- Kategori
- Güncel
Başbakan'ın şairi mi; şair'in başbakanı mı?

Üstad Necip Fazıl'ın zamanının başbakanı Adnan Menderese(Allah ikisine de rahmet eylesin) mektuplar yazarak para istediği haberi, bizim muhalif medyayı pek sevindirdi.
Oysa, bunlar bilinen şeylerdi. Parayla arası hiç hoş olmayan Üstad'ın kendi ifadesiyle "devrimbaz yobaz"larla mücadele ederken manevi sıkıntıların yanında maddi sıkıntılar da çekmesi ve bu yüzden zamanın başbakanından yardım talep etmesi şaşılacak bir şey değildi.
Zaten, sadece Necip Fazıl değil, Peyami Safa, Orhan Seyfi, Bedri Rahmi gibi pek çok şair ve yazar da Başbakan Menderes'e mektuplar yazmışlar.
Özellikle Üstad Necip Fazıl'ın konu edilerek, buradan "ahlak dersleri" çıkarmaya çalışanlara ve bu dersler üzerinden de, Necip Fazıl'a çok düşkün olan Başbakan Erdoğan'ı vurma hedefi güdenlere ancak tebessüm ediyoruz.
Necip Fazıl'ı, "Başbakan'ın şairi" diye nitelemek, Necip Fazılı da Başbakanı da anlamamaktan kaynaklanıyor. Zaten, ortada anlamaya çalışan yok... Kendilerince muhalefet yapmaya çalışanlar var.
Üstad Necip Fazıl, bir iman ve aksiyon adamı olarak Tayyip Erdoğan'ın şairi değildir; olsa olsa Tayyip Erdoğan, Necip Fazıl'ın başbakanıdır. Şunu söylemek istiyorum: Bugün, Tayyip Erdoğan gibi biri ülkenin Başbakanı ise, bunun altında N.F.K imzası vardır.
Üstad Necip Fazıl, sadece büyük bir şair değil, aynı zamanda büyük fikir, felsefe ve aksiyon adamıdır. Onun, "kanını mürekkep yaparak" yazdığı şiirler, kitaplar öyle bir nesil yetiştirmiştir ki, bu nesil sadece Türkiye'nin değil, tüm bölgenin ve dünyanın gidişatına yön verecektir.
Kumar tutkusu, para zaafi gibi mevzular Üstad Necip Fazıl için küçük mevzulardır. Bu ülkede, Necip Fazıl'ın rahle-i tedrisinden geçmiş hiç bir insan Üstad'ı günahsız, hatasız bir "put" kabul etmez. Hepimiz onu zaaflarıyla sevdik ve ondan almamız gerekeni aldık.
Merhum Necip Fazıl, vefat ettiğinde cenazesinde yüz binler vardı. Hiç bir şairin, romancının veya başka bir sanatçının cenazesinde böyle kalabalıklar gördünüz mü? Dediğim gibi, Necip Fazıl sadece şair değildir. O, "büyük sanatkarlık"ın peşinde yüce bir fikir ve engin bir gönül adamıdır.
Rejimin ekmeğini yiyip davulunu çalanlar Necip Fazıl'ı bundan sevmezler. Eğer, o sadece bir şair-hele de ilk zamanlarındaki gibi solcu bir şair- olarak kalsaydı, şimdi onu yere göğe sığdıramazlardı. Ne var ki, Üstad, rejimin bütün baskılarına rağmen çağa damgasını vuracak bir gençlik yetiştirmeyi bilmiştir. İşte, "devrimbaz yobazlar" bu yüzden sevmezler Necip Fazılı....
Necip Fazıl, imanı ve aksiyonu zafer kazanmış bir büyük komutandır bugün. Onun fikriyatından beslenen nesiller bugün bu ülkede iktidardır ve dediğim gibi yarın tüm dünyada söz sahibi olmaya adaydır. Ona karşı duranlar; çeşitli koplolarla onu küçük düşürmeye çalışanlar, onun çizmeleri altında çiğnendiler. Bu feryatlar ondandır.
Necip Fazıl'ın ölümsüz eseri Sakarya Türküsünde profilini çizdiği nesil, bugün ülkesini "sahte kahramanlar"dan devralmıştır. Boşuna öfkelenip kıskançlık krizilerine gireceğinize, bu büyük zafere ortak olmasanız bile dışardan seyredin. Bu neslin kazanacağı onur,sizin de onurunuz olacaktır...
Üstad Necip Fazıl'ı, biraz kendi çilesini, daha çok da yetiştirdiği neslin profilini anlatan o büyük şiiriyle ve rahmetle anıyorum:
SAKARYA TÜRKÜSÜ