Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

20 Mart '16

 
Kategori
Deneme
 

Başka bir dünya

Başka bir dünya
 

Sevgiyi merak ediyorum. Adını, tadını, duygusunu

Nerede, kimde bulurum onu?

Tarifi de yok.  Bir kelime, iki hece : Sevgi.

Yaşam gibi. Güzel hisler uyandıran bir kelime.

Sevgi aidiyet, sahiplenme.

Acımı sevgisizlik bitirir ancak. Canım sevince yanıyor.

Varlığım yük geliyor bana. Fazla olan bir şey var.

Ya ben fazlayım bu dünyaya ya da bu dünya bana fazla.

Bir sıkıntı var biliyorum.

Kanıksayamadım gitti bu yapma, kurmaca dünyayı.

Ben olmak istiyorum ben… Nesi kötü?

Yaşanmamış bir şey varsa yaşamak istiyorum.

Aidiyeti de yaşamak istiyorum yalnızlığı da.

Aşkı da yaşamak istiyorum düşmanlığı da.

Ama hissederek, adam gibi, layıkıyla…

Hissetmediğim hiçbir şey olmak istemiyorum.

Ruhumu canlandırmayan hiçbir mekânda bulunmak istemiyorum.

Hayatın bana verdiklerini denemeliyim.

Keşkelerim yaşadıklarıma değil yaşamadıklarıma olmalı.

Acıya da eğlenceye de mahrum kalmamalıyım.

Birlikteliklerim ve yalnızlıklarım verimli, nitelikli olmalı.

Bu sırada heyecanım bitmesin.

Her daim kalbim çarpsın.

Minik bir çocuğun ilk oynadığı oyunda kalbinin çarptığı gibi,

Attığı her adımı ilk kez atar gibi.

İçimdeki çocuk hep çocuk kalsın, hep gülsün.

Yüreğim çok hissetsin, çok sevsin.

Sevsin ki hep kıymetli, dopdolu bir yürek olsun.

Sevgisiz, hissiz kuruyup kalmasın.

Kulaklarım güçlü sesler duysun. Zayıf kalmasın güçlü yüreklerin sesi.

Ah… Bu dünyaya ait değilim.

Uzaklardayım, fikren, ruhen, fiilen

Başka dünyalar istiyorum.

Feryatlarıma isyanlarıma cevap verecek.

Coşkun yüreğime sahip çıkacak, mutluluğumu yayacak.

Sevgiyi arıyorum başka dünyalarda.

Bu dünyada yokmuş gibi, artık mümkünü yokmuş gibi.

Çare başka dünya bulmakta.

Benim gibilerin gideceği bir yer olmalı.

Serin bir su benim yüreğim. Ne emir dinler ne tavsiye.

Bazen kor bir ateş.

Bir bahar yağmuru, küçük bir çarpıntı, gök gürültüsü.

Sığar mı bir mekana, sınırlara. Aşmaz mı dereleri, dağları?

Ulaşsın sesim uzaklara.

Sesimin ulaştığı her yer yüreğim,

Yüreğimin ulaştığı her yer benim.

Şimdi burada sessiz, sakin, soğuk.

 Hissetmekle hissetmemek arası, bir acayip…

Sevmekle sevmemek arası, dalgın hasta, sahipsiz, kimsesiz.

Yokluk içinde, sensiz, uzak, biçare…

Neresi benim? Yüreğim nerde?

Bir kurtarıcı bekler halde.

Zincirler içinde, parmaklıklar arkasında.

Yaşamak bu mu? Nerde hür düşünce, nerde hür irade?

Ben bu değilim olmak da istemiyorum.

Söylediğim, hissettiğim, benimsediğim yerdeyim.

Yüreğimin gittiği yerde.

Şimdi susuyorsan eğer bir daha konuşma.

Bir zaman bekliyorsan konuşmak için, şimdi geçmek üzere.

Yakala! Geçmeden, dönüşü olmayan zamanlar gelmeden.

Hiçbir zaman şimdi kadar değerli değil.

Söylenecek söz şimdiyi değiştirecekse durma!

 
Toplam blog
: 28
: 387
Kayıt tarihi
: 01.11.15
 
 

Sakarya üniversitesi Tarih bölümü mezunuyum. MEB'te tarih öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Kit..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara