Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '11

 
Kategori
Deneme
 

Batıya açılan kapı

Batıya açılan kapı
 

Bilgeler der ki, “Bir kapı ya açık ya kapalı durmalı…” Aralık olmaz. Bizim de Batı’ya açık bir kapımız var ama; açık mıdır, aralık mıdır, hiç belli değil. 

Bir kapıyı araladın mı oradan iyilik de girer, kötülük de… Belki kötülük iyilikten daha çok girer. .. 

Niye söylüyorum bunları ? Şu Televizyon durumları için… Televizyonun da, internetin de arka uçları pisliğe batmış durumda. Bunu herkes biliyor.. Muhafazakar hükümetimiz bunu gördüğü için, doğal görevini yerine getirip; her ikisini de munasip bir şekilde budamak ve ancak çocukların seyredebileceği “Ayı Yogi” programlarına indirgemek istiyor… Ondan sonra, yat ki ölem...TV de İnternet’de ne zevkli şey olur…Hükümetin istediği programlar…! Zaten işler yavaş yavaş ona dönüşüyor… Enbiyaların, evliyaların hayatları; Osmanlı Medeniyeti: sonra Ebru sanatı ; sonra Dini Musahabe Saati… Böyle gidecek. Bu şekilde muhafazakar ülkemizin , muhafazakar insanları çok mutlu olacaklar. Bu gerçek… 

Hürrem Sultan’ın biraz cilveleşmesine bile halkımız artık tahammül edemiyor. Ama öte yandan, o malum dizilerde neler seyrediyor neler… Aldatılan hanımlar, aldatılan beyler.. Dedikodular, aldatmalar.. aldatmalar..aldatmalar… Halkımız böyle entrikalara bayılıyor. Aslında böyle ucuz dizilerden ders almak istiyor… Şu dünyanın entrikalarını, ucuz dizi triklerinden öğrenmeye çalışıyor… Eee.. hazırlıklı olmak lazım.. “Ya onun da beyi aldatırsa, ne yapmak gerekir..!” Seyrediyor… Arada gidip namazını kılıyor… Cevaz var mı? El cevap : Var… 

Fakat bu diziler, gerçek hayat değil.. Gerçek hayatın kendi hileleri, kendi oyunları var.. Aslında iki kişinin hayatı birbirine pek benzemez… Herkes başının çaresine kendi bakmak zorundadır… Veya bir Avukat tutmak… 

Hele o batılı diziler; her türlü melaneti getiriyorlar. Tutucu aile reisleri hop oturup hop kalkıyorlar ama; yine de çaktırmadan çoluk çocuklarıyla birlikte oturup seyrediyorlar.. Sonra neler oluyor. Yavaş yavaş ABD’de , İngiltere’de görülen rezaletler bizde de görülmeye başlıyor : 13-14 yaşlarında hamile kalan, babası belirsiz kızlar; okullarda birbirini bıçaklamalar; kaybolan kızlar… Kaybolan çocuklar… Ve birden, yok olan insanlar… Nereye giderler , ne yaparlar belli değil… 

Ama diğer yandan İstanbul'un arka sokaklarında fuhuş yapanların ve yaptırılanların sayısı artıyor… Her gün gazetelerde, yakalanan yerli yabancı mahut kadınların yüzlerini kapatmış resimleri çıkıyor … Bunlara yüzümüzü kapıyoruz. "Allah, Allah..."deyip geçiyoruz. Sanki bizim toplumumuzun gerçeği değilmiş gibi... 

Kapıyı aralayınca içeriye neler girer hiç belli olmaz… İşte Batı’ya kapımızı açtık; durmadan onların filmlerini, dizilerini seyrediyoruz… Benzeye benzeye bizim dizilerin de artık onlardan kalır yeri yok… Irzına geçilen kadınların hikayeleri… Apartmanların alt katlarındaki zavallı kızların öyküleri… Zengin insanların yaptığı kasaplıklar… “Hepsi bu sinemada .. Hayde… Dört kısım… Tekmili birden...!” Bu "Eğitim Biçim"i aslında okuldaki eğitimden çok daha etkili. Çünkü dramatik ve de insanın yüreğine hitap ediyor… Sonunda herkes ağlıyor (Hiç olmazsa yüreğinden...) 

İnsanlarımız şaşkın… Seyretsinler mi, yüzlerini mi kapatsınlar… İstediğiniz kadar yasaklayın…İster istemez çocuklar da seyrediyorlar. Nasıl etkileniyorlar ? Hangi tipler onlar için “rol model” oluyor. Kimlere imreniyorlar… Kimleri taklit ediyorlar…”Kurtlar Vadisi” nin gençler üzerindeki etkisi nedir? Araştırmak lazım… 

Evet, iyilikler geldiği gibi, onlardan çok kötülükler de geliyor. Aslında kötülükler daha çok geliyor. Çünkü insandaki “Seçici Dikkat” kötülükten yana kayıyor… İnsan daha çok iyilikleri değil, kötülükleri görüyor… Ve taklit mekanizması işleyiveriyor… 

Televizyonda, Uçan Superman’i gören bir.. iki çocuk da aynı şeyi yapıp , kendilerini atmamışlar mıydı pencereden ? Ölüp gitti garipler Superman olacam derken… 

Bizim insanlarımız da yakında bakalım ne olacaklar… Bir elinde tesibihleri, bir elinde televizyonun zamazingosu… oynayıp duruyorlar ama.. Sanırım gidiş iyi bir yöne değil… Batının ne kötülüğü varsa geliyor… Mafya’sı.. Terörü …Üç kagıtçılıkları.. Silah, esrar kaçakçılığı… Bol bol seyrediyoruz.. 

Ne diyelim. Herhalde, Televizyonu, İnternet’i seyrederken … “Allah beterinden saklasın…” diye, dua ediyorlardır… Muhafazakar toplum oluyoruz ya. Bir yanda Hac farizaları, diğer yanda… “Altın Kızlar” ; “Allahlık Kadınlar” gibi Amerikan dizileri sürüp gidiyor… 

Seyredelim. Her halde epey bir ders alıyoruz! Nasıl içki kadehi tutulur; nasıl çocuk düşürtülür… Nasıl… Epey kepazece şeyler… Dedelerimiz, ninelerimiz .. “Tövbe… Tövbe…” diye diye seyrediyorlar… Başka diyecek yok… 

Yani bir toplum hem muhafazakar … hem de…. ??? olamaz mı? 

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..