Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Ocak '09

 
Kategori
Futbol
 

Bayanlar ve futbol

Bayanlar ve futbol
 

Aramızda futbola ilgi duyan, futbol yazan bayan arkadaşlar varsa önce onlardan bir özür dilemek isterim. Zira ekranlarda, yazılı medyada bu aralar onları görüyorum, okuyorum ama itiraf edeyim, onlardan hiçbir şey anlamıyorum. Anlattıkları beni kesmiyor anlayacağınız.

Muhafazakar falan olduğumdan değil ama nedense bayanların değil futbol oynamasına,

futbol konuşmasına bile tahammül edemiyorum. Tanrı’nın özene bezene yarattığı bu zarif varlıklar için, atletizmi, salon sporlarını, tenisi, buz patenini, ve jimnastik sporunu ne kadar onlara uygun bulup yakıştırıyorsam, tam bir erkek sporu olan futbolu onlara yakışmayacak kadar zor, kaba ve imkansız buluyorum.

Belki de o yüzden, şu an ülkemizde bir bayanlar futbol ligi olduğunu, yazılı ve görsel medyada hiç yer almadığından çoğumuz bilmez.

Bu durum yalnız bize mahsus değil. Şimdiye kadar 2 si 1999 ve 2003'te Amerika’da, sonuncusu da 2007 de Çin’de olmak üzere sadece 3 defa Bayanlar Dünya Kupası organize edilmiş . 1 kez Amerika, 2 kez de Almanya kazanmış. Brezilya gibi dünyaya fabrika gibi futbolcu ihraç eden ve dünyanın en ünlü futbolcularını yetiştiren bir ülke, üstelik bayan takımı son Dünya Kupas’ında final oynamasına rağmen bir bayanlar ligine sahip değil. Gerek görmemişler!. Onların plaj voleybolunda bile daha çok ilgi çektiğini biliyorlar.

Bu yazıyı neden yazdığıma gelince :

İstanbul Maltepe’ye bağlı İdealtepe’de bir futbol sahası var Yıllar yılı bilirim bu sahayı. Toprak, bakımsız, hafiften tren yoluna doğru meyilli bir sahaydı. Yazın tozlu, kışın çamurlu.

Semtin 4 amatör takımının çeşitli yaş grupları genelde anteman için kullanır, ara sıra da hazırlık maçlarına sahne olurdu.

Gerçekten takdir etmek gerekir ki, Maltepe Belediye’si burayı ele aldı. Önce drenajını, sonra sentetik çimini, sonra da kenarlarına tesis ve soyunma odalarını yaptı. Gençler artık burada ıztırap çekerek değil, zevkle, hevesle spor yapıyorlar. Sahanın yemyeşil görünümü de seyredene ayrı bir keyif veriyor.

Çarşı pazar için yolumu bilhassa sahanın yönüne çevirir, ordan giderim. Eğer bir maç yakalarsam tesadüfen, sonuna kadar seyretmekten kendimi alamam. Aylardan Eylül veya Ekim’di sanırım. Sahada bir maç vardı. Bir tarafta genç 15 yaşı ortalamalı bir ekip, diğer tarafta saçları uzun ama boyca da biraz daha uzun ve rakip kaleye hiç gelemeyen devamlı gol yiyen bir ekip vardı. Biraz daha dikkatli bakınca bu futbolcuların bayan olduğunu gördüm. Semte asılan pankartlardaki Türkiye 1.Süper Ligde bu yıl mücadele edecek takımın, bu bayan takımı öğrendim.

Oyunlarını analiz etmeye çalıştım. Yeni bir takım. Birbirlerine alışmak için aynı kulübün genç, belki de yıldız erkek takımıyla oynuyorlar ama santrayı kolay kolay geçemiyorlardı.

Teknik olarak nasıl oynamaları gerektiği onlara öğretilmiş ama düşünüyor, yapmak istiyor, yapamıyor, uygulayamıyorlardı. Güç olarak zayıflardı ve o erkek oyuncular kadar çevik olamıyorlardı.

Daha sonra bir gün yine onların maçına rastladım ama bu kez çok iyi bir düşünce ile erkek, bayan karışık olarak oynuyorlardı. En azından dengeli maç olduğundan, forvet oyuncuları daha çok pozisyona girme, defans oyuncuları da dinlenebildikleri için daha verimli olma şansı bulabiliyor, daha iyi verkaçlar yapabiliyorlardı.

Bayan eli değen her yerin ve herşeyin güzelleştiğine inanırım da futbolda ele ceza veriyorlar. Bu kez topa ayaktan girdiler.

Futbol’a hiçbir zaman yetmeyecek fiziki yaratılışları, bu zarif varlıkların, kuralları ve sistemi tamamen erkek metobolizmasına göre yaratılmış bu oyunu yorumlayacak ve uygulayacak kapasitede olmadığını düşünüyorum.

Futbol adına bir oyun oynuyorlar. Kendilerine göre mücadelenin en dürüstünü yapıyorlar fakat bir şeyler noksan sanki. Oynanan oyun futbol mizanseninde oynanıyor, kaleler, hakemler tamam ama heyecan vermiyor. Oynanan oyun ne yazık ki futbola hiç benzemiyor.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara