Başbakanımız diyor ki...

Merhaba değerli okurlar,

Son günlerde beni bir heyecan sardı bir heyecan sardı ki hiç sormayın.....

Kim, ne söylemiş heyecanı.....

Evet, seçimlere girilen bu günlerde, fırsat buldukça, hangi siyasetçimizin, hangi adayların oy kapabilmek adına ne gibi yalan söylemlerle halkı kandırmaya çalışacaklarının heyecanı sardı bugünlerde beni......

İlk önce tabii ki Sayın Başbakanımızın söylemlerini ele almalıyım.......

Bu söylemlere geçmeden önce de, İtalyan gök bilimci filozof, Giordano Bruno'nun (1548-1600) bir sözünü sizlerle paylaşmak isterim..... Rahmetli demiş ki;

" Tanrı, iradesini hakim kılmak için, yeryüzündeki insanları kullanılır.

Yeryüzündeki kötü insanlar ise, kendi iradelerini hakim kılmak için, Allahı kullanır ".....)))

Çok güzel bir söz değil mi? Beğendiğinizi umarım..... Bu sözden herkes payına düşeni alacaktır tabii ki....)))

Neyse gelelim Sayın Başbakanımızın dediklerine....

Bakın, Sayın Başbakanımız geçenlerde dedi ki,

" Benim vatandaşım, bir kömüre oyunu satmayacak kadar onurludur....."

Ahh be sayın Başbakanım, evine ekmek götüremeyecek duruma sokulan halkda onur mu kalır, gurur mu.....)))

3 Y'nizin bir ayağı idi yoksulluğu önlemek, ama elde olmayan nedenlerle gerçekleşemedi her halde.....

Çünkü, 2000 li yılların başında, halkın %28'i, açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşarken, İktidarınızın 6. yılında bu oran %74'lere vurmuş.....

Siz, yaşamınızda hiç el açdınız mı? Ne kadar zor bir durum olsa gerek.....

Bu duruma sokulan insanlardan kadınlar, kendi yada 14 yaşındaki kızının etini satarak onurlu ve gururlu bir yaşamın zevkini tadıyorlardır her halde....)))

Yine Sayın Başbakanımız yardımlar için diyor ki,

" Sosyal Devlet olmanın bir gereğidir..."

Evet, Anayasamızın 5. maddesi de, Devletin Temel Amaç ve görevlerini tanımlarken, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamanın Devletin görevi olduğuna işaret etmektedir.....

Devlet herhalde, Anayasadan doğan bu sorumluluğunu Belediyelere havale etmiştir....)))

Sayın Başbakanımız bir de, yapılan bu yardımların yandaşlara verildiğinin iddiası üzerine ise,

"......Tespitleri ben yapmıyorum ki, tespitler Valiler ve Kaymakamlar kanalı ile yapılmaktadır...."

demiştir......

Valiler ve Kaymakamlar kim tarafından atanmaktadır, bu bürokratların siyasal erkin etkisi altında olmadan, yansız bir şekilde tespit yaptığını mı vurgulamak istemiştir, Sayın Başbakanımız....)))

Ekranlara yansıyan röportajlar ise, durumun böyle olmadığını gösteriyor da, ama kimbilir, belki de onlar gözden kaçanlardır.....

Yine, Sayın Başbakanımız,

Bir süreden beri flört ettiği IMF ile sözleşmenin, yılbaşına yetişebileceğini, belirtti.....

Bakalım, sözleşme, kim için yapılacak, kimleri rahatlatacak, hangi kesimin ümüğünü sıkacak....))))

Ve başbakanımız son olarak, bir gazetecinin yazar Yaşar Kemal'in eserlerinden okuyup okumadığını sorması üzerine dedi ki,

''Yaşar Kemal'in İnce Memed'ini okudum. İmam Hatipte öğrenciydim, kısa sürede okudum''

''İnce Memed mi eşkıya mı?'' sorusuna Erdoğan, gülerek, ''Biz de eşkiyaların içinden çıkıp geldik'' yanıtını verdi.

Eşkiyaların neler yaptığını, nasıl yaptığını en iyi öğrenmenin yolu, onlarla yaşamak olsa gerek....)))

Bu yazımda değinmek istediğim bir başka husus ise, Hacıhüsrevlilere yapılan Şafak baskını hakkında olacaktır......

Yapılan bu baskın sonucu 40 kişi yakalanmıştır....

Yakalanmıştırda ne olmuştur diyeceksiniz......

Evet yakalanan bu 40 kişinin, daha önceden 1238 kez gözaltına alındığı, Ülkemizdeki adalet ve ceza sisteminin yetersizliğini göz önüne sermesi açısından son derece önemli bir husutur....

Hele hele 11 yaşında bir yaramaz var ki, bu kısacık yaş süresince tamı tamına 101 kez göz altına alınmasıdır.....

Polisimize gerçekten bu noktada üzülüyorum......

Aynı insanları tut, yakala sonra serbest bırakılsın.....

Ne iştir bu Allah aşkına.....

Polisimize spor mu yaptırılıyor?

Böyle bir adalet, böyle bir ceza sistemi mi olur, inanılır gibi değil.....

Bu konuyu da, en baş da Sayın Başbakanımız olmak üzere, yasama organımızın yani TBMM'nin dikkatine sunmak isterim.......

Dikkatine sunsak da ne olur derseniz, bi b... olacağı yok.....)))

Bi b.... olabilmesi için onların da canının yanması gerek ki, o zaman harekete geçebilirler.....)))

Bu vesile ile, tüm okur ve yazan arkadaşların, Kurban Bayramını sevdikleriyle birlikte, sağlık ve mutluluk içerisinde geçirmelerini diliyorum.....