- Kategori
- İnançlar
Bana seni gerek seni!

Yunus Emre' yi anlamak için öncelikle, mana alemlerinde yolculuk yapmak gerekir. Örnek olarak cennet kavramını ele alırsak, cennetlerin yansımalarını dünyada da bulabiliriz. Ama bunu idrak etmek için; ölmeden evvel ölmek, Allah'ın içinde yok olmak ya da olgunlaşmak gereklidir. Bu tasavvufta bir makamdır (Hakikat Makamı) ve bu makamda olan Allah âşıkların sözlerinin mânâları aynı, fakat ifade tarzları ayrı olacaktır.
Kaabiliyeti olanlar o mânanın içine girecek ve hakikat makamına erebilecektir. "Dünya bir cîfedir, talip olanlar da kelb" demiş Hz. Ali. Yani dünya deyince, sadece bu dünya değil, öbür dünyı da düşünmek gerekir. Öbür dünya deyince de akla cennetler geliyor.
Yûnus Emre' nin dediği gibi: Cennet cennet dedikleri, birkaç köşkle birkaç hûri; istiyene ver onları, bana Seni gerek Seni!
Mısrî Niyâzî ise: Bugünkü cennet-i irfâna dâhil olanlar uşşak; yârınki va' dolan hûri veya gılmanı neyerler diyerek, meseleyi daha da açıklıyor.
Aklı ve mantığımızı bir kenara bırakır ve mana alemlerine ruhumuz ile yakınlaşmaya çalışırsak, bize uzak veya ulaşılması güç gibi görünen cennet alemlerini dünyada bulabiliriz.
Gerçekte asıl cennet buradadır, başka yerde aramaya gerek yok. Ama insan ölüp dirilse de, o cennetleri görebilse...