Ben o kadını sevdim, zaten yoktu...

"Ben o kadını sevdim, zaten yoktu" mısrasına denk, sevgilime sorduğum; gözlerin renkli mi sualine aldığım cevabı kaydederken dank etti: Muhatabım ben, sorduğum sorudaki tahsise kinaye olarak;

"Evet ama rengarenk bir siyah" demişti, benim gözlerin renkli mi soru mu iğdiş ederek..

Oysa ben, gözlerinde güz, gözyaşlarında dökülen yapraklarla, alemin en güzel hüznü takılıp kalmış bir kadının siyahın kovaladığı gözleri, delici bir sevdanın bakışlarını, divan şairlerinin tasviriyle, kirpikleriyle ok ok atan gözleri, ben illa da sağa sola yalpalayan sarhoş bakışlarıyla mutlaka tedirgin bir ruh halinin sahibi olduğunun habercisi gözleri, tamamlayıcı bir güzelliğe sahip olmanın getirdiği kendinden eminliğin kıstığı gözleri kastetmiştim...

Ama bu galat-ı meşhura düşmeyecek biri var mıdır sevgilim, boyuna şartlandırıldığımız bu dünyada, bizi renk kavramını tekrar kullanmaya, ancak sıradışı renklere iten bu dünyada...

Benim, renklerini,
Benim, asit yağmurlarından sonraki gökkuşağını,
Bilmediğimden mi,
Sana,
Bana,
Pınarları göğe kaldıran yağmurlarından sonra,
Gökkuşağının altından geçececeğimizi söylüyorsun..

Bana renklerimi geri ver öyleyse!..