Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '14

 
Kategori
Deneme
 

Orasını bilemiyorum işte...

Orasını bilemiyorum işte...
 

Gözlerime anlamlı bir şekilde bakıyor ve ben senin içindeki cevheri görebiliyorum diyor. Üstelik beni hiç tanımıyor. Hatta sana sponsor dahi olabilirim diyor. Var olan derneklerimiz sayesinde hayalini gerçekleştirmem mümkündür diyor.  Peki gerçekten beni görebildiği için mi bunları söylüyor? Orasını bilemiyorum işte. Oysaki hayvanlar gibi sevinmeli ve uçmalıyım bu teklife. Ama nedense hiç sevinemiyorum, sevinemediğim gibi teklifi orada bırakarak, bakarız elbette diyorum. Bu lüksü nereden ve nasıl edinebiliyorum orasınıda bilmiyorum. Tanrım çoğu zaman kendimi çölde gezinen bir bok böceği gibi hissediyorum, çoğu zaman ise bir hükümdar. Tam olarak anlaşılamayan birşeyler var içimde, kime neyi göstermenin derdinde olabilirim ki öyle ise. Bazen var olmak mı,  acaba yok olmak mı daha güzel demedende edemiyorum kendime. Hangisi daha zordu peki ?
Dostoyevskinin bir öyküsü geliyor aklıma; bir garip kişinin düşü!
Şu sözler geçiyor öyküde ;
Ben bir garip kişiyim. Şimdi, bana deli diyorlar. Eskisi kadar "garip görünmekte devam etseydim, bu benim için aşamalı bir biçim ilerleme olacaktı.
Bugün alaylardan artık alınmadığımı söylemeliyim. Bana güldüklerinde daha bir eğleniyorum.
Alaycıların Gerçek'i tanımadıklarını, benim, benim tanıdığımı üzülerek görmeseydim, başkaları gibi, açıktan açığa kahkahayı basardım.
Gerçek'i tanımakta yalnız olmak çok ta güçmüş. Ama anlamayacak onlar; yoo! Anlamayacak onlar!
Bir zamanlar, herkese garip gelmekten müthiş üzülürdüm. Garip "görünmekle kalkmazdım.
Doğdum doğalı gariptim ben, 7 yaşımdan beri de, garip olduğumu biliyordum.
Ne kadar okula gittim, ne kadar Üniversite yüzü gördümse, garip olduğuma gene o kadar inanç getirmiş oldum.
Öyle ki öğrendiğim bütün bilgilerin beni bu garip olduğum düşüncesi içinde yoğurmaktan başka ne amacı vardı, ne de sonucu oldu.

Anlatamadığım çok şey var  içimde,anlaşılamamamda sanırım bu yüzden, yine susmalara maruz kaldı kalbim, oysaki atmak istediğim ve yuttuğum nice çığlıklarım var içimde.
Neyim de ne olmaya sanarak yaşıyorum kendimi, neyimde ne olduğumu bilmeyerek yaşıyorum kendimi.
Sorgular,sualler, gecenin bir yarısı yine devam ediyorum kendimle yolculuklara çıkmaya.
Sonra gökyüzüne takılıyorum yine, gecenin bir yarısında yerimi almışım çoktan onları süzmekteyim yine...


-Esintier-
Deneme-Yazan-Edibe Toğaç...

 
Toplam blog
: 153
: 534
Kayıt tarihi
: 14.02.12
 
 

28.05.1988 Adana doğumluyum ve Adana'da yaşamaktayım! Yazar&Şair '' Başka türlü seviyorum ben seni'..