- Kategori
- Deneme
Başlangıç

Yeni ümitler, sancılar, korkular, gözyaşları, sevinç ve hüzün... Bir yıl daha erittik zaman ateşinde. Hastalar şifa, mahpuslar adalet, kehanetler felaket peşinde; bir yıl daha aktı ömürden, tutamadık ne kaydını ne kendini. Ne değişti rakamlardan başka? Aynaya aksi düşmeyen suretlerle karşılıyoruz yeni günü. Bizler, kayıp zamanın sahte varisleri...
Savaş kokusuna doymuyor dünya. Mülteci bedenler kaybolurken sularda, kahkahaya gömülecek, yeni bir yıl için ruhsuz güruhlar. Diskolara akıtılacak, açları doyurmaya yetecek paralar. Elbisenin rengini tartışanlar, elbisesizleri görmemeye devam edecek. Şişelerin içinde boğulan gençlik, komaya girerek yeni yıla 'merhaba' diyecek. Öyle ya, umutluyuz biz ne de olsa, mutluyuz.
Gölgelerini terke zorlanan insanlar, mevsimsiz göç eden kuşlar, kökleri kuruyan ağaçlar uyandırmıyor vicdanlarımızı. Giyince uğur getiren kırmızı, parçalanmış vücutlara adaletli davranmıyor. Oyun kuranlar yok ortada, oyun ve oyuncular var. Yakıp yıkmak var, acımasızlık.. Ellerinde küvezlerden koparılmış çiçekler, ölüyken bile bebeğini emziren merhamet, ateşi ağlatan nefret, kapı ardında kışı yaşayan güneş... Daha kaç kareye sığdırılacak acı?
Yaşamak derin bir nefesti oysa, kanatlanmaktı usulca ve kararlı gökyüzüne. Yaşamak ağlamaktı anlayınca, sevince; okşamaktı bir gülü, koklamaktı. Yaşamak, kurşunlanırken sırasını beklemek, kıyıya vurmuş gelincikleri toplamak değildi. Kirlenen çehreleri arıtacak dualar nerde? Yakılacak gemileri, önce kimler yapacak?
Yeniden yükleyelim dünyanın ayarlarını, Kabil olmadan, Habil yaşasın. Barut olmasın, ateşte pişsin aşımız. Adem ile Havva'nın aşkı Milat olsun: Öncesi yok, sonrası Aşk... Uçsun kuşlar var olmaya kanat çırparak; çamurdan yaratılan insan, hürmet etsin suya ve toprağa. Babanın gölgesinde, annenin gözlerinde ısınsın çocuk. Başlasın her şey bitmeden. Yine, keşke, yeniden...