- Kategori
- İlişkiler
Bekar insanlardan evlilik danışmanı olur mu?

Ey Türk insanı! Paranı kimlere kaptırdığına dikkat etmelisin.
Evlilik, belli bir yaşa gelmiş insanların, mutlu olacağı insanla yaşamını birleştirmesidir değil mi? Böyle olması da doğaidır. Çünkü İnsan, dünyaya geldiği andan itibaren, " soyunu devam ettirme " içgüdüsüyle hareket eder.
Evlenmek, istikrarlı bir duygusal ilişkiyi, sevdiği kişiyle kurmasıdır kişinin... Ve evlenmek, kesinlikle bir hayat başarısıdır. Evlenen, daha sonra ayrılsa da, en azından bir kişiyle evlenme cesaretini gösterebilmiştir. Bu yüzden, evlenmeyi başaranları kutlamak gerekir. Verdikleri sadakat sözü, ruhsal sağlığı da olumlu yönde etkiler. Birine bağlanmak, insanı daha fazla sorumlululuk alabilen bir şahsiyete kavuşturur.
Öte yandan, son dönemlerde, değişik nedenler yüzünden, ilişki koçluğu diye bir meslek türü ortaya çıktı. Modern hayatın giderek artan baskısı, stres faktörü, insan iişkilerinin giderek daha karmaşık, daha kompleks hale gelmesi; yaşamımızın birçok yönü gibi, duygusal ilişkilerimizi de mutlu ve doyumlu bir şekilde sürdürebilmemizi zorlaştırdı.
Bir insan için en doğal davranış, başa çıkamadığı, üstesinden gelemediği bir meselenin çözümünde, bilgisine, görgüsüne, kişiliğine, samimiyetine güvendiği birilerinden yardım almasıdır. Bazen şahsi, bazen de profesyonel anlamda... Aynen ilişki koçları ve evlilik danışmanlarından ihtiyaç duyanların yardım alması, bilgi edinmesi gibi...
Buraya kadar her şey normal, hiçbir sorun yok.
İyi de... İlişki koçluğu ya da evlilik danışmanlığı yapanların, profesyonel anlamda bu işten para kazananların da belli kişisel ve mesleki özelliklere sahip olması gerekmez mi? En azından, inceledikleri vakalara örnek olmaları bakımından...
Bekar bir insandan, iyi bir evlilik danışmanı olur mu mesela? Hele de yaşı, 35'in üzerindeyse...
Olamaz tabii ki. Yolun yarısına gelmiş bekar bir adam / kadın; her şeyi olabilir ama; iyi bir evlilik danışmanı olması çok zor.
Düşünsene şöyle bir. Adamla kadın, 15 yıllık evli... İki de çocukları var. Allah bağışlasın. Gelmiş bizimkinden akıl, fikir, tavsiye istiyorlar! Koçumuz, empati, telepati, farkındalık; ne sorsan biliyor! Ama evliliğin nasıl bir şey olduğundan haberi yok! En azından, duygusal açıdan... Evlilik, sadece teorik bilgiyle çözülemeyecek kadar karmaşık bir olay... Unutma sakın.
Çiftimizin, bir de iki yaramaz, sevimli mi sevimli evladı var diyelim... Ama bizimkinin analık duygusundan da haberi yok ki! Ne yapsın? Yaşayamamış henüz...
İlişki koçluğu, her ne kadar ülkemiz meslekler literatürüne yeni bir işkolu olarak girmişse de ; giderek gerçek amacından saptırılmakta... 4 aylık bir kurs için, 3 - 4 bin liranızı gözden çıkarabilecekseniz eğer, koç gibi bir ilişki ya da evlilik danışmanı oldunuz demektir! Hayırlı, uğurlu olsun kardeşim!
Bi de olayın başka bir boyutu var. Bu sertifikaya bir kez sahip olduğunuxda, siz de ücreti karşılığında kurs vererek başkalarını ilşki koçu yapabiliyorsunuz. Ve ilişki koçluğunun da kendi içinde dereceleri var. Siz derecenizi yükseltmek için üstünüzdekilere para öderken; derecenize yükselttiklerinizden para kazanmaya başlıyorsunuz... Hani şu malum, Titanvari saadet zincirleri gibi!...
Olayın; akademik, üniversal bir yönü var mı? Yok! Peki bu konuda hizmet vermek için üniversite mezunu olmak gibi bir ön şart bulunuyor mu? O da mevcut değil...
Bu işler için psikologlar, psikiyatristler varken; kimler ilişki koçlarından, evlilik danışmanlarından akıl almak ister?
Cevabı çok basit. Olayın uzmanı olmuş doktor ve psikologlara gidip, hasta damgası yemektense; ücreti karşılığında derdini dinleyecek adam arayanlar!... Adam dediysek, lafın gelişi... Para karşılığı dert dinleyen, kadın da olabilir elbette.
Lafı daha fazla dağıtmadan konumuza dönecek olursak, evli olmayan, insan psikolojisi, aile ilişkileri gibi alanlarda hadi diyelim, en azından ön lisans eğitimi almamış olanların, insanların evlilikleri hakkında fikir yürütmeye, akıl vermeye yetkili olmamaları gerekir.
Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar çünkü. Sen, 35 yaşına gelmişsin. Ama henüz evlenememişsin. Evlenmeyebilirsin. Bu senin en doğal hakkın... Ama hakkında en ufacık bir duygusal deneyim sahibi olmadığın evlilik kurumuyla ilgili olarak, onca yıldır evli olan insanlara danışmanlık yapmaya hakkın yok. Hiç kusura bakma!
Git, kişisel gelişim eğitimleri ver. İnsan, bireysel doyum ve mutluluğu bulmak için neler yapmalı; onları anlat güzel kardeşim. Sana iş mi yok? Ama evlilik danışmanlığı başka bir şey... Ayrı bir birikim, farklı deneyimler ister. Yetmez. Yanında bir de akademik eğitim almış olmalısın.
Oh ne ala memleket! Ömrünü bu işe adamış, bu uğurda yıllarca dirsek çürütmüş psikiyatristler, en azından 4 yıl insan bilim okumuş psikologlar bir yanda beklesin. Sen git, topu topu 4 aylık eğitimle hakkı olanlardan rol çal! Bi de gidip, kazançlarına ortak ol! Var mı öyle üç kuruşa beş köfte!
Bence devlet, bir an önce bu işe el atmalı... İş gitikçe çığrından çıkıyor çünkü.
Birlerine kısa yoldan para kazandıralım derken; işin gerçek uzmanların kesesine ortak olamaya kimsenin hakkı yok, olmamalı da kardeşim! Bu ne büyük haksızlık böyle! Canı sıkılan, ilişki koçu, evlilik danışmanı olmaya başladı!
En başta psikiyatrist ve psikologlar olmak üzere, konunun tüm taraflarını kendi haklı davalarına sahip çıkmaya davet ediyorum.
Çünkü ağlamayana meme vermezler bu ülkede!
Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.