- Kategori
- İlişkiler
Belirsiz bekleyişler

Her şey bir yere kadar. Ne yazık ki yol alamayan ilişkilerde böyle. Derler ya “bir arpa boyu yol gidememek” zaman geçtikçe aynı yerde sayıyorsanız bir çift olarak, zamanı harcatana da harcayana da çok yazık. Vakit geçip ne kadar yol aldığına baktığında elde yine sıfır varsa yaşadığın her güzel anı önemini yitirir. Önce saygı biter, saygının bittiği yerde sevgi zaten tükenir. Aşk a hiç bulaşmayalım! O zaten belli bir zamanı sizle geçirir. Güzeldir ama kalıcı değildir. Her ilişki bir yerde klasik kaderine dönüyor ne yazık ki. Ya geleneksel rutine bağlayarak, ya da direk bitişe tırmanarak. Herkes de kendince haklı. Örneklerini de görüyoruz, kendimizde yaşıyoruz.
Aşkın yaşı, sınırı, cinsi, kalıbı yoktur belki ama hatalarda burada başlıyor. Aslında kendimizi ne kadar saklarsak saklayalım birkaç ay sonra belli ediyoruz. Karşımızdaki de öyle. Anlamak, kabullenmek size kalmış. “Evlenince düzelir” yanlışı o an için düzelmeyeceğini bildiğiniz konu üzerinde düşünmekten kaçış. Karşılaştığınız davranışlar anlık gelişen tepkiler mi yoksa huy karakter örneklerimi iyi gözlemlemek gerek. İlişkilerin süresi uzun ama ömrü kısaltıyor farkında değiliz. Gördün, tanıdın, karar verdin, birliktesin. Eeee? Düşündün mü ilişkiye hazır mısın? Karşındakine verebileceklerinin sınırı ne? 1 sene güzel geçti gün saydın seneyi doldurunca sevindin, coştun, başardın kendince. Neyi? Düzenli ilişkiyi. 2. sene de göz açtın kapadın geldi. Evet şimdi ne olacak? Tut ki buna da sevindin. Nereye gidiyorsun peki? Aynı formatla bir 3.seneyi düşünüyor musun gerçekten? Sen baştan kaybettin o zaman.
Bir erkek bir kadının hayatında belli bir mesafeyle ömrünün sonuna kadar yer alabilir mi? Beraber yaşama fikri yok. Evlenmeye de erkeğin şuan için imkanı yok. E sen bittin hala direniyorsun ozaman. Kadınların klasiğidir zaten ilişki rutin mantığı, bunlar hemen sıkılıyor dersiniz ya... Hayatınızda zaten sizi seven, şımartan, bir dediğinizi iki etmeyen annecikleriniz var. O zaman ikinci bir anne modeline neden ihtiyaç duyuyorsunuz? Kadın fedakar olmak zorunda, koruyup kollamak zorunda, hesap vermeli ama sormamalı, gel deyince gelmeli ama istemeyince şikayet etmemeli, sesini duyasım varsa telefonu bir kerede açsın, ama ben istemeden ararsa o telefon kırılsın. Sizin imkanlarınıza yada imkansızlıklarınıza göre ilerleyen hayatlar yok artık. Her bayan kendi maddiyatını sağlayabilen, ayakları yere sağlam basan birey haline geldi zaten. Duvar yazılarında “mutlu edemiyorsan meşgulde etmeyeceksin” dedikleri bu olsa gerek.
Kendini yine en iyi sen bilirsin. Yapacaklarını da yapamayacaklarını da. Eğer güzel gelişecek ilişkileri güzel noktalayacak gücün yoksa o kıvama getirmenin de mantığı yok. Bulaşmazsın hiç kimseye şartlarının olgunlaşmasını beklersin. Ama yok eğer kendi hayatının alt yapısını oluşturmuş aynı hayata ortak bir eş arıyorsan mutlu ettiğin derecede zaten mutlu edilirsin.
Eskiden asker yolu beklemek vardı, o yine kulağa hoş gelirdi. Şimdi ki belirsiz bekleyişlerin sebebi ne? Karşı taraf hazır değil. Ne işi var o zaman ilişkide, arkadaşlıkta? Bu şekilde harcanan 3 yıllara 5 yıllara yazık. Sonları belli çünkü. “Biz artık anlaşamıyoruz seninle, çok agresif oldun, hiç eskisi gibi değilsin “ diyerek bitecektir. Yok aynı kalacaktık! onca mevsim değişirken ben hiç değişmeden seni bekleyecektim. Tahammülün tükendiği yerde, anlayışta sevgide arkasına bakmadan kaçar işte. Herşey zamanında güzel.