Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '14

 
Kategori
Deneme
 

Beklenti

Beklenti
 

Bir cafede oturmuş etrafımdaki insanları izliyorum. Kalabalığın uğultusuna karışıyor boşluğa bakan gözlerim. Kulağımda da sevdiğim bir şarkı çalıyor. Herkes nasıl da mutlu. Sanki koca cafe’de sadece ben mutsuzmuşum gibi hissediyorum o an. Arkama yaslanıp kollarımı göğsümde birleştirdim ve hayatımın mahvoluşunu düşündüm.
 
Kalabalık bir arkadaş grubu kahkaha atarak yan masaya oturdu. İçimden ”Ne kadar da mutlular, ne kadar güzel bir hayatları vardır kim bilir” dedim. Ve bu nedense canımı acıttı. Sanki hiçbir zaman böyle mutlu bir tablonun içinde olamayacakmışım gibi hissettim. Bir çocuk yanıma gelip masamdaki sandalyelerden birini aldı. Yalnızsan, masandaki sandalyeyi bile elinden alırlar.
 
Sonra aklıma o geliyor. ”Şimdi burada olsa” başlıklı cümleler kuruyorum art arda ve bu cümlelerin sonunda içimden bir parça kopuyor. Şimdi burada olsa dünyanın en mutlu insanı ben olurdum herhalde dedim içimden. Şimdi burada elini tutar yüzüne yayılan gülümsemesini hafızama kazırdım. Şimdi burada olsa beni güldürmek için elinden geleni yapardı. Belki birlikte saçma bir espriye bile gülebilirdik. 
 
Şimdi burada olsa en son okuduğu kitabı anlatırdı bana. ”Ne düşünüyorsun” diye sorduğunda ”Bizi düşünüyorum” derdim. Sonra hesabı ödeyip çıkar sokakların tadını çıkarırdık. Güneş gözlüklerini takardım, ıssız bir sokağın girişinde durup dururken ona sarılırdım. 
 
Kurduğum hayali başka bir isteğiniz var mı diyen garson bozuyor. Kendi gerçekliğime dönüyorum. Yan masada kahkaha sesleri hiç bitmiyor. İnsanın kahkaha seslerine yabancılaşması ne kadar acı verici. Hesabı isteyip kulağımdaki şarkının bitmesini bekliyorum. Hesabı ödedikten yan masadaki mutluluğa hayıflanarak bakıyorum. Sonra tek başıma çıkıyorum oradan.
 
Sokakları tek başıma geziyorum. Kulağımda onun sevdiği şarkıyla İstiklal Caddesinde geziyorum. O şimdi nerede, kiminle bilmiyorum. Tek bildiğim iliklerime kadar onu sevdiğim ve deliler gibi özlediğim. Gözlerim doluyor hafiften. ”Şimdi sırası değil, hayır burada ağlama” diyor iç sesim. Dinlemiyorum onu. Bir yandan elimin tersiyle gözyaşlarımı siliyor bir yandan yürüyordum.
 
Ve o an kurduğum hayalden kilometrelerce uzakta olduğumu anlıyorum.
 
 
Toplam blog
: 6
: 798
Kayıt tarihi
: 31.08.12
 
 

Gazi Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünü okuyorum. Kişisel gelişim, Kadın- erkek ilişkileri,  Günd..