Başbakan'a oy veren kadınlar, üç çocuk isteğini geri çeviriyor...

Türk halkını anlamak gerçekten mümkün değil.

Sayın Başbakan’a yüzde 50 oy verirken, söylediklerini dikkate almıyor.

Sayın Başbakan ne demişti? En az üç çocuk, olmadı beş çocuk, daha da olmadı Allah’ın verdiği kadar deyip, doğurganlığa vurgu yaparken, önümüzdeki yıllar nüfustaki azalmayı işaret etmişti.

Ancak halk, iktidarın TÜİK aracılığı ile yayınladığı Milli Gelir artışına, yaşam düzeyinin yükselmesine, işsizliğin azalmasına inanmadığı için olsa gerek Sayın Başbakan’ın bu söylemlerini ciddiye almıyor.

Yani doğurganlık sayısı gittikçe azalıyor.

Örneğin; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2011 yılı doğum istatistiklerini yayınladı. Buna göre 2011 yılında 1.237.172 çocuk dünyaya gelirken, doğumların yüzde 51’i erkek, yüzde 49’u kız olarak kayıtlara geçmiş.

 Bu rakamlar 2010 yılında ne kadardı dersiniz? 1.253.309

Toplam doğurganlık hızı, 2010 yılında 2,05 çocuk iken 2011 yılında bu rakam 2,02 çocuk olmuş. Yani, bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısı 2 olarak gerçeklemiş. Bu geçen sürede Başbakan aşağı yukarı her gün kadınlardan üç çocuk istemedi mi? Bir ara çocuk sayısını beş’e çıkarmadı mı?

Biz gelelim halkın bir türlü güvenini kazanamayan TÜİK’in nüfus sayısı ile ilgili istatistiklerine:

Kaba doğum hızı, 2010 yılında binde 17,2 iken bu hız 2011 yılında binde 16,7 olarak kayıtlara geçmiş. Diğer bir ifade ile 2010 yılında bin nüfus başına 17,2 doğum düşerken, 2011 yılında bin nüfus başına 16,7 doğuma düşmüş.

2011 yılında İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflaması 1. Düzey’e göre kaba doğum hızının en yüksek olduğu bölge binde 27,1 ile Güneydoğu Anadolu, en düşük olduğu bölge ise binde 11,5 ile Batı Marmara Bölgesi olarak gerçekleşmiş.

15-44 yaş grubunda bin kadın başına düşen doğum sayısını ifade eden "genel doğurganlık hızı" 2010 yılında binde 72,4 iken bu hızın 2011 yılında binde 70,8 olduğu görülmüş.

2011 yılında İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflaması 1. Düzey’e göre genel doğurganlık hızının en yüksek olduğu bölge binde 118,4 ile Güneydoğu Anadolu, en düşük olduğu bölge ise binde 52,8 ile Batı Marmara Bölgesi olmuş.

2011 yılında İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflaması 1. Düzey’e göre toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu bölge 3,42 çocuk ile Güneydoğu Anadolu, en düşük olduğu bölge ise 1,55 çocuk ile Batı Marmara Bölgesi olarak kayıtlara geçmiş.

2011 yılı verilerine göre en yüksek yaşa özel doğurganlık hızı 25-29 yaş grubunda görüldü. İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflaması 1. Düzey’e göre yaşa özel doğurganlık hızının İstanbul, Batı Marmara, Ege, Doğu Marmara, Batı Anadolu, Batı ve Doğu Karadeniz bölgelerinde 25-29 yaş grubunda, Akdeniz ve Orta Anadolu bölgelerinde 20-29 yaş grubunda, Kuzeydoğu, Ortadoğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise 20-34 yaş grubunda yüksek olarak gerçekleşmiş.

2011 yılında doğum yapan annelerin ortalama yaşı 27,3 olurken, doğum yapan annelerin ortalama yaşı İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflaması 1. Düzey’e göre incelendiğinde en yüksek ortalama yaş 27,9 ile İstanbul, en düşük ortalama yaş 26,4 ile Orta Anadolu Bölgesi olarak gerçekleşmiş. 

İstatistikî veriler böyle. Bu verilerin böyle olmasını anlamak ise olanaksız! Hem oy vereceksin, hem de söylediğini yapmayacaksın! Bu nasıl bir çelişki?

Halk, oy veririm ama söylediğini yapmam diyor.