Çevre, insanların ve diğer canlıların yaşamlarını ortak sürdürdükleri bir ortamdır. Çevre sorunları da insanlardan kaynaklanan sorunlar olduğuna göre, biz bu çevre korumacılığını kendi yaşantımızdan başlatabiliriz. Bu yönde yapılacak çalışmalarla yaşam kalitemizi bozmadan alacağımız basit önlemlerle çevremizi koruyabilir, bizden sonraki nesillere yaşanabilir, güzel bir dünya bırakabiliriz.
Hepimizin çevre kirliliğini önleme konusunda yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır. Çevremizi alacağımız küçük tedbirlerle gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakabiliriz. İnsan olabilmenin koşullarından biri de çevreye saygı ve sevgi göstermektir. Çevre konusunda sorumluluk almalıyız. Öncelikle biz bir şeyler yapmalıyız. Başka bir dünya yok bu dünyaya sahip çıkmalıyız.
Dünyanın en büyük sorunlarından biri de, şehirlerin kenarlarında büyük dağlar oluşturan çöplerdir. Hiçbir şey yapmasak kendi adımıza çöp üretimimizi azaltsak bile yeter.
Yemeklerimizi, yiyecek kişi sayısına göre düşünüp hazırlayalım. Çöp tenekesine boşalttığımız her kap yemek hem cebimizden boşuna çıkan para, hem de kocaman dağlarını oluşturan küçük bir tepecik demektir.
Pikniğe giderken kağıt veya plastik tabak, bardak, çatal, kaşık, bıçak götürmek yerine çok kullanımlı, yıkanabilir mutfak malzemelerini götürmeyi ve kullanmayı tercih edelim.
Mutfaktaki ya da masadaki yiyecek artıklarını, su damlalarını silmek için kağıt havlu, kağıt peçete gibi kağıt ürünlerini kullanmak yerine temizlik süngeri, kumaş peçete gibi yıkanabilen ve az miktarda atık oluşturan ürünleri kullanmayı tercih eldim.
Yiyecek artıkları bol miktarda su içerir. Yiyecek artıklarını atmadan önce, suyunu mümkün olduğunca azaltmalıyız ki, kötü kokan, içme sularımızı kirleten çöp suları daha az oluşsun.
Şişe ve kavanoz gibi camdan yapılma saklama kaplarını tekrar tekrar kullanalım. Çay, reçel, salça, yemek, yağ, bakliyat, un, şeker gibi gıda maddelerini bu kaplarda saklayabilir, vazo, saksı, kumbara vs. olarak kullanabiliriz.
Plastik traş bıçağı, çakmak, tükenmez kalem gibi tek ya da sınırlı kullanımı olan ürünleri kullanmayı en aza indirelim.
Balkonumuz, bahçemiz, tarlamız müsaitse yiyecek artıklarının, bahçemizdeki çürümüş yaprakların ve çimenlerin gübre yapımı için ideal malzemeler olduğunu unutmayalım. Kendi gübremizi yapmak için en basit yöntem yaprakları, çimen kırpıntılarını ve yabani otları bahçenizin bir köşesine yığmaktır. Biriktirdikleriniz zamanla çürüyüp toprağa dönüşecektir.
Yemek artıklarının bir kısmını çevre kirliliği yaratmayacak ve komşularımızı rahatsız etmeyecek şekilde kedilere, köpeklere, ineklere, koyunlara, kuşlara, hatta karıncalara verebileceğimizi de unutmayalım.
Yolcu otobüslerinde verilen plastik bardağımızı yolculuk boyunca tekrar tekrar kullanalım. Herkes yolculuk boyunca 1 adet plastik bardak daha az kullanırsa en az 40 adet bardağın çöpe gitmesini engellemiş oluruz.
Camın doğal bir madde olduğunu, binlerce yıldır geri döndüğünü, cam ambalajlı ürünlerin içindeki ürünle hiçbir etkileşimde bulunmadığını ve çevreye zarar vermediğini bilerek alalım.
Mağazalarda verilen naylon poşetleri mümkün olduğunca az kullanalım. Unutmayalım her birimiz her gün 1 tane naylon poşet kullanmazsak yılda 365 adet poşeti çöpe gitmekten kurtarmış oluruz. Böylece hem çevre kirliliğinin azalmasına katkımız olur, hem de plastiğin ham maddesi olan petrolün hızla tükenmesini engellemiş oluruz.
Çocuklara oyuncak alırken dayanıklı olmasına dikkat eldim. Oyuncaklar bozulduklarında çöpe giderler ve geri dönüşümleri çok zordur.
Alışveriş yaparken daha dikkatli olalım. Aldığımız ürünlerin üzerlerini okuyalım, tarihlerini kontrol edelim, bayatlamış ürünler alıp çöpe atmak zorunda kalmayalım.
Televizyon, video vb. cihazlar kapatma düğmesinden açıp kapatmalıyız. Kumanda ile kapatılan cihaz aşırı miktarda elektrik tüketimine sebep olmakta, çevreye röntgen ışınları yaymakta ve elektromanyetik alanlar meydana getirerek, insan sağlığını tehdit etmektedir.