Bekleyenim

Sesini duyuyorum, uzak körfez limanlarından
Dalgalar eteğime vuruyor, her dudak kıpırtında…
Çalıyorum çileni, mavi keder harmanlarından,
Derdini sulara mı ektin, göğsünden kopardın da?

Bir dertli bulut mektubu, bir bağrı yanık sesleniş,
Hangi yana dönsem, ”Ah sen” ve “gel sen! “ diye bağırır.
Her gün çıkımı, göklerde, başlar ümitsiz bir süsleniş,
Bilirim, bir düğün gibi, beni bir tek o çağırır..

Ah! Ah, bir dökebilseydim cam yolları gözlerimden,
Geçitler olacak, girdaplardan sahiline varacak…
Aşıklar küsüp masallara, gelecek izlerimden…
Felek “dertli ver, dertli ver” diye yalvaracak.

Al! Hadi al sakla koynuna vuslat hayallerini
Her med-cezir zamanı beni çıkar çıkar da kokla.
Sonra sonsuz umutla sulara daldır ellerini
Hayaleti bol batıklarda ayak sesimi yokla.

Belki bin yıl sürecek özlem, iki ayrı körfezde
Sımsıkı sar yosunlara, gizle kumdan yüreğini.
Göm sulara kederini, cam kubbe içinde ez de.
Dik başına taş diye, ak bir balıkçı küreğini

Bak söndü işte kıyıların yıldızdan fenerleri.
Hadi yak, yak gözlerini, aşikar olsun haraben.
Yakamoz misali parlasın pak alnının terleri,
Kervankıranlara inat, yollara düşeceğim ben…

Bir dertli bulut mektubu , bir bağrı yanık sesleniş,
Hangi yana dönsem, ”Ah sen” ve “gel sen! “ diye bağırır.
Her gün çıkımı, göklerde, başlar ümitsiz bir süsleniş,
Bilirim, bir düğün gibi, beni tek, annem çağırır..

Beni bir annem çağırır...

... ENGİNDENİZ...