- Kategori
- Blog yazarları tartışıyor!
Bedelli bahane, gelecek para şahane: Allah (c.c) ım üfleyerek yarattığın ruhumu incittiler!

Bir bedelli çıkardılar gidiyor. Her duyduğumda ruhum en derin noktasına kadar inciniyor. Önce Ordunun görevine bakalım. Ordu yurt savunmasını yapan kurumdur. Peki bunu kimlerle yapar, askerler ile yapmaktadır. Asıl görev vatanın savunulmasıdır. Vatan savunması gibi bir kutsal bir görevden kaçılır mı? Soru budur. Vatan ve millet sevgisi olan bir insan bundan kaçabilir mi? Türk ulusunun ananevi özellikleri vardır. Askerlik bugüne kadar vatan borcu olarak belirtilmiştir. Evet vatan borcudur. Ülkemde ve dünyada oluşan dejenerasyonlar manevi değerleride yok etmektedir.Tıpkı Ramazan ve Kurban olayı ve bayramlarında olduğu gibi. Dejenerasyonlarla nasıl Orucun mükafatı olan Ramazan bayramı ve Hac sonrası ve Allah (c.c)a teslimiyetin mükafatı olan Kurban Bayramı, dokuz günlük tatil nasıl olur diye bakan düşünce bu dejenerasyonun örneği değil midir. Tutmadığı oruçtan ve yapamadığı teslimiyetle Allah(c.c) tan korkması gerektiğini unutur,utanmadan dokuz gün tatil diye ellerini ovuşturur. Gelelim tekrar “Asker” ime. Tarihe şöyle bir bakalım. Bedir savaşı, Uhud savaşı, Osmanlı zamanında yapılan savaşların tamamı ve Çanakkale savaşımız ve Kurtuluş savaşlarımız. Hangisinde saldırganlık vardır. Sadece savunma ve karşı koyma vardır. Çünkü gerek inançlarımız gerekse de örf ve ananelerimiz zaten saldırganlığa prim vermez. Böyle bir öz yapıdan gelen ulusun Vatan borcu artık Şeytanın en önemli oyuncağı kağıt parçasından oluşan paraya mı kaldı. Bu ifadeler utandırmadı değil mi. Beni ağlattı . Utanma duygumuzda mı yok oldu acaba.
Şimdi gelelim bedelli bedelli diyen kişilere. Bugüne kadar neden askerliğini yapmadılar. Kimse kimseyi kandırmasın. Bugüne kadar askerliği
erteleyen insanların çok, çok
büyük bir yüzdesi zaten askerliğe gitmemek istiyor. ” Aman askerlik mi yapılır” diyen insanlardır. “Vatan borcumu” oda neymiş. Kimse ne kendisini, nede toplumu kandırmasın. Çünkü bunun hesabı, Rahman ve Rahim olan Allah(c.c) ın biz kullarına belirttiği üzere Mahşer gününde verilecektir. Acaba mahşere hazırmıyız. Onlara göre” hah mahşerde neymiş.”
Şimdi TV karşımda. Pakize Suda Habertürk kanalında soruyor. Sabah” Cumhur” nedir diye sordu. şimdide ” ÖTV” nin açılımını soruyor. İsterseniz bir bakın ulusun haline. % 50 den fazlası bu sorulara cevap bile veremiyor. Okumuşu ve cahili. Büyük adamlar toplumun gelişmemiş olduğunu söylendiğinde kızıyorlar. Çobanın oyu ile benim oyum aynı olmamaz deyince köpürüyorlar. Allah(c.c) ın ilk emri “Ikra” yani “Oku” emrine uymayan bir toplum gelişmiş olabilir mi. Önce toplum Müslümanım derken Allah( c.c) ın ilk emrine uymaya çalışsın. Cumhurun kendisi olduğunu bilemeyen bir toplumdan bahsediyoruz. Kimse ahkam kesmesin. Allah(c.c) gerçek bilendir.Burada bahsettiğim güç Kainatı yaradan Allah(c.c) tır. Biraz dikkatli olma zamanı. Şahit olan Allah(c.c) tır. Şimdi reklam geçti. İzmir’de soracakmış. Şubat kaç yıldabir 29 çeker diye. 4 yılda biri bilemeyen insanımı önce kahkaha ile sonra hüngür hüngür ağlayarak seyredelim.Yöneticiler ağlanacak halimizi bence burdan seyretsinler. İçler acısı halimizi görüp belkide utanırız.
Gelelim askerliğe. Türk ordusu hep farklı olmuştur. Seyit onbaşılar, kınalı kuzular bu ulustan çıkmıştır. Son 30 yıldan 30 binden fazla anne siyasetinin başarısızlığı sonucu oluşan terör belası sonrası kınalı kuzularını toprağa vermiş ve vatan sağolsun demiştir. Şimdi soruyorum sizlere o anaların kuzuları evlat değilde sizin evlatlarınız mı evlat. Bunun hesabını mahşerde verebilir misiniz. Bilinir ki toprağa verilen insan genelde varoşlarda yaşayan evlatlardır. Vicdanlar sızlıyor. Para denen kağıt üstünlük mü sağlıyor. Biliriz ki üstünlük sadece ” takva” dadır. Bunu belirten ise tüm kulları yaradan Alllah(c.c) tır. Parayı üstün kılan yaratık acaba kul olabilir mi.. Bunun yorumu vicdanlarda olacaktır. Mahşer ise hesabın olduğu yer olacaktır. Orada ise makamlar olmayacaktır.
İçimi acıtan başka bir nokta. Birileri buradan toplanacak parayı” Van depremine verelim” diyor. Ne acı bir tablo . Vatan borcu ile, afeti bir noktaya getiriyor. Unutmayın bu toplum vatan borcunuda aslanlar gibi yapar , aynı zamanda Vanlı kardeşinede sahip çıkar. Nasıl bir insanlık anlayışıdır. Desenize sosyal demokrasi için “el Fatiha” diyoruz. Beyler sosyal demokrasinin biraz yanına gelin. Sosyal demokrasi içki sofralarında puro tüttürüp ahkam kesmekle olmuyor. Sosyal demokrasi alın terine saygıdır, insana saygıdır. İnanan insana” hıh” diye bakmak hiç değildir. Tabiki imanda bir bez parçasına endekslenemiyecek kadar da değerlidir.
Bu toplum deprem parasını ufak ufak vermiştir. Bu günler için toplamıştır. Peki mahşerde sorulacaktır. “Sen deprem için topladın.Sen deprem için toplarken topladığın kuluma sordun mu”Bu parayı yollar için kullanabilir miyim” dedinmi. bu kul hakkına girmez mi?” diye sorulduğunda cevabın ne olacaktır. İşte mahşer öyle bir yer olacaktır.O gün gelmeyecek mi sanırız?
Tekrar askerlik. Günümüz şartlarında bazı eksiklikler olabilir, bazı düzenlemeler gerekebilir. Bunlara hiç bir insanın karşı çıkması mümkün değildir.
Genelkurmay ve yetkililer oturup konuşabilirler. Gerekiyorsa eksiklikler için yasalar yasama kurumu mecliste görüşülerek çıkarılabilir. Günümüz koşullarında vatan borcu daha dinamik ve yararlı bir şekilde yapılabileceği yetkili mercilerce değerlendirilir. Fakat vatan borcu asla para ile özdeşletirilemez. Bununla hiç bir şehidin hakkını ödeyemeyiz. İşte bunun için Allah (c.c) ın üfleyrek yarattığı ruhumu incitirsiniz.
Vatan borcunu “hıh askerlik mi yapılır mı” şeklinde yorumlayan kişilere prim vermek, hangi mantıkla açıklanabilir. Biliniz ki hiç bir savaş topla tüfekle kazanılmamıştır. Bunun örneğini Irak ve Afganistan da görüyoruz. Savaş insanla kazanılır. hangi insanla para için savaşanla değil. Bununla olsa idi, Irak kan gölüne dönmezdi. Savaş sevgi ve inançla kazanılır. İnsanlık sadece sevgiyle büyür. Fakat bu sevgi asla para denen kağıt parçasına endekslenemez. Bence Ülkemin gündemi bedelli olmamalıdır. Olacaksa ” haram olduğunu bile bile para vermeden kaçak elektiriği kullanan insanların bedelini, helal paralarıyla ödeme yapan insanlara ödetmenin yanlışlığı ” olmalıdır. Helalla haramı ayırmak daha hayırlı bir iş olur. Burada vebal vardır ve bu vebal Rahman ve Rahim Allah(c.c) huzurunda verilecek hesapların başında gelir.
“Senin gücünden sana sığınırım ” diye dua ettiğim Allah(c.c) ım. “Şahidim sensin vicdanımın cihadını ve yarattığın ruhumun yarattığın kullarına karşı görevimi ancak bu haykırışımla yapabiliyorum.”
“Şahit ol ya Rab, Şahit ol ya Rab, Şahit ol ya Rab. Vicdanımın sesini sen bilirsin. Bilirsin ki önce kulum, sonra insanım, sonra ise basit olan makamım gelir.” Sıra meclisin vicdanında olacak. Biliriz ki vicdanlarımızın hesabı mahşerdedir.
Sağlıcakla kalınız…
www.selcukefendi.com adresinde yayınlandı