Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '14

 
Kategori
Deneme
 

Gitmek..

Gitmek..
 

Her şeyden kaçıp kurtulmak istiyorsun öyle değil mi? Herkesi geride bırakıp yeni bir sayfa açmak istiyorsun hayatında. Nefret ederek yüzüne güldüğün insanları hayatından tamamen çıkarmak istiyorsun. Ne olacaksa olsun diyerek koyvermek istiyorsun kendini.

Neden sevdiğini itiraf edemiyorsun? Neden saklanarak yaşıyorsun mesela? Nereye kadar saklanacaksın? Nereye kadar sürdüreceksin hayatındaki bu çetrefilli yalanı:

''Ben zaten sevmiyorum ki, bu iş olmaz, beni önemsemiyor bile''

Kendini kandırmaktan vazgeç. Dikkat ediyorum da insanlara güvenin de kalmadı artık senin. O kadar boş ki için ne hissedeceğini bilemez olmuşsun. Anlatılan bir fıkrayı bile hafif bir gülümsemeyle geçiştirir olmuşsun. Sana ne oldu? Yine gitme isteği mi doğdu içine? Yine mi kurtulmak istiyorsun bu bohem hayatından?

Seni anlamıyorlar, seni anlamak istemiyorlar boşuna uğraşma. Gitmekle de hiçbir şeyi çözemezsin. Sadece kendinden kaçarsın. Kendinden kaçarak da sorunların üstünü örtmüş olursun bahanelerle. O örtü bir kalktığında dağ gibi sorun yüklenir sonra omzuna.

Hayat budur. Seversin, sevilirsin, sevginin karşılığını alamadığında köşeye çekilirsin, bir süre ağlarsın. Sonra ağlaman durulur sakinleşirsin. Birkaç haftayı onu düşünerek geçirirsin. Telefonuna mesaj atsın diye durmadan telefon kilidiyle uğraşırsın. Yorganı başının üstüne çekersin, hayata lanetler okursun. Ve bu serzeniş seramonisi hiç bitmez.

Karşındaki insan, senin sevginin büyüklüğünü göremeyecek kadar kör olabiliyor çoğu zaman, aldırış etme. Biliyorum sen sevginin görmezden gelinmesine tahammül edemiyorsun ama bazen en doğru olanı susmak.

Susuyorsun, kısa cümleler kuruyorsun, ara ara ''Sevsin istiyordum sadece'' deyip ağlamaya başladığın zamanlar oluyor hatta. Ama bütün bunlar geçiyor inan bana. ''Ulan ne kadar aptalmışım ben'' diyerek kendine kızıyorsun geçtiğinde.

Kendine kızma. Kendine küsme. Kendinden uzaklaşma. Kendinden uzaklaşırsan hayata dair bir umudun kalmaz. İçinin günden güne çürüdüğü bariz belli. Gözlerinin içine baktığımda ne kadar üzgün olduğunu görmediğimi mi sanıyorsun? Gözün boşluğa daldığında aklından neler geçtiğini tahmin etmediğimi mi sanıyorsun? Özlüyorsun. Onu ve onunla ilgili olan her şeyi.

O senden çoktan vazgeçti. Sen onun için sıradan bir insansın. Onun için sen, her gün gördüğü ama düşüncelerine aldırış etmediği insansın. Kabullen bunu. Sevmiyor seni, bundan sonra da sevmez herhalde. Şimdi bir yerlere kaçıp gitmek, böylece onu unutmak istiyorsun ama o işler öyle olmuyor.

O, bir yara olarak kalıyor vücudunda. Söküp atamadığın, kurtulamadığın üçüncü derecede bir yanık izine benziyor sanki. Sen onu bazen kaşıya kaşıya kanatıyorsun. O kaşıntı seni deliye çeviriyor bir süre. Sonra kaşıntı geçsin diye üstüne limon kolonyası döküyorsun. Kolonya canını acıtıyor. Hem de çok.

Ve biz buna halk arasında aşk acısı diyoruz.. 

 
Toplam blog
: 6
: 798
Kayıt tarihi
: 31.08.12
 
 

Gazi Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünü okuyorum. Kişisel gelişim, Kadın- erkek ilişkileri,  Günd..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara