Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '06

 
Kategori
Mizah
 

Bekariya Çelebinin seyir defterinden... (1)

Bekariya Çelebinin seyir defterinden... (1)
 

tarihin derinliklerinde zaman makinesiyle seyahat eden bir seyyahla tanıştım. adının "bekariya çelebi olduğunu söyleyen bu deli dolu seyyah giderken bana el yazmalarını bıraktı.

"zaman içinde bir o yana bir bu yana dolanmaktan o kadar meşgulüm ki nete bile giremiyom benim için sen yaz" dedi. ben de onun el yazmalarındaki notlarını yayınlayım bari dedim.

işte zaman makinesiyle dolanan Bekariya çelebinin "6 aralık" başlıklı el yazmasına düştüğü notları...

343
Aziz Nikola nam-ı diğer "Noel Baba" Antalya'nın Demre eski adıyla Kale ilçesinde öldü.

(..." çok iyi şişman ve sevimli bir azizdi. yaşlanınca çocukların maskarası olduğundan çaresiz kılık değiştirdi ve mahalleliye kendini öldü diye inandırıp sıcaktan da bunaldığı için kuzey kutbuna kaçtı. kendisini orada da ziyaret ettim bir kutup ayısını evcilleştirmiş igloda birlikte yaşıyorlardı. ama tabii her ikisi de şişman olduğundan Noel Baba'nın "sağaa dön solaa dön" komutuyla hareket edebiliyorlardı")

1492
Kristof Kolomb Haiti'ye ayak bastı.

("...bu kolomb iyi hoş adam da biraz kaçık. geldiği yeri hindistan sanıyor. buranın haiti olduğunu anlatmaya çalıştım ama beni deli sandı. bir de buraya isim taktı hispaniola diye. sonradan burdan kaçıp ABD ye gidenlere hispanik, ABDden haitiye kaçanlara ise histerik denmeye başlandı")

1877
Dünyada ilk kez insan sesi kaydı, fonograf'ın icatçısı Thomas Edison tarafından "Mary'nin küçük kuzusu vardı (Mary had a little lamb)" şarkısıyla kaydedildi.

("sesi kaydettin tamam onu anladık da daha güzel bi şarkı bulamadın mı be edison dedim. bana ne dese beğenirsiniz: önemli olan şarkı sözü değil, Mary'nin bacaklarının güzelliği" dedi iyi mi. bunu edisondan hiç beklemezdim.")

1882
İngiliz roman yazarı Anthony Trollope 67 yaşında öldü.

("kendisini tanımam ama cenazesine katılan birinden duydum o kadar cimriymiş ki cenazesinde masraf çıkmasın diye levazımatçının karısıyla evlenmesini vasiyet etmişmiş.)

1897
Dünyanın ilk motorize taksileri Londra'da çalışmaya başladı.

(arabasına bindiğim bir taksici durmadan "ne olacak bu ingilterenin hali, hintliler de ayaklanıp duruyo sallandıralım bir ikisini bak bidaa oluyomu" diyordu tabii bir de yengeç gibi oturmak zorunluluğu o zamandan kalmadır çünkü trafik işaretleri henüz yoktu ve bunları duruma göre karşıdan gelene şöfor kollarıyla yapmaktaydı)

1906
Britanya Güney Afrika'daki Transvaal ve Orange River kolonilerinin kurduğu hükümetleri tanıdı.

("onlara güney afrikanın bağımsızlığını kazandığını söyledim az daha beni linç ediyorlardı. sonra kraliçe, kolonilerin masraflarından kurtulduğu için o günü benim önerim üzerine "çiftler arası alında portakalla dansetme Bayramı ilan etti ")

1907
Amerika Birleşik Devletleri Batı Virginia'da göçük felaketinde 360 madenci öldü.

("duyduğum kadarıyla kömür madeniymiş, madencilerin aileleri perişan olmuşlar ama şirket onlara tazminat filan ödememiş")

1916
Britanya'da David Lloyd George başbakan oldu.

("ben yardımcısını tanıdım. adını kimse bilmez ama ingiltereyi bu adam yönetiyordu valla hatta başbakan bi gün tuvalete gitmek için yardımcısından izin istedi gözümle gördüm. sonradan kurnaz yardımcısı "birbirimize çok benziyoruz sen git kafana göre takıl" diye onu kandırdı yer değiştirdiler ve Lloyd George er olarak 1. dünya savaşında savaşmaya cepheye gitti. orada ölmüş zavallı.")

1917
Finlandiya bağımsızlığını kazandı.

("finlilerle bir gün saunada oturuyorduk sıcak başlarına vurmuş olacak birden artık biz özgürüz diye fırlayıp gittiler öyle oldu yani bu bağımsızlık işi.")

1918
İngilizler Gaziantep-Kilis'i işgal etti.

(sonradan nazım hikmet adında bi şair bana olanları şöyle anlattı...

"Antepliler silâhşor olur,
uçan turnayı gözünden
kaçan tavşanı ard ayağından vururlar
ve arap kısrağının üstünde
taze yeşil selvi gibi ince uzun dururlar.
Antep sıcak,
Antep çetin yerdir.
Antepliler silâhşor olur.
Antepliler yiğit kişilerdir. "

1920
5 Aralık'ta Bilecik görüşmesine katılanlar bugün Ankara'ya götürüldü.

(görüşmecilerin çok heyecanlı oldukları her hallerinden belliydi. trene binerlerken "şu Mustafa Kemal de ne kadar da kıvrak zekalı bir adam" diyordu birisi. bir tanesi de durumdan hiç bir şey anlamamış ancak "nane nane" şarkısı eşliğinde "kabul edenler etmeyenler" dendiğinde el kaldırmak üzere araya karışmıştı. sonra onu trenden indirdiler")

1920

Jazz pianist & bestecisi David Warren Brubeck doğdu.

("dı dat dı dat dı dı diye başlayan ünlü "take five" bestesini yapacağı annesinin karnındayken belliymiş. doktoruyla tanıştım o anlattı, tekmeleri davul çalar gibiymiş, doktor müzik dinlemek istediğinde brubekin annesini kontrole çağırırmış. yaa işte beleş mp3 olayı böyle başlamış")

1921
İrlanda, güneyinde bulunan 26 eyaletle birlikte "İrlanda Özgür Devleti" adında Anglo İrlanda antlaşmasıyla bağımsızlığını ilan etti. Kuzey İrlandada bulunan altı ülke ise Büyük Britanya Birleşik Krallık'a ait olarak kaldı.

("İrlandalı yazar James Joycela tanıştım o sıralarda, kendi kendiyle konuşan bi adamdı. sonradan bi kitap yazmış ulu-ses diye.")

1940
Yunanistan, Arnavutluk’ta, Premete kentini işgal etti.

( "cephede gördüğüm yunanlı bir asker keşke 2. dünya savaşına girmeseydik. zaten 1. sinde avucumuzu yaladık adadan başka bişi ele geçiremedik demişti bana. aynı asker daha sonra akdeniz filmine de konu oldu ve o filmdeki köyde öldü")

1948
Motor yarışçısı Keke Rosberg doğdu.

(küçükken bisiklet istedi bu, karne kötü geldiği için babası ona bi türlü almadı bisiklet bunun üzerine o da hırs yaptı "görürsünüz adım tarihe geçecek ama motorlu bi bisikletleeee" dedi. öyle öyle derken yarışlara katılmış ben orda değildim o sıralar.)

1958
Japonya dünyanın en büyük petrol tankerini suya indirdi.

(resmi olmayan esmer bıyıklı Türk'e benzettiğim bir kaynak bana japonca dedi ki ..." abi bunlar denizcilik gemicilik bilmio tanker öylemi indirilir suya. fatih sultan mehmet gemileri nası indirmiş bilmio bunnar daa bi de kalkıp japon olacaklar" öyle dedi valla)

1963
İngiltere Savaştan sorumlu Sekreteri John Profumoyla skandala adı karışan telekız Christine Keeler, eski erkek arkadaşının açtığı davadan 9 aylık mahkum oldu.

(hapisten çıkarken gördüm kızı, doğurmak üzereydi hastaneye zor yetişti. çocuğun adını fimo koydular daha sonra bi oyuncak firması bu ismi oyuncak hamuruna koydu.)

1978
İspanya diktatörlüğün ardından yeniden demokrasiye geçti.

(Juan Carlos tam da kral olmuştu . Carlos boşta kalınca sonradan Çakal lakabını alıp ülke ülke dolaşmaya başladı, ben bi gün havaalanında gördüm kılıktan kılığa girmekten aklını kaçırdı zavallı. kendini derin devletlerin tetikçisi sanıyordu)

1982
IRA, Ballykelly'de bir diskoya düzenlenen bombalı saldırıda 16 kişi öldü 60 kişi yaralandı.

("bombacılardan birini bombayı oraya yerleştirirken gördüm. gözlerinde hiç bir insani ifade yoktu. az sonra canını alacağı insanların birer canlı değil içi boş giysi parçaları olduğunu düşünüyordu sanırım.")

1988
23 Nisan 1936 doğumlu amerikalı besteci ve şarkıcı Roy Kelton Orbison, Nashville Tennesse'de geçirdiği kalp krizinden öldü

(pretty woman şarkısını yaparken bana dedi ki "bi gün bu şarkı herkesin diline dolanacak filmlere konu olacak " aynen böyle dedi. o öldükten iki yıl sonra çekilen filmde şarkısı kullanıldı ama filmdeki "pretty woman"ın sokaklarda fahişelik yapan biri olarak kullanıldığını hiç göremedi ve iyi ki de göremedi")

1993
Amerikan mahkemesi aktris Zsa Zsa Gabor ve kocasını Alman film yıldızı Elke Sommer'e hakaret etmekten 1,3 milyon dolar ödemeye mahkum etti.

("zsa zsa gabor mahkemeye kucağında bir finoyla gelmişti. ama küçük köpek sıkıştığı için nasıl olmuşsa savcının bacağına işemişti. savcı ayrıca sonradan dava açtı ve o da küçük düşürülmekten dolayı Gabor'dan kuru temizleme masrafı artı 1 milyon dolar aldı")

1994
THY uçağı Van'a düştü ve 56 kişi öldü.

("yolculardan biri uçağa son anda binmekten vazgeçmişti. sonradan gidip bir piyango bileti aldı bişey çıkmadı. yer görevlisi bi hostesle tanışıp evlendi bir daha hiç uçağa binmedi.")

"ayrıca bugün adını bile bilmediğim pek çok insan doğdu ya da öldü. pek çok insan aç kaldı pek çoğu şişmanlıktan hastalandı. pek çok insan acı çekti pek çok insan aynı sıralarda kahkahaya boğuldu. pek çok insan aşkı aradı pek azı gerçek aşkı buldu.


pek çok ağaç kesildi, yerine pek azı dikildi. pek çok hayvan yok yere katledildi ya da eziyet gördü. ama pek azı merhamet gördü ya da sevildi.

gerekli ya da gereksiz, önemli ya da önemsiz bi sürü şey oldu. ve bugün bitene dek de olacaktı. bugün önemli ya da önemsiz bi sürü laf söylendi. blog yazarının bi tanesi de şunu dedi. "herkes kendi tarihini yazar"

bu blog yazılırken elektrik kesildi. blogcu kaydetmediği için yazının yarısını yeniden yazdı. tarihçi olmadığı için bu duruma küfretti.

kendi geçmişinde günlüğünü yarım bıraktığı için kendi son 10 yılının 6 aralık'larında ne olduğunu hiç hatırlayamadı. belki bir gün zaman makineli gezgin Bekariya Çelebi'nin el yazmalarında kendimi de bulurum diye düşündü....."

işte zaman makineli seyyah Bekariya Çelebi bugüne dair seyir defterine bunları yazmış . belki daha sonraki günlerle ilgili el yazmalarını bulursam yine yayınlarım .


not: Zaman Makineli Bir seyyahın tarihin derinliklerine yaptığı yolculuklarda tanık olduklarını bir yazara anlatmasına dayanan bu kurgu ilk kez tarafımdan yazılmış ve Milliyet Blog'ta yayınlanmıştır. Bu yayınlar 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasına tabii olup her hakkı saklıdır. Bu tarihten sonra zaman makineli gezgin ya da bir vakanüvisi anlatan bu hikayemden esinlenerek yazılan taklitleri yazarlarını bağlar. Bu nedenle orjinal hikayemin taklitlerine gülüp geçiniz. B.Altın

Bekariya Çelebi'nin 11 Ocak 2007 Notları için bakınız: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=20843

Bekariya Çelebi'den 10 Mayıs 2008 Notları için bkz: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=108845


Seyyah Bekariya Çelebi'nin Son Maceraları için bknz : http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=133639

 
Toplam blog
: 121
: 2834
Kayıt tarihi
: 09.07.06
 
 

Başkentte doğmuşum ve orada gidilecek tüm okullara gitmişim: ODTÜ-Psikoloji ve Ankara Üni. İletiş..