar yüzüne kapanmış.

O nedenden, lütfen bana Gül-Bush görüşmesinden ve Bush’un Sayın Gül’e dilediği baş sağlığından bahsetmeyin ve bu hareketin içimizin yanmasını, içimizin kan ağlamasını, içimizin burukluğunu, içimizin öfkesini gidereceğini ve yüreklerimizde bağlı taşların iplerini çözdüğünü anlatmaya kalkmayın. Artık bu teraneleri okumayın bizlere, yıllardır yapa geldiğiniz gibi…

Bush, o yaralı polisimizle konuşsaydı eğer, ondan ne duyardı onu merak ediyorum...

Burada sözü açılmışken sizlerle de paylaşayım, yakın dostlarımla paylaştığım bir düşüncemi; ben ABD ile bir sorunum yok, sadece ülkemi ABD'den daha çok seviyorum o kadar…

O nedenden, lütfen bana, Gül-Bush görüşmesinden bahsetmeyin diyerek ve ölen polislerimize başsağlığı dileyerek bu yazımı da burada tamamlıyorum…

 
Toplam blog
: 128
: 898
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

Kimim? Nereden gelir, nereye giderim?29 Kasım 1970 tarihinde Türkiye'nin Doğu-Batı geçiş yolunun en ..