Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '10

 
Kategori
Siyaset
 

Başka bir Cumhuriyet Bayramı yazısı

Başka bir Cumhuriyet Bayramı yazısı
 

Cumhuriyetin hedefi o kadar belirgin ve biz bir o kadar körüz...


(29 Ekim 2009)

Başkentte ikamet etmenin bazı zorlukları vardır. Milli bayramlar diye nitelendirilen zamanlarda trafik alt üst olur. Saatlerce zaman geçirirsiniz yollarda. Çünkü askeri törenler için hazırlıklar yapılır. Tanklar, toplar, tüfekler yürütülür resmigeçitlerde. Kravatlı, ceketli yöneticiler; rahat koltuklarında resmigeçitleri izlerler. Çocuklar günlerce çalıştıkları gösterilerini sunmak için çabalarlar. Kışın soğukta, yazın sıcakta; kravatlı, ceketli amcalarını memnun etmektir bütün amaçları...

Sonra o milli gün biter. Herkes okuluna ve işine geri döner. O gün ellere alınan Türk bayrakları artık çekmecelere konur. Tüm milli dürtüler bir sonraki 'olaya' kadar bir kenarda bekletilir. Bir bayramla diğer bayram arasında zaman diliminde kaç kişi düşünür acaba; gerçekte ne oluyor diye?

Tanklar, toplar, tüfekler. Kravatlı, ceketli yöneticiler. Trafikte bekleyen binlerce araç. Yazın sıcakta, kışın soğukta kalan çocuklar. Sokağa döktüğümüz onca para... Kim düşünür acaba; gerçekte ne oluyor diye?

Yüksek teknolojili gösteri uçaklarıyla Türk yıldızlarının her bayram Ankara semalarında aldığı riski kim düşünür?

Yerden kalkan her uçağın harcadığı yakıtın miktarını, o yakıtın Türk lirası karşılığını kim düşünür?

Okulları tatil etmenin çocuklarımızı eğitimden mahrum etmek olduğunu kim düşünür?

Yoktan bir tatil günü var ettikten sonra işçiler için bu tatili uygulamayan devletin “ben yaptım oldu”culuğunu kim düşünür?

Bayram günü dükkân kapatmıyor diye esnafa ceza yağdıran yöneticileri kim düşünür?

En son dağın arkasındaki en son evde de bir sıcak aş piştiğinde cumhuriyetin gerçek hedefine ulaşacağını bilen kaç kişi vardır mesela? Ya da cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir diyebilen birileri nefes alır mı bu topraklarda? Tank nedir? Tüfek neden vardır? Kravatlı, ceketli yöneticiler neden kasıntıdır?

Sanki bu soruların cevaplarını bulsak, tartışsak bu aksaklıkları, sonuca ulaşacak gibiyiz. Tartışmıyoruz. Tartışmakta tabu. Bu aksaklıkları yüksek perdeden seslendirdiğinizde vatan haini ilan ediliyorsunuz zaten.

Gereksiz yere harcama yapmayalım bu işlere, okul yapalım deseniz…

Çocuklar üşümesin, o günde tatil olmasın, eğitimlerine devam etsinler deseniz…
Trafikte binlerce araç gereksiz yere bekliyor, yollar kapatılıyor, zaman ve para kaybı deseniz…

Kravatlı, ceketli yöneticiler o günde çalışsın, iş kaybı yaratılıyor deseniz…
Devlet daireleri kapanmasın, devlet o gün daha büyük istekle, azimle çalışsın deseniz…

Esnafa ceza yağdırılmasın, esnafta sevsin cumhuriyetini, o gün daha büyük bir güçle, güzel günlere duydukları özlemle çalışsınlar deseniz…

Tanklar, toplar, tüfekler yürümesin, gereksizdir. Kalemler, kitaplar, düşünceler yürüsün deseniz…

Kimse hazır kıta beklemesin, herkes şarkılar söylesin deseniz…

Güçlü bir cumhuriyeti yaratmak çalışmaktan geçer, hiç durmadan çalışmalıyız deseniz…

Vatan haini, cumhuriyet düşmanı ilan edilirsiniz. Olsun, biz hem bu eleştirileri seslendireceğiz, hem de halka ait ama yok edilen “ gerçekten laik ve gerçekten demokratik cumhuriyetimizi” seveceğiz.

Yeteri kadar sevinemesek de yine de tekrarlayalım; Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.


Not: Bu yazı 10aralik.org.tr adresinde geçtiğimiz yıl yayınlanmıştı. Yazıyı arşivine katan ve bana ulaştıran sevgili Büşra'ya teşekkür ederim. Bir gün bu kadar eleştirmediğimiz bir cumhuriyeti ellerimizle yaratmamız dileğiyle...

 
Toplam blog
: 41
: 715
Kayıt tarihi
: 15.06.08
 
 

Ortaöğrenimimi Anıttepe Lisesi'nde gördükten sonra Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Mühendisliği..