Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '07

 
Kategori
Sosyoloji
 

Başkalaşım evreleri, travestiler, göğüsler, apartman topuklar

Başkalaşım evreleri, travestiler, göğüsler, apartman topuklar
 

Başkalaşmanın sözlük anlamına baktığımızda; kurbağanın, larva’ dan bugünkü geldiği noktada geçirdiği evre’ ymiş.

Halbuki insanoğlunu da katmaları gerekti, bu tanıma.

Çok çabuk başkalaşan bir canlıyız. Bunu fiziki, ahlaki, kültürel, her türlü anlamda yazabiliriz.

Bir kere fiziki olarak bakarsak, bugün esmer gezen, yarın sarışın.

Kemerli burnu, Audrey Hepburne burnuyla, sarkık göğüslü, yağlı vücutlu, Pamela Anderson tipli’ ye dönüşebiliyor.

Haliyle;teknolojinin de yardımıyla başkalaşım öyle hızlandı ki dünyamızda, nimetlerden yararlanan, yararlanana. tercih tabiî ki de…

Bugün erkek olan, yarın bayan olarak

Bugün bayan, yarın erkek olarak karşımıza çıkıyor.

Ahlâki başkalaşım yönünden girersek konuya,

Artık;her şey normal karşılanıyor.Kadının erkek, erkeğin kadın olduğu bir toplumda, bugünün ya da dünün değerlerinin bugün/yarın yerle bir olduğu toplumu yaşıyorken buluyoruz kendimizi.Bazen kimin ne olduğu, fikrinin ve yaşam etiğinin ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz.

Saygı duymanın kendi erdemliğimiz olduğu gerçeğinden çok, karşındakini kazanma fırsatı olarak algılıyoruz.

İşimize gelene selam, sabah saygı, işimize gelmeyene eyvallah.

Başkalaşıma; bir de hayatı, etiket olarak gören insan sınıfı da dahil etmek gerek. Benim yediğim kimsede olmayacak, giydiğim, yaşadığım benim için farklı olacak, diğer insanlarla aramda fark bulunacak, param var istediğimi yaşamak hakkım olacak diyen insanlarıda göz ardı etmemek lazım.

Günahın içinde yüzen bir alemi yaşayan, yarın sabah karşılaştığınızda hiçbir şey olmamış gibi sizinle sohbet etmesini, tüketilmiş ahlaki bir durum olarak algılıyor beynim.

Toplum olarak, bilinçlenmekten çok, işimize geldiği gibi yorumladığımız bir hayatı seçişte çabası.Köyden indim şehire deyip; geldiği yerin örf, adet, anane, gelenek ve göreneklerini unutup, hızla başkalaşım göstererek dejenere yaşamı seçen de çabası.

Tv’lerde gördüğüm bir durum vardır, yıllardır bu benim zihnimden gitmez. Travestilerin giyiniş tarzı hep aklımda kalmıştır.Şimdiki giyinişlere baktığımda sokak modasının maalesef ki, travesti giyinişlerini geçtiğini görüyorum. Mesela; Dolgu topuk hafızamda hep travesti ile bütünleşmişti. Ne kadar kendimi zorlasam da normal olduğuna, kimin ayağında görsem kocaaa dolgu topukları, üzgünüm travestiler geliyor aklıma.

Eğitim olgusuna geçersek; MYO mantar gibi pıtır pıtır Türkiye topraklarında kendine yer buldu.Fakat, eğitimini bitirmiş bir gencin hareketlerini gördüğünüzde, hiç de MYO okumuş, kendini yetiştirmiş bir tip olarak kalmıyor. Aksine;MYO’nun seviyesinin dünün lisesi gibi geldiğini görürsünüz. Haliyle; kendini yetiştirmenin, okumakla ilişkillendirilmemesi gerektiğini de vurgulamak lazım.

Sokaklarda hayatı algılamanın yanında, güzel sanatlarla, hayvanlarla, sivil toplum örgütleriyle ilgilenmek gibi bir algı içersinde olmayan, başkalaşımı sadece dış görünüş olarak algılayan bir toplumu gördüğümü yazarsam buraya, beni acımasız olarak görebilirsiniz.

Evlilik kurumuna, aile kavramına olan saygının da, korumacı tutumun da tükendiğini medya ve yaşadığımız çevrede gördüklerimizden sonra kabullenmek zor olmasa gerek. Türkçemize katılan ..cum, …cığım, …cuğum, muckkk, ..loşcum gibi hece yada kelimeleri gördükçe insanın insana saygısının bittiğini, “seviye”, ”nezaket”, “saygı”, “masumiyet” kelimelerinin ise ortalıktan kaybolduğunu görürüz.

Özel hayatın teşhiri, insan vücudunun teşhiri artık sıradanlaştıysa;

Ne yazık ki “Başkalaşım”ın, sadece “Kurbağa”da kalmadığını belirtmek zorundayım.

Not 1:Yabancı kelimeleri yanlış yazmışımdır.
2:Pamela niye burada? çünkü görselliği pek bir benimsedik.Gördünüz, "güzel ve Dahi"programını, fıstık gibiler ama Cumhuriyet 1975'te kuruldu diyorlar.

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..