"Rahatı Kaçan Ağaç"

Buradaki fotoğrafı bir paylaşım sitesinden aldım. Bu fotoğrafın kime ait olduğunu da bilmiyorum. Doğrusunu isterseniz bu ağaç, bu bina ve bu binanın delik-deşik olmuş balkonu bende değişik çağrışımlar yarattı:

1. Bu inşaatın sahibi aptalın biri;

2. Bu inşaatın sahibi Nobel ödüllerine layık bir çevreci ve doğa aşığı.

Tanrı bilir ki, belki de bu ağacın rahatını bozmamak için inşaatı yapmaktan kaçınmış, ancak yakınlarının dayatması karşısında bu çözümü seçmiştir. Tabii ki, bizimkisi sadece bir varsayım.

İnanın bu fotoğraf karşısında şaşkına döndüm. Dünyanın herhangi bir yerinde, buna benzer bir uygulamanın var olduğunu sanmıyorum.

Be kardeşim, herifçioğlu yapacağı villanın havuzunu birkaç metre daraltıyor diye, onlarca ağacı hiç çekinmeden kesip atmıştır. Bir tek Doğrucu Davut sen misin?

Bu vatandaşın yaptığı binanın encamına bakıp ta, kimileri utanç duyuyor mu, kimilerinin yüzleri kızarıyor mu? Kimileri kıssadan hisse çıkarıyor mu?

Bu ağacın bende yaptığı çağrışımlardan biri de Melih Cevdet Anday'ın yazımıza isim babalığı yapan şiiridir. Bu şiiri okumadan geçemeyeceğim:

RAHATI KAÇAN AĞAÇ

Tanıdığım bir ağaç var / Etlik bağlarına yakın / Saadetin adını bile duymamış / Tanrının işine bakın.

Geceyi gündüzü biliyor / Dört mevsimi, rüzgarı, karı / Ay ışığına bayılıyor / Ama kötülemiyor karanlığı.

Ona bir kitap vereceğim / Rahatını kaçırmak için / Bir öğrenegörsün aşkı / Ağacı o vakit seyredin.

(Melih Cevdet Anday)