- Kategori
- Deneme
Ben bir Gelincik Bahçesi'nde Masal Prensesiyim

http://www.youtube.com/watch?v=VcAWi3tHDVc
Gelincik çılgın aşkım yanar dağım gelincik
Seviyorum demedin ömründe bir kerecik
Şüphe dolu kalbimde bir sızısın incecik
Seviyorum demedin ömründe bir kerecik
Bu nasıl bilmecedir, açıklasan olmaz mı
Daha mı kahrolayım ben bunca çektiğim az mı
Şüphe dolu kalbimde bir sızısın incecik
Seviyorum demedin ömründe bir kerecik..
Yazıma eski Türk Sineması filmlerinden birinde yer alan meşhur gelincik şarkısı ve sözleriyle başlamak istedim. Şarkıyı Şükran Ay seslendiriyormuş, internetten araştırdığımda öğrendim. Kıraç'ta söylüyor aynı zamanda. Kemancı Derbeder Ali ile güzel çingene kızı Gelinciğin hikayesi. Ben siyah beyaz film kuşağını hatırlamam ama nostalji adı altında yayınlayan kanallarda izlemeyi çok seviyorum. Filmde Gelincik Derbeder Ali'ye yapmadığını bırakmaz bir sever bir döver, bir sever bir döver. Bu döngü filmin sonuna kadar devam eder. Yine Türk filmlerinde bolca görülen tesadüfler olur film boyunca.
Bir taraftan da şarkı hafif bir sesle çalmakta. Eminim eşim bu yazımı okuyunca gülümseyecek. Bende O'nu gülümsettiğim için Gelincik Çiçeği gibi yine yeniden açacağım O'nun gönül toprağında …
Blog'daki adım Papatya Tarlası ama laf aramızda benim uçsuz bucaksız Gelincik tarlalarımda var. Hoş zaten ikiside kırlarda birlikte açarlar. Gelincik ne kadar naifse, papatya da o denli güçlüdür bence.
Sanırım çiçeklerin dilinden konuşmayı ve yazmayı onları sevdiğim kadar seviyorum. Bence insanın kalbinde zuhur eden sevginin yeri yurdu olmadığı gibi sevgilinin de yeri yurdu yok. Tıpkı gelincik çiçeğinin dağlarda, kırlarda, yol kenarlarında açması gibi. Sevgi vücut bulduğu her yerde yeşerir gelincik çiçeği gibi. Narindirler kırılgandırlar zariftirler. Tıpkı sevgili gibi dalından koparınca ya da incitince kırılırlar süzülürler solarlar boyun bükerler. Kıymetlerinin bilinmesini ister hassas davranılmasını bekler her ikisi de. Ve benzerler birbirlerine özellik olarak bu yüzden, aslında gelincik kırların, dağların, sevgili ise gönlün çiçeğidir.
Canım eşim beni Gelincik çiçeğine benzetir. Benziyorum evet, ben O'nun gönül toprağında vücut bulan renginin kırmızısını da, boynunun büküklüğünü de kırılganlığını da O'na gösteren. Yine O'nun sevgisiyle ilgisiyle ışığıyla hayata tutunmaya çalışan nazlı bir Gelincik Çiçeğiyim. Ben de gelincik çiçeği gibi toprağımdan alınıp kristal bir vazoda yaşayamam sanırım. Hayat bulduğum gönül toprağında solmak isterim sadece.
Hayat bazen türlü türlü acılarını da sunsa da bana. Aslında çok güzel bir masalın içindeyim. Çünkü ben bu masalın prensesiyim. Yemyeşil kırlara uzanıp gözyaşımı akıtıyorum her akıttığım gözyaşımdan bir gelincik çiçeği vücut buluyor sanki. O yüzden göz alabildiğince Gelincik çiçeklerim var.
Evet ben bir Gelincik bahçesinde masal prensesiyim. Umudun kapılarını bana kapatmayacağını biliyorum.
Dünden bugüne olduğu gibi yarın da devam edecek, umudum.
Daima
Sonsuza kadar.
Çünkü benim gerçekleşmesi için dua ettiğim papatya kadar saf ve gelincikler kadar güzel hayallerim var….