BDP ve PKK

Hala BDP nin PKK nın siyasi kanadı olduğundan şüphe edenler varsa onlar akıllarını kontrol ettirmeli. Bence akıllarından zoru var. BDP nin mecliste olması normal. Olmalılar. Devletin onları muhatap alması normal. Ama onlar yerine Bebek katili muhatap alınıyor. Bunun sonucu ne oluyor?

Kuzey Irak'ta kırmızı çizgiler silindi. Kuzey Irak'ta Kürt devleti kuruldu. Aşiret Reisleri Devlet başkanı oldu. Kırmızı pasapotlu köy ağaları kızmızı halılarla karşılanmaya başladı. Tüm bunlar tabiki ağababamız ABD nin emirlerinin yerine getirilmesidir. Hala sıkılmadan bağımsız davrandıklarını söyleyebilenler var. "Hadi canım sende"

Bırakalım BDP nin PKK nın siyasi temsilcisi olup olmadıklarını tartışmayı. Onda hiçbir tereddüt yok. BDP ve PKK nın Kürt'lerin temsilcisi olduğu meselesine gelince. Orada durmak gerek. Hiçbir parti hiçbir etnik grubun temsilciliğine soyunamaz. Şimdi AKP Türk'lerin mi temsilcisi. Geçin siz onu olsalar olsalar Emparyalistlerin temsilcileridirler. Oy verenlere gelince, Vatandaş buğün böyle düşünüyordur, yarın farklı bir partiye oy verir. Partiler olsa, olsa seçmenlerinin temsilcileri olur. Seçmenler farklı nedenlerle oy kullanır. Sonrada isterse oyunu değiştirir. Hiçbir parti TÜRKİYE CUMHURİYETİ ve Halkının temsilcisi olamaz. Onlar olsalar olsalar iktidar dan nemalanan şakşakcıların temsilcisi olabilirler. Olabilirlerse Demokrasinin gereği kurumlar olabilirler.

Bu cumhuriyette Terör örgütü olduğu şüphe götürmez PKK nın bayrağına sarılı cenaze kalkıyorsa, Utanılması gerekir. Ayrılık ta tam bu noktada başlar. BDP millet vekili Meclisteki yeminini unutup ayrılıkcılık yapabiliyorsa ki yapıyor. Bu ayıp ta İktidar ve Adelet'ın ayıbıdır.

Hala televizyon ekranlarında kürtcülük yapan akil adamların yüzleri kızarmıyorsa iki kere düşünmek lazım.

Bu ülke hepimizin. Bu ülkede etnik kimliği ağzına alan herkes bölünme ve iç savaş için çanak tutuyor demektir. Eğer bir iç savaş çıkarsa ilk katledilecekler bu tipler olacaktır. Akan kanda hepimiz boğulacağız. Hükümet biraz düşünmeli Saidi Nursi posterleri ve Anma günleri demokrasinin göstermesi mi yoksa; Şeriat ve Bölücülüğe kucak açma mı?