Bebek Büyütürken Yapılan Klasik Hatalar!

Bebekleri yetiştirirken, senelerdir aynı hataların tuzağına düşülüyor!.. Anne sütü dururken mama veriliyor, kilo iyidir diyerek obeziteye zemin hazırlanıyor, gürleşsin diye saçları sıfıra vurduruluyor... Halbuki yapılan bu hatalar, onların sağlıklı bir şekilde büyümesine engel oluyor!


Çocuk hastalıkları ve sağlığı uzmanı Dr. Feyza Çivici Gümüş, bebekleri büyütürken yapılan hataları bakın nasıl sıralıyor...


Eyvah sütüm yetmiyor, mama vermeliyim...

Bilhassa yeni annelerin, en çok endişe ettikleri konulardan biri, bebeğin aç kalma ihtimali. Bu sebeple de çoğu zaman bebekler gereksiz yere mamayla besleniyor. Halbuki anneler, sütünün yetip yetmediğini bebeğinin çişini takip ederek anlayabilirler. 24 saatte en az 5-6 defa bezini ıslatan bebek, anne sütüyle doyuyor demektir. Anne sütü yetersizliğine ancak çocuk hastalıkları uzmanı bir doktor karar verebilir ve onun tavsiyesi gereğince mama takviyesine başlanabilir.


Şekerli su sarılığa iyi gelir...

İlk günlerde anne sütünün gelmesinde yaşanabilecek bir problem, bebeğin zayıflamasına ve sarılık oluşumuna yol açabilir. Halk arasında, aç kalan ve az idrara çıkan bebeklere şekerli su verilmesi önerilir. Halbuki bebeğin beslenmesinde şekerli suyun yeri yoktur.


Çocuğum iki yaşına geldi, artık bezi bırakmalı...

İki yaş, çiş eğitimi vermek adına başlangıç dönemidir. Lâkin çocuk bu konuda asla zorlanmamalı, altına kaçırdığı için kızılmamalı, sık sık tuvalete tutularak eğitime tabi tutulmamalıdır.


Dondurma hasta eder...

Dondurma, bütün çocukların sevdiği, faydalı bir gıdadır. Boğaz ağrısına sebep olmaması için yalayarak yenmeli ve yanında su içilmelidir.


Gürbüz çocuk sağlıklı olur...

Gürbüz çocuk, sağlıklı çocuk değildir!.. Dengeli beslenen çocuk, zayıf dahi olsa sağlıklı kabul edilir. Çocukları asla yemek yeme konusunda zorlamayın, yemediği zaman beslenmeyi sonlandırın.


Çocuk sıcak havayı sever...

Çocuklar, her zaman terlemeyeceği şekilde giydirilmeli. Üşüyeceği korkusuyla çocukları aşırı giydirmek ve sarıp sarmalamak, terlemeye ve hasta olmaya yol açar. Pamuklu kıyafetler tercih edilmeli, içerisinde naylon karışımı olan ve bilhassa polar tipinde olan kıyafetler giydirilmemeli.


Fazla hareket ederse terler, hasta olur...

Hasta olur endişesiyle çocuğun hareket etmesini kısıtlamak çok yanlış bir yaklaşımdır. Her çocuk hareket edince terler; terleyince üzerini değiştirebilirsiniz!.. "Çok terledin artık yerine otur" demek, onu tembel, hantal ve mutsuz yapar. Zaman içerisinde metabolizma hızı azalan çocuk, süratle kilo almaya başlar. Hareket etmelerini kısıtlamaktansa, spora yönlendirin.


Şaşılık büyüyünce geçer...

Çocuklarda şaşılık bir yaşına kadar fizyolojik kabul edilir. Ancak bir yaşından sonra düzelmeyen şaşılıklar için mutlaka göz doktoruna başvurulmalıdır. Bir yaşından evvel, bebeklerde Nistagmus (göz küresinin istemsiz titremesi) görüldüğünde de mutlaka bir göz doktoruna muayene ettirilmelidir.


Uslu durdu, hamburgeri hak etti...

Çocuklar mutlak suretle sağlığı ciddi şekilde tehdit eden fast food gıdalardan uzak tutulmalıdır! Bu ödüllendirme şekli yerine başka yöntemler seçilmeli, sinema ya da tiyatroya götürmek gibi...


Ağladı, hemen kucağıma alayım...

Bebeği avutmanın birçok yolu vardır. Her ağladığında hemen kucağa almak çözüm değildir. Ağladığında yanına yaklaşıp onunla konuşmak, ten temasında bulunmak, ona şarkı veya ninni söylemek ve karnını okşamak bebeği avutabilir. Ancak sırf kucağa alışmasın diye çocuğu hiç kucağa almamak da kendini güvende hissetmemesine ve mutsuz olmasına neden olur. Denge iyi kurulmalıdır.


Daha çok küçük, yalnız yatarsa korkar...

Genellikle 6 aydan sonra bebeğin odasının ayrı olması uzmanlarca önerilir. Bu sınır en fazla 2 yaşa kadar uzatılabilir.


Büyükbaban uzağa gitti geri gelecek...

Çocuklara ölümü anlatmak zordur. Ancak ölen kişinin geri döneceği söylenmemeli, çocuk boş bir beklentiye sokulmamalıdır. Ölen kişinin bir daha dönmeyeceği, Cennete gittiği ve orada mutlu olduğu söylenmelidir.


Çok gaz yapıyor, fazla süt içmesin...

Çocuklarda bir yaşından evvel inek sütü kullanılmamalı. Ancak bir yıldan sonra da günlük süt tüketimi 400 CC'yi geçmemeli. Sütün içerisinde bulunan laktaz adlı şeker gaza yol açar. Fakat artık piyasada laktazsız sütler de bulunabiliyor. Gaz sorunu olan çocuklara bu tür sütler içirilebilir. Ancak çözüm kesinlikle süt vermemek olmamalıdır!


Ayakta sallayınca hemen uykuya dalıyor...

Çocuğu sallayarak uyutmak tıbben önerilmiyor. Fakat halk arasında "ayakta sallama" en fazla kullanılan yöntem. Çocuk, hafif tarzda ve sarsmayacak şekilde sallanırsa tahribatlara yol açmaz.


Fazla banyo yaparsa üşütür...

Çocuklar banyo yapmaktan hasta olmaz. Yazın her gün, kışın ise haftada üç kere banyo yapılması önerilir.


Sıfıra vurdurursak saçları gürleşir...

Bu inanışın tıbben hiçbir geçerliliği yoktur!


Pudra isiliğe iyi gelir...

Pudranın isiliğe iyi geldiği yanlış bir düşünce değildir. Lâkin toz pudralar yerine sulu pudralar seçilmelidir. İsiliğin en iyi tedavi şekli ise çocuğu sık sık yıkamaktır.


Bol bol güneşlenirse kemikleri güçlenir...

Aşırı güneşe maruz kalmak kemikleri güçlendirir mantığı tam olarak doğru değildir. Zararlı ışınlarından etkilenmemek için güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde çocuk güneşe çıkarılmamalıdır. Güneşe çıkarken de mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş losyonları ve kremleri sürülmelidir.


Biberon ve emziği çok seviyor...

Biberon ve emzik hiçbir çocuğa önerilmiyor. Biberon; bebekte "meme başı şaşkınlığı"na yol açıyor ve anne göğsünden soğutuyor. Mama ile beslenmek zorunda kalan bebeklerde, biberon en geç 2 yaşında bırakılmalıdır. Emzik de, damak yapısını bozabiliyor ve çocuğun enfeksiyon kapmasına neden olabiliyor.


Fitil vereyim rahatlasın...

Çok zorda kalmadan ve doktor tavsiyesi olmadan ne fitil, ne de ilâç kullanılmamalıdır.